Çin’de İslam – 14
Mevcut baskıcı taktikler sadece Müslümanların inançlarını yaşama ve dini, ahlaki ve kültürel değerlerini çocuklarına aktarma haklarını baltalamakla kalmıyor, aynı zamanda Müslümanların Çin hükümetine olan güvenini de sarsıyor. Çin devleti tarafından yapılan ve Batı basınında sıklıkla tekrarlanan Sincan’da radikal ayrılıkçılığın ortak bir arzu olduğuna dair çok sayıda haber olmasına rağmen, Sincan’daki Uygurların büyük bir çoğunluğu, Çin’in politikalarını eleştirerek de olsa, Çin yönetiminin gerçekliğine boyun eğmiştir. Az sayıdaki şiddet içeren protestolar çoğu kişinin öfkesine neden oluyor ve bu protestolar devletin siyasi baskıları ve kontrolü daha fazla meşrulaştırmasına katkıda bulunuyor gibi görünüyor. Uygurlar, Çin vatandaşları olarak sadece dinlerini yaşamalarına, dillerini çalışmalarında kullanmaya devam etmelerine ve geleneksel kültürel uygulamalarını sürdürmelerine izin verilmesi arzularından giderek artan bir umutsuzlukla bahsediyorlar.
Demokratikleşme, Sivil Toplum ve İslami Eğitim
Çin’in farklı bölgelerinde sınırlı köy seçimleri yapılmasına rağmen, aslında Çin gerçek demokratikleşme yolunda çok az ilerleme kaydetmiştir. Köy seçimleri devam etse bile, Müslüman milletler de dahil olmak üzere Çin’deki azınlıkların önemli bir demokratik reform yaşaması pek muhtemel değildir, çünkü Müslüman nüfusun çoğu, siyasi olarak stratejik sınır bölgelerinde veya devletin kontrolünü elinde tutmak istediği büyük doğal kaynaklara sahip bölgelerde yaşama eğilimindedir. Devlet başkanı Mao’nun, “Çin insan, toprak ve doğal kaynaklar bakımından zengindir; ama aslında insan bakımından zengin olan Hanlar, toprak ve doğal kaynaklar bakımından zengin olan azınlıklardır.” ifadelerini kullandığı aktarılmaktadır.
1990’ların başından beri, Çin’de çok çeşitli sivil toplum programları oluşturulmuştur. Bazıları kırsal kalkınma ve halk sağlığı sorunlarına odaklanırken, diğerleri kentle ilişkili sosyal sorunlara odaklanır. Fakat hükümet toplumun büyük bir kesimi üzerinde yüksek düzeyde kontrol sahibi olmaya devam ettiğinden, bu örgütlerin gerçekten hükümete bağlı olmama derecesi tartışmalıdır. Bununla birlikte, bu kuruluşların birçoğu; bazıları devletin desteğiyle, bazıları ise bağımsız olarak, bugün Çin’deki bir dizi kalkınma sorununu ele alacak projeler geliştirme çabalarında, son derece etkili olduklarını kanıtladılar.
Çin’deki Müslüman gruplar, sivil toplum örgütleri kurma konusunda özellikle göz korkutucu bir zorlukla karşı karşıya, çünkü teknik olarak Müslümanları içeren herhangi bir organizasyon ya Diyanet İşleri Bürosu ya da Çin İslam Birliği’nin himayesinde kurulmalıdır. Komünist Parti kadrolarından oluşan bu örgütler, kamusal dini faaliyetin neredeyse tüm yönlerini kontrol edebilmektedir. Sorumluluklarından biri dini uygulamaları korumak olsa da Komünist Parti üyelerinin ateist olması gerektiği için, Çin’deki birçok dini lider, Diyanet İşleri Bürosu’nun dini desteklemekten çok kontrol etmekle ilgilendiğine inanıyor. Müslüman nüfusla ilgili olarak, ülkedeki her camiye imamların atanmasında son söz Diyanet İşleri Bürosu’na aittir ve hangi camilerde Cuma namazı kılınabileceğine karar verir. Aynı zamanda yeni camilerin ve İslami okulların onarımını veya inşasını onaylayıp onaylamamaya karar verirler. Büro ayrıca ülke çapında yayılmış çeşitli devlete ait İslami kolejlerden de sorumludur ve müfredatı, öğretmenleri ve kabul edilen öğrencileri seçer. Eğitimlerine devam etmek için yurtdışına seyahat etmeyi ümit eden Müslüman öğrencilerin, hacca gitmeyi planlayanlar gibi, önce bürodan izin almaları gerekiyor.
Çeviren: Zehra Kaya
Kaynak: Islam in China, Jacqueline Armijo; Asian Islam in the 21st Century kitabındaki bir makaleden hazırlanmıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…