Daha önceki yazılarımızda, siyaset dilinin kötüleştiğini, bununda tabanda ayrışmalara sebep olduğunu dile getirmiş yazmaya çalışmıştık.
Bugün siyasilerin vaat söylemlerinden yani siyaset dilinden tekrar bahsedeceğiz.
14 Mayıs seçimleri yaklaşırken, siyasilerimizin vaatlerde bulunmaları normal görünebilir ama yapamayacağı vaatlerde bulunmaları halkı kandırmak ve oy toplamak için yapıldığından, siyasi etik başta olmak üzere çokta ahlaki değildir.
Gençlerimiz çok fazla bilmezler ama Millet olarak biz yıllarca bu vaatler zincirini çok duyduk ve işittik.
Milletimiz, yıllar öncesinde seçim mitinglerinde tencere sallayanda gördü, herkese bir ev bir araba yani iki anahtar vaat eden de…
Mesela günümüzde, seçimlerden önce beş yıl içinde İstanbul’u depreme hazırlayabileceğini vaat eden Ekrem İmamoğlu, seçildikten sonra aynı soruya “En az yüz yıl lazım” diyerek seçim vaatlerini unutabiliyor.
Aslında onlarda vaatlerini ve söylediklerini unutmuyorlar ama “Dün dündür, bugün bugündür” anlayışı maalesef bizim siyasilerimizin başucu kitabının baş ilkesi olmuş.
Bizler siyasilerimize Nizam’ül Mülk’ün “Siyasetnamesini” okuyun tavsiyesinde bulunacağız ama seçim öncesi onların vakitlerinin olduğu kanaatinde değiliz.
Bu sebeple buraya konuyu özetleyen iki hadisi şerif alarak, bütün siyasilerimize tavsiyelerimizi bitirelim.
Safvan İbnu Süleym (r.a) anlatıyor:
“Ey Allah (c.c.)’nun Resûlü (s.a.v.)! mü’min korkak olur mu?” dedik.
“Evet!” buyurdular.
“Pekiyi cimri olur mu?” dedik.
“Evet!” buyurdular.
Biz yine: “Pekiyi yalancı olur mu?” diye sorduk.
Bu sefer: “Asla” buyurdular.
**
İbnu Mes’ud (r.a) şöyle demiştir: “Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah (c.c.) nezdinde “yalancılar” arasına kaydedilir.” (Buhari, Müslim)
**
Abdullah İbni Amr İbni’l-Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Dört huy vardır ki bunlar kimde bulunursa o kişi tam münâfık olur. Kimde de bu huylardan biri bulunursa, onu terkedinceye kadar o kişide münâfıklıktan bir sıfat bulunmuş olur:
MÜNAFIKLARIN DÖRT ALAMETİ
1.) Kendisine bir şey emânet edildiği zaman ona ihanet eder.
2.) Konuştuğunda yalan söyler.
3.) Söz verince sözünden döner.
4.) Düşmanlıkta haddi aşar, haksızlık yapar.” [1]
Mirat Haber olarak, seçime girecek bütün partilere ve liderlere başarılar diliyoruz ama tek şartımız, vaatleri konusunda dikkatli olmaları, yapamayacakları şeyleri vaat ederek halkı saf yerine koymamalarıdır.
Biliyorsunuz, her söylediğimizi kayıt altına alan melekler var ve bu sözler hesap günü karşımıza tek tek çıkacak.
İster inanın, ister inanmayın bu böyle…
MİRATHABER.COM