Siyonizm‘in Değirmenine Su Taşıyan Yerli Siyonistler
İran’ın İsrail’e Saldırısı ve Medyada Yankıları
İran’ın, Siyonist işgal rejimine yönelik gerçekleştirdiği füze saldırısı, dünya medyasında geniş yankı buldu. Reuters haber ajansı, İran’ın saldırıdan önce Rusya ve ABD’ye gerekli bilgilendirmeyi yaptığını iddia etti. Ancak saldırının asıl etkisi, Tel Aviv semalarında görülen füzelerin oluşturduğu korku oldu. Özellikle muhalif kanallar arasında yer alan Sözcü TV’de yaşanan panik dikkat çekti. İran’ın bu misillemesinde Siyonist işgalci rejimde herhangi bir can kaybı yaşanmazken, Batı Şeria’da bir Filistinli hayatını kaybetti. İran’ın yaptığı bu saldırı, bazı medya kuruluşlarında çarpıcı şekilde ele alındı.
Sözcü TV ve Yerli Siyonistlerin Açıklamaları
NTV Dış Haberler Müdürü Ahmet Yeşiltepe’nin saldırıya ilişkin yaptığı açıklamalar ise büyük tepki topladı. Yeşiltepe, “İsrail bunu hak etti” diyerek sivillerin zarar görmesini göz ardı edemeyiz demişti. Bu açıklama, Siyonistlerin yaptığı saldırıları ve Filistin’de yaşanan zulmü görmezden gelen bir tavır olarak nitelendirildi. Ancak asıl dikkat çeken ise Sözcü TV’de Fatih Portakal’ın Tel Aviv’deki füze saldırısı için üzüntü dolu ifadeler kullanması oldu. Kudüs’te hayatın normal seyrinde devam ettiğini dile getiren Portakal, Tel Aviv’deki saldırıdan büyük endişe duyduğunu vurguladı.
Yeşiltepe, sonrasında yaptığı açıklamada Filistin’e olan desteğini vurgulayarak geri adım attı, fakat bazı isimler geri adım atmayı tercih etmedi. Sözcü TV’nin önde gelen sunucularından Fatih Portakal ise Tel Aviv semalarındaki füze saldırısından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, Kudüs’te yaşamın sorunsuz devam ettiğine de dikkat çekti. Kaynak: Yerli Siyonistler varken düşmana ne hacet!
Yerli Siyonistlerin İkiyüzlülüğü
Fatih Portakal gibi “yerli Siyonistler” varken, İsrail’e dış düşman gerekmiyor. İran’ın askeri hedeflere yönelik gerçekleştirdiği saldırıya karşı gösterilen aşırı hassasiyet, Gazze ve Batı Şeria’da yıllardır devam eden katliamlar karşısında sessiz kalan bu kesimin iki yüzlülüğünü gözler önüne seriyor. Portakal’ın saldırıya karşı duyduğu üzüntü, Siyonist toplumun yaşadığı gerilimden duyduğu endişeyi yansıtıyor. Ancak bu çevrelerin, Filistinli çocukların ve masum sivillerin hayatını kaybettiği saldırılar karşısında sergilediği suskunluk, adeta Siyonistlerin işlediği zulümlere ortak olduklarını gösteriyor.
İran Saldırısı Sonrası Medya Tepkileri
İran’ın İsrail’e yönelik saldırısında sivillere zarar verilmemesine rağmen, bazı medya kuruluşları bu olayı dramatik bir biçimde ele aldı. Özellikle Sözcü TV, saldırıyı abartılı bir şekilde haberleştirerek Tel Aviv semalarında oluşan panikten bahsetti. Aynı medya kuruluşları, yıllardır Gazze ve Batı Şeria’da yapılan katliamları görmezden gelirken, Tel Aviv’de birkaç füzenin ortaya çıkardığı panik karşısında derin üzüntü duymaları dikkat çekti. Sözcü TV’nin bu tavrı, Siyonist rejimi meşrulaştırma çabası olarak yorumlanıyor.
Yorum: İnsani Değerlerin Yitimi ve Yerli Siyonistler
Siyonizm’in kanlı elleri altında mazlum Filistin halkı, bebekler, kadınlar ve çocuklar katledilirken, yerli Siyonistler ve onların medya destekçileri, Tel Aviv’deki birkaç füze için gözyaşı döküyorlar. İnsani değerlerin böylesine kaybolduğu bir dünyada, kim için üzüldüğünüz, kimin zulmüne karşı sessiz kaldığınız önemlidir. Portakal gibi isimler, Gazze’de her gün bombalar altında yaşayan masumların acılarını görmezden gelirken, İran’ın füze saldırısında yaşanan kısa süreli paniği büyük bir trajedi olarak sunuyorlar. Bu tavır, FETÖ’nün yıllar önce Yahudi çocuklar için döktüğü gözyaşlarını hatırlatıyor. Oysa gerçek insani değerler, her mazlumun yanında olmayı gerektirir.
Filistinli siviller ölürken susanlar, İran’ın füze saldırısında İsrail’e karşı “endişe” duyanlar, adaleti hiçe sayan bir ikiyüzlülük içindedirler. Bu dünya zulmü alkışlayanların değil, zalime karşı dimdik duranların omuzlarında yükselecektir. Allah, tüm mazlumların yanında olanları unutmayacaktır.
MİRATYOUTUBE
MİRATHABER.COM
bunların yerli siyonistliğini anında yakalamanız güzel.lakin nasrallah öldürüldüğünde neredeyse zil talıp oynayan mezhep çakalları veya akit gazetesi yazarcıkları gözünüzden kaçtı galiba..