islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

ŞUAYB PEYGAMBER VE NAMAZ-SOSYAL ADALET İLİŞKİSİ

ŞUAYB PEYGAMBER VE NAMAZ-SOSYAL ADALET İLİŞKİSİ
17 Şubat 2024 11:00
A+
A-

İnsanlığın ilk bilgileri Yaratan’ın ve ahiret hayatının varlığı ile canın ve malın dokunulmazlığı olmuştur.
Bir diğer anlatımla yüce Allah ilk insanı ilk peygamber kılmıştır. İnsanlığa yönelik ilk buyruklarıyla da canlara ve mallara tecavüzü yasaklamıştır. (Bak. Maide 27-28)

PEYGAMBERLER CANI VE MALI SAVUNAN DEVRİMCİLERDİR

İstisnasız bütün Peygamberler canın ve malın savunucusu olmuş, insanın insan üzerinde egemenlik kurmasına ve insanın insanı sömürmesine karşı ve karşıt mücadele vermişlerdir. Değerlendirmek üzere okuyalım:

“ Hiç şüphesiz Biz, “Yalnızca Allah’a kulluk edin; Allah’ın otoritesini ve hükümlerini hiçe sayarak zulüm ve ekonomik sömürü sistemini  yeryüzünde kurumsallaştırmaya çalışan azgın kâfirlere, yani tâğutlara kul köle olmaktan kaçının!” diye emrimizi iletmeleri için her topluma bir Peygamber veya Peygamberin mesajını tebliğ eden bir davetçi gönderdik. Elçilerin yoğun tebliği sonucunda, Allah onlardan bir kısmını doğru yola iletti, vahye teslim olan bu insanlar dışında bir kısmı da kötülüğü tercih ettiği için sapıklığı hak etti. Bunun canlı örneklerini görmek istiyorsanız, yeryüzünde gezip dolaşın da, ayetlerimizi inkâr eden güçlü toplumların, medeniyetlerin sonu nice olmuş, bir görün! ” (Nahl 36)

Ancak genelde Peygamberimiz Hz. Muhammed (s. a. ) ve özelde Hz. Şuayb ekonomik sömürüye karşı mücadelede daha derin izler bırakmışlardır.

ŞUAİB PEYGAMBER VE EKONOMİ

Şuayb Peygamber Kur’ân’da namazı ve ekonomi eksenli çağrılarıyla anılır. Onun, Allah’ı inkâr ve ekonomik sömürüyle mücadelesi namazla bütünleşmişti. Toplumu, onu Tevhide/Allah’ı birlemeye, namaza ve sosyal adalete çağrılarıyla tanımış, namaz ibadetine derin vurguları sebebiyle ekonomiye ilişkin çağrıları namazıyla irtibatlandırılmıştır.

Kur’ân’ın Hud sûresinin 87. âyetinde şöyle buyurulur:

“(Kavmi Şuayb’a) şöyle dediler:
Ey Şuayb! Atalarımızın tapar olduğunu putları/ilkeleri bırakmamızı ya da mallarımızı dilediğimiz gibi kazanıp kullanmaktan kaçınmamızı sana Namazın mı emrediyor?”

ZARAR VERMEDEN KAZANIP ZEKAT VERMEK

Peygamberlerin ekonomi ile ilgili çağrılarının özünde toluma zarar vermeden kazanmak ve kazancın bir kısmını acizler, engelliler, yetimler, işsizler ve  yeterince kazanamayanlar gibi sosyal yardım bekleyen  kesimlere vermek yani zekât vermek i olmuştur. Bu sebeple Peygamberlerin insanlara çağrılarının başında iman edilmesi ve namaz ile birlikte zekât verilmesi olmuştur. (Örnek olarak  bak. Beyyine 5)

NAMAZSIZLIK ZEKÂTSIZLIĞI DOĞURMUŞTUR

Asrımızda olduğu gibi insanlık hayatından namaz çekildikçe haksız yollarla kazançlar çoğalmış, sosyal yardımlar da azalmıştır.

Bu da bize namazsız yani Yaratan ile ilişkiye girmeden sosyal adalet mücadelesi yapılamayacağını göstermektedir.

Zalim mi zalim olan faiz sömürüsü ile ilgili ayetlerin arasında namaz ve zekâta yer verilmesi de,  bu amaçla yani faiz kaynaklı ekonomik sömürü ile mücadelenin ancak  namazla ve zekâtla yapılabileceği içindir. (Bakara 277)

Allah’ın Kur’ân’da andığı ve anmadığı bütün Peygamberler bizim de inanmakla yükümlü peygamberlerimiz  olduğu için onların çağrıları ve mücadelesi de ayrıca bizim çağrılarımız ve mücadelemiz olmalıdır.

Hz. ŞUAYB’IN BİZİ DE BAĞLAYAN ÇAĞRISI

Konumuz Hz. Şuayb’ın Kur’ân’da yer alan  çağrısıyla bağlayalım:

Ben sizden bir karşılık da beklemiyorum; benim hak ettiğim karşılığı âlemlerin Rabbi verecektir.

Ölçüyü (her zaman ve herkese karşı) tam tutun; (başkalarının hakkını düzenbazca) eksilten kimselerden olmayın.

(Tarttığınız zaman) şaşmaz bir teraziyle tartın.

İnsanları hak ettikleri şeylerden yoksun bırakmayı. Mallarının değerleri ile oynamayın  ve yeryüzünde sömür yollarına saparak ve bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

Sizi de, sizden önceki nesilleri de yaratan Allah’a, karşı sorumluluk bilinci taşıyın!” (Şuara 180-184)

Ali Rıza Demircan

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.