Gazze, sebepleri, sonuçları ve etkisi ile başka hiçbir direnişe hiç benzemiyor. Bambaşka bir müfredat, bambaşka bir strateji, bambaşka bir donanım ve bambaşka bir sınav. Ve bu sınavın tek galibi var; Gazze ve Gazzeliler. Niye diye sormak dahi abes? En modern ağır silahlara, en modernize orduya sahip olan, teknolojiyi en iyi kullanan, uçan kuştan haberdar istihbaratıyla sayısız başarıya imza attığı propaganda edilen, dünyanın sözde süper gücü İsrail… Haması, İzzeddin Kassam Tugaylarını bir haftada yok edeceği beklenirken Gazze’de duvara tosladı. Ve tüm imajı yerle bir oldu. Çizilen karizmasını kurtarma hırsıyla hırçın, zorba, gözü dönmüş, acımasız, dengesiz bir kompleksle hıncını bebeklerden, çocuklardan, kadınlardan ve masum sivillerden alıyor. Üstelik orantısız güç, sınırsız ve vicdansız bombalama, dur-durak bilmeyen vahşet… daha doğrusu meydanı boş bulma hoyratlığıyla sadece öldürüyor, öldürüyor, öldürüyor… O da yakın mesafe savaşıyla değil; korkakların mesleği, uzaktan top, tüfek ve bombalarla kalleşçe öldürmeyi biliyor sadece.
Ey katil! başaramayacaksın, yenemeyeceksin, Allah’ın zalimlere zerk ettiği içindeki o ezikliği, o korkuyu, o kompleksi atamayacaksın!…
“… Fakat Allah, bu küstah zâlimlerin kalplerine müthiş bir korku salarak, onları hiç ummadıkları bir yerden bastırdı ve en can alıcı noktadan, tam yüreklerinden vurdu onları!…”(Haşr,59/2)
Hem Sorumluluğunu bilen, duyarlı ve aktif davranan, dik duran müminlere Allah Teâlâ hiç yenilgi yazmamıştır mübarek kitabında. “Dünya hayatını âhiret hayatıyla takas etmek isteyenler Allah yolunda savaşsınlar. Allah yolunda savaşan herkese, ister (zalimler tarafından) öldürülsün, ister galip gelsin gelecekte muazzam bir ödül bahşedeceğiz.”(Nisa,4/74) “فيقتل او يغلب… = Ya öldürülür, ya galip gelir…” buyurur.
Peki yenilgi niye yok? Çünkü zalim eliyle ölüm, kaybetme/yenilgi değildir. Kaldıki vefat muhakkaktır ama Allah yolunda zalimin zulmüne direnişte ölmek, ölmek ve yenilmek değil; ŞEHADETTİR, ŞEHADET. Allah yolunda ya şehadet vardır ya da galibiyet. Savaşta ölmek, yenilmek ve kaybetmek değildir. Bilakis savaş düşmana benzeyince, dinî ve ahlakî değerleri yitirince kaybedilir. “Savaş, Ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir.” (Aliya İzzet Begovic)
Ey katiller! ey zâlimler! sonunuz yakın. Varsa elinizde son kozunuz, son tuzağınız, oynayın da görelim nicedir son rolünüz!… “Ey zâlimler; hepiniz eninde sonunda yenilgiye uğrayacak ve topluca cehennemi boylayacaksınız, orası ne fenâ bir döşektir!”(Âl-i İmrân,3/12) İnşallah yâ Rab! yarın değil; hemen şimdi…