Kudüs, Gazze, Batı Şeria tam 100 yıldır ümmetin önündeki sınav kâğıtı… Ve bir asırdır akan kan, gözyaşı, şiddet, zulüm, orantısız vahşet ve ölüm makinası dur-durak bilmiyor. Hele hele son bir yıldır Gazze özelinde Filistinlilere yaşatılan cehennemi hayat ve yeni yangın yeri Lübnan…
Birleşmiş milletler güvenlik konseyi dedik tık yok. Uluslararası Ceza Mahkemesi dedik; ipe un serdi de soykırım dosyasını sümenaltı yaptı ve üstüne yattı.
Ümmete gelince; “görmedim” “duymadım” “bilmiyorum” diyen ve üç maymunu oynayan batıdan beter “dilsiz sağır ve kör” kesildi maalesef.
Allah aşkına acının dili ortaktır; vicdanı olan herkes de bu dilden anlar. Anlamaya anlar da, ya anlamak istemeyene, kim ne anlatabilir ki? Yoksa bu ümmetin başına, yüzüne, gözüne ölü toprağı mı serpildi?
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse, gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, ‘İki el bir baş içindir.’
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.(Mehmet Akif Ersoy)
Gerçekten sen ey Ümmeti Muhammed! bu denli umursuz, duyarsız, sorumsuz ve umutsuz değildin. 1450 Yıldır hiç bu kadar umutsuz, umursuz kaldın mı? veya hiç Allah’sız kaldın mı? “Bu soru çok ağır geldi” deme sakın! Zira ALLAH, UMUT İLKESİDİR. Kalkıp da “Umutsuzum, imkânsızım, çaresizim” dediğin an zımnen “Allah’sızım, imansızım, yalnızım” demiş oluyorsun. Çünkü iman, sınırsız imkândır. İmkan, Allah’ın ilkesidir, mesleğidir. Onun içindir ki, umudunu yitiren, imanını yitirmiştir, Allah’ı yitirmiştir, tek başına kalakalmıştır. Umudunu kaybeden yaşam ümidini kaybetmiştir. Umut hayattır, umutsuzluk ölümdür.
Ey ümmet kardeşlerim! umutsuzluk bahanesiyle ve ümitsizce korkup somluluktan kaçmayın lütfen! el-BERR/ mutlak iyi, iyiliğin kaynağı ve garantörü olan Allah’ımız yine bizlere ikram buyurup UMUDU, UMUTSUZLUĞUN HEMEN ARDINA KOYMUŞTUR. Yürü, aş ve geç bu engeli; göreceksin ki, zafer, başarı ile zulümden kurtuluş, bu kara günlerin ardından gelecek. O gün güneş bizim için, Kudüs için, Gazze için ve tüm Filistinliler için doğacak inşallah. “Sözün özü: zorlukla beraber tarifsiz bir kolaylık/umut vardır. Evet, evet; zorlukla beraber mutlaka tarife sığmaz bir kolaylık/büyük umut vardır.”(inşirah, 94/5-6)
İyiliğin kaynağı ve garantörü olan Allah Teâlâ insanlığı umutsuzluk cehennemine düşmekten koruyor ve bizleri uyarıyor.
“Ey (Kur’an’a) iman edenler! Allah’a karşı sorumluluğunuzun gereğini hakkıyla yerine getirin! Ve (Allah’a) tam teslim olmadan/müslüman olmadan sakın öleyim demeyin!”(Âl-i İmran, 3/102)
Zulümle insanlığın varlığı devam etmez, edemez. Sömürüye, zulme, bebek, çocuk ve kadın ölümlerine ve soykırıma dur demek için her türlü kıyama, tedbire, savunmaya topluca haydi, haydi, haydi bismillah deme zamanı gelmedi mi?…
NURİ ÇALIŞKAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-