AA – Afrika Vakfı ve Somali Heritage Institute for Policy Studies iş birliğinde “Türkiye-Somali İlişkilerinin Son 10 Yılının Yeniden Değerlendirilmesi Uluslararası Sempozyumu” düzenlendi.
Ankara’da bir otelde düzenlenen sempozyumun son gününde “Kültürel Karşılaşmalar” ve “Türkiye-Somali Sağlık İş Birliği: Kalıcı Ortaklığa Doğru” başlıklı oturumlar yapıldı.
Kültürel Karşılaşmalar oturumunda konuşan Amerikan Terörle Mücadele ve Dayanıklılık Enstitüsü araştırmacısı Ruqaya Abdirahman, Somalili gençlerin Türk yapımı dizi ve filmlere ilgisi üzerine sunum yaptı.
Ülkesinde 300 kişiyle yaptığı mülakatlar sonucu bir çalışma hazırladığını kaydeden Abdirahman, “Neredeyse 200 kişi Türk yapımlarının Hint yapımlarından daha iyi olduğunu ifade etti. Araştırmama göre Türk yapımlarını izleyenlerin yüzde 85’inin ise son 5 ila 7 yılda izlemeye başladığı ortaya çıkıyor. Somalili gençler Türk yapımlarını çoğunlukla İslami değerlerin gösteriliş şekli, Türk tarihi, değerleri ve kültürünü öğrenmek için izliyor.” diye konuştu.
Abdirahman, Türk yapımları izleyen Somalililerin diğer bölge ülkelerinde yaşayan gençlere kıyasla bu yapımlardan daha olumlu yönde etkilendiğini söyleyerek, “Türk kültürüne ilgi artıyor, tarihle ilgili yapımlara ilgi artıyor, dil ve kültür öğrenmek istiyorlar. Ayrıca dizi izleme süresi uzadıkça Türk dış politikasına ilgi de artıyor. Ortalama olarak dizi izleyenlerin yüzde 49’u Türk dış politikasına ilgi duyarken dizileri 5 ila 7 yıldır izleyenler arasında bu oran yüzde 70’lere kadar çıkıyor.” dedi.
Somali Eğitim, Kültür ve Yüksek Öğretim Bakanlığından Abdinasir Jama da Somalillierin Türkçe öğrenmesi konusunda yaptığı sunumda, “Türkiye ile olan iyi ilişkilerimiz nedeniyle öğrenciler Türkçe öğrenmek istiyor. Türkiye, Sahra Altı Afrika’yla ilişkilerini geliştiriyor ve bu ilişkilerde kültür ile Türkçeyi de ortaya koyuyor. ” ifadelerini kullandı.
Jama, birçok Somalilinin akıcı şekilde Türkçe konuştuğunu, Türkiye’yle ilgili her şeye saygı duyduğunu belirterek, “Öğrenciler Türkiye’deki eğitimlerinden çok etkileniyorlar. Burs ve yaşam koşullarından memnunlar. Somali’de de Türkiye ve Türkçeye ilgi var. Bu ilgi nedeniyle Türkçe dersinin ülkede müfredata alınmasının faydalı olacağını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
İbni Haldun Üniversitesinde doktora çalışmaları yapan Abdurashid Diriye Kalmoy ise “Kültürel Diplomasi ve Diaspora Hareketliliği: İstanbul’daki Somali Diasporasından Yansımalar” başlıklı bir sunum yaptı.
Kalmoy, İstanbul’daki Somalililer arasında Avrupa’dan göçen Somalililer kadar Somali’den gelenler olduğunu da söyleyerek, “İstanbul’a yerleşmelerinin sebebi dini ve kültürel olarak yaşamlarına uygun olması, eğitim kalitesi, Avrupa’daki gibi riskli kabul edilmemeleri, yaşam şartları ve kiralardaki ucuzluk. Görüştüğüm bazı Somalililer Türkiye’yi yaşayabilecekleri tek beyaz ülke olarak görüyor. Çünkü burada Müslüman bir ülkedeler ve Türkiye Somali’ye karşı çok yardımsever.” dedi.
Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Okulu (SOAS) Öğretim Üyesi Yusuf Şeyh Ömer ise Somali diasporasının Türkiye ve Türk diasporasıyla ilişkilerine yönelik bir sunum yaptı.
Dünyada en büyük Somali diasporasının İngiltere, ABD, Kanada ve İskandinav ülkelerinde bulunduğunu kaydeden Ömer, “Somali diasporası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ziyareti sonrası Türkiye’ye teşekkür eden sosyal medya hesapları oluşturdular. ABD’nin sözde Ermeni soykırımı kararının ardından Somalililer ABD’deki Türk büyükelçilik ve konsolosluklarına 5 bin destek mektubu yolladı.” diye konuştu.
Ömer, Somalililerin 2011 öncesi tatil için Dubai, Kenya ve İngiltere’yi tercih ettiğine, Türkiye’nin bugün bu bölgeleri geride bıraktığına işaret ederek “Türk ve Somali diasporaları yakınlık içinde değil. İki diaspora arasında iş birliği oluşturulmalı, karşılıklı Türkiye ve Somali gezileri düzenlenmeli.” tavsiyesinde bulundu.