SİYESETTE TAKİYYE

Biden’in, “Türkiye’de ki muhalif dostlarımızla Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştıracağız” diyerek işaret ettiği Sayın Kılıçtaroğlu, bir açıklamasında “iktidara geldiğimizde hüküm giyen KHK’lıları serbest bırakacağız” açıklamasında bulunmuş.

Bence iyi ki de söylemiş… Zaten takiyye yapan insanların bir yerlerden açık vermesi ve gerçek yüzünü göstermesi, gün gelir kaçınılmaz hale geliverir.

Gençlerimiz pek bilmez ama biz, siyasette takiyye yapanları çok gördük…

Mesela dün PKK terör örgütü elemanlarının başına bomba yağdıran SİHA’ları, “Sivil halkı bombalıyor” diyerek eleştirmeye çalışanlar, yaklaşmakta olan seçimin de etkisiyle bugün, Selçuk Bayraktar’ın çalışmalarına destek vereceklerini söylüyorlar.

Demek ki neymiş? CHP’den para desteği alan Merdan Yanardağ’ın dediği gibi İHA ve SİHA’lar basit planör uçaklar değilmiş.

Seçim zamanı Eyüp Sultan camiinde Kur’an-ı Kerim okuyan Sayın İmamoğlu, seçildikten sonra takiyye yaparak Fatih Sultan Mehmet’in türbesine, ellerini arkasına bağlayıp saygısız bir şekilde ayağınla dokunabiliyor(!)

Atatürk’ün partisi olduğunu söyleyen ve Atatürk konusunda mangalda kül bırakmayan CHP, maalesef “İmamoğlu bizlerin oyuyla seçildi” diyen HDP’den korktuğu ve çekindiği için “YPG terör örgütüdür” diyemiyor. Kılıçtaroğlu yerel seçimlerden önce, belediyelerde hiçbir kimsenin işten çıkarılmayacağı konusunda namus sözü vermişti ama seçimlerden sonra İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerinde birçok insanın işine son verilmesi ve namus sözünün tutulmaması da takiyyenin daniskası olsa gerek…

Milliyetçi ve muhafazakâr olduğunu iddia eden Meral Akşener, milliyetçilik ve muhafazakarlık söyleminden dem vururken bir anda dönüyor ve tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ile kahvaltı hayalleri kurabiliyor…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığı bu dönemde, 30 Ağustostan bir gün önce Abdullah Gül yaptığı açıklamalar ile 6’lı masaya adaylık konusunda göz kırpabiliyor. Önceki dönemlerde Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına karşı çıkarak 367 krizini çıkaranlar, Recep Tayyip Erdoğan’ı yıkmak için bugün Abdullah Gül’ü destekleyebiliyor. Abdullah Gül ve muhalefet de böylece, büyük bir takiyyeye imza atmış oluyor…

Bu ülke, seçim mitinglerinde Kur’an ayetleri okuyup daha sonrasında ise başörtülüler Suudi Arabistan’da okusun diyen siyasetçiler de gördü… Aynı siyasetçiler klasik müzik konserinden sonra “İşte laik Türkiye bu!” diyerek, miting meydanlarında okudukları Kur’an ayetlerini unutarak arzı-endam edip şeytanın kalbindeki mümtaz yerlerini sağlamlaştırdılar ve perçinlediler.

Bitmedi ve bitmeyecek…

Bir de Ahmet Davutoğlu ve Babacan var ki evlere şenlik… Takiyye de tavan yapmış isimler…

Ülke haritalarının değiştiği, yönetimlerin yeniden şekillendiği bir atmosferde, ekonomik çalkantıların tavan yaptığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu dönem de geçecektir elbet… Ama partilerimiz ve liderlerimizin birbirlerine karşı tutum ve davranışları, yapılan takiyeler neticesinde tabanda kutuplaşmalar ve sosyal çalkantılara sebep oluyor.

Bu sebeple de muhalefet partilerinin, seçim öncesinde yapmış olduğu vaatler makul ve mantıklı vaatler olmalı, yapamayacakları şeyleri söylememeli ve halkı kutuplaştırmamaları gerekir.

Oy uğruna yapılan siyasi takiyyeler, bumerang etkisi yapar vesselam…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

Şaban DOĞAN

NOT DEFTERİ: Farklılıkları hemen fark edebilen insan için, fark edilebilmeyi beklemek kadar acı ve ıstırap veren başka bir şey yoktur.