Gündem

SONER YALÇIN’A İNANMAYALIM DA İŞİN DOĞRUSU NE?

İslam’a bir hayatı düzeni olarak inançlısını geçtik, Ülkemizde akılcı ve bilimci bir muhalefet de yok. Bu sebeple, büyük bir hayır beklemeksizin Cumhur İttifakına destek verdik. Ama bunun anlamı kol kırılırsa yen içinde kalacak, değil.

Kur’ânî ölçü gereği biz Allah’a, Âhiret hayatı ve sorgulamasına inanmayan kişilere metot olarak inanmayız ama dikkate alırız. 

Hadi “Soner Yalçın’a inanmayalım da  işin doğrusu ne?” diye de sormayalım mı?

İlgililerden açıklama yapmasını isteyerek Soner Yalçın’ın odatv’de yayınladığı 03 Ağustos 2023 tarihli yazısını sunuyoruz:

***

AKP yalanları… Algı operasyonu yapıyorlar

Türkiye’de ormanların durumu, iktidar siyasetçileri ya da bürokratlar tarafından gösterilmeye çalışıldığı gibi parlak değildir.

Bilgiler toplumla şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor.

Bilgiler, belirli amaçlarla ve iktidar yanlısı iletişim araçlarıyla yayılmaya çalışılarak gerçek dışı bir algı oluşturuluyor…

1924’de kurulan Türkiye Ormancılar Derneği gibi kuruluşlar yıllardır yalana karşı mücadele veriyor, algıya-kurguya karşı çıkıp ülke ormanları hakkında doğru bilgiyi topluma aktarıyor. 2022 Raporu’ndan bazı bilgiler aktarayım…

İktidar temsilcileri ve bürokratlar sürekli orman alanı artışı yaptıklarını dile getiriyor. Oysa: AKP’nin iktidarda olduğu 19 yıl boyunca (2003- 2021) yapılan toplam ağaçlandırma miktarı 609 bin 90 hektardır.

AKP iktidara gelmeden önceki 19 yılda (1984-2002) yapılan toplam ağaçlandırma miktarı 1 milyon 115 bin 367 hektardır.

AKP’nin 19 yıllık döneminde yıllık ortalama ağaçlandırma miktarı 32 bin hektarken, ondan önceki 19 yıllık dönemde ortalama ağaçlandırma miktarı ise 59 bin hektardır.

Yani:

AKP hükümetlerinin görevde olduğu dönemde, aynı süreye karşılık gelen bir önceki döneme göre daha az ağaçlandırma yapılmıştır!

Özellikle son yıllarda “endüstriyel ağaçlandırma” adıyla gerçekleştirilen ve mevcut orman alanlarının tıraşlama kesilerek yeniden ağaçlandırılması çalışmaları da ağaçlandırma istatistiklerine dâhil edilerek, ağaçlandırma verileri olduğundan daha fazla gösteriliyor! Ah bu kurnazlık…

***

AKP’nin bu yalanı sürekli tekrarlamasının sebebi, Orman Yasası’nda sık sık değişiklikler yapılarak orman alanlarının ormancılık dışı  (madencilikten enerjiye, turizmden ulaştırmaya uzanan geniş bir yelpazedeki) uygulamalara tahsisine olanaklı hale getirilmesidir.

Yalnızca 2004-2020 yılları arasında yapılan tahsis miktarı 494 bin hektardır. Ve bu tüm zamanlarda yapılan tahsislerin yüzde 66’sına karşılık gelmektedir. İnanılmaz artış…

Bu dönemde yapılan yıllık ortalama tahsis miktarı yaklaşık 29 bin hektarken, son beş yılda (2016-2020) yapılan yıllık ortalama tahsis miktarı ise yaklaşık 39 bin hektardır.

Üstelik son beş yıl ortalaması Kovid 19 salgını ve yaşanan ciddi ekonomik kriz ortamında gerçekleşmiştir.

Orman alanlarında yapılan tahsislerin sektörlere göre dağılımına bakıldığında enerji ve madencilik sektörleri başa çekmektedir. 2012 – 2020 yılları arasındaki dokuz yıllık dönemde yapılan toplam tahsis işleminin (51 bin 663 adet) yaklaşık yüzde 44’ü madencilik, yaklaşık yüzde 20’si ise enerji sektörüne yapılan tahsislerdir.

Alan olarak bakıldığında ise aynı dönemde tahsisi yapılan toplam 342 bin 846 hektar orman alanının yaklaşık yüzde 37’si enerji, yaklaşık yüzde 25’i ise madencilik sektörüne yapılan tahsislerdir.

İşin daha trajikomik yanı, fiilen orman olmayan bu alanlar orman varlığı envanterinde halen orman olarak görünmeye devam etmektedir. Ah bu kurnazlık…

***

Ormanlara yaptığımız yazmakla bitmez.

Türkiye’de ormanlar giderek daha küçük parçalara bölünüyor.

2008-2019 yılları döneminde 10 hektardan küçük orman alanlarının sayısı yüzde 118 oranında artarken, 10-99 hektar büyüklüğündeki orman alanlarının sayısı yüzde 11, 100-999 hektar büyüklüğündeki orman alanlarının sayısı yüzde 42 ve 1.000 hektardan daha büyük orman alanlarının sayısı ise yüzde 16 oranında azalmıştır.

Son örnekle toparlayayım:

Özellikle son yıllarda odun üretim miktarlarında yaşanan artışlar alan, servet ve artımda yaşanan artışların çok üzerine çıkmış durumdadır. Yalnızca 2017-2021 yılları arasındaki beş yıllık dönemde endüstriyel odun üretiminde yüzde 78,7, yakacak odun üretiminde yüzde 25,9 ve toplam odun üretiminde yüzde 69,5’luk bir artış yaşanmıştır.

Son derece yüksek oranlarda gerçekleşen bu artış ülke ormanlarındaki yıllık cari artımın giderek çok daha yüksek oranının odun üretimine dönüşmesi anlamına gelmektedir.

Şöyle ki:

2005 yılında yıllık cari artımın yalnızca yüzde 38’i odun üretimine dönüşürken, bu oran 2018 yılında yüzde 48’e, 2021 yılında yüzde 67’ye çıkarak ormanlar üzerinde ağır bir odun üretimi baskısı oluşturmuştur.

Üstelik bu baskı yalnızca ana fonksiyon tipi olarak ekonomik önceliğe ayrılmış ormanlarda değil, ekolojik ve sosyo-kültürel önceliğe ayrılmış ormanlarda da hissedilmeye başlanmıştır.

Dediğim gibi yazmakla bitmez.

Ormanlarımız can çekişiyor.

Ormanlarımız acı içinde bağırıyor, kimse var mı orada!

Soner Yalçın

 

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

8 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

8 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

12 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

13 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

14 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

14 saat ago