Fenerbahçe’nin sempatizanlarının ancak milyonlarla ifade edilebileceği malum. Peki büyük mü büyük bu kitle, Fenerbahçe’ye niçin sempati duyar?
Aidiyet sağladığı ve spor yapmaya yönlendirdiği için mi?
Heyecanla izleme sağladığı için mi?
Zaman ve coşku israfına, bazıları için de parasal tüketime sebep olduğu için mi?
Yoksa sebep derinlere kök salan bir iman yoksunluğu veya zaafı mı?
Biz sorularımıza cevap bulmaya çalışırken Fenerbahçe ile ilgili resmi ağızlardan açıklanan mali durumu okuyalım:
[ Fenerbahçe Denetim Kurulu Üyesi Mehmet Vodina, sarı-lacivertli kulübün borcunun 12 milyar 571 milyon TL olduğunu açıkladı.
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapıldı.
Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Denetim Kurulu Üyesi Mehmet Vodina, 1 Haziran 2023 – 31 Mayıs 2024 dönemin ilişkin mali tablo hakkında bilgiler verdi. Kulübün Varlıklar toplamının 4 milyar 773 milyon TL olduğunu aktaran Vodina, finansman giderleri 1 milyar 946 milyon TL, dönem zararı da 2 milyar 255 milyon TL olduğunu ifade etti.
Vodina, kulübün borcunun 12 milyar 571 milyon TL olduğunu açıkladı. Kulübün toplam geliri 8 milyar 318 milyon TL, toplam gideri 8 milyar 593 milyon TL olarak belirtildi. ]
Fenerbahçe’nin borç tablosu
Hiç şüphesiz dünyamızda bütçesi Fenerbahçe’nin mali bütçesinden onlarca kez büyük spor kulüpleri de var.
O kulüpler, dünyamızı silah, ilaç ve gıda sanayisi yanısıra spor organizasyonları ile de sömüren ve çoğunluğunu deist kapitalistlerin oluşturduğu bir dünyanın merkezinde olan kulüpler.
O yabancı kulüplerin sempatizanlarının çok büyük çoğunluğu Allah’a ve ölüm ötesi hayatına imandan yoksun insanlardır. Bu insanlar, muhtemelen aile nimetinden yoksulluğun getirdiği yalnızlığı ve de inançsızlığın sebep olduğu bunalımı örtmek ve unutmak için musiki gibi spora da saldırıyorlar. Konserler için büyük alanlar ve de dev stadyumlar dolup boşalıyor. Faydasız konuşmalar ve tartışmalar da artıp duruyor.
Bizdeki durum da aynı sebeplerle izah edilebilir mi? Cevaplar farklı olabilir ama kesin olan bir durum var. Değinelim:
Allah’ın son ve evrensel elçisi kıldığı Hz Muhammed “ İnsanın, dünyası ve âhiretine fayda sağlamayan, yarar sağlamadığı için de zarar verebilir olan alışkanlıklardan korunmasını “ İslamî yaşamının güzelliği olarak niteler.
Yüce Allahımız da insanlığa son mesajlarını içeren Kur’ân-ı Kerîm’de Cennet’e girecek müminlerin vasıflarını namaz kılmak, zekat verici olmaya çalışmak, sözlere ve sözleşmelere bağlı olmak gibi Lağiv’den yani faydasız işlerden sakınmak olduğunu bildirir. (Mümüminûn, 1-10)
Bütün bu gerçekler bizi düşündürmeli, bizi meşgul eden bir spor/spor kulübü sempatimiz varsa sebebini araştırmalıyız. Çünkü ömür sermayemiz boşa harcanamayacak ve telafi edilemeyecek derecede değerlidir.
ARD
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-