Hocam öncelikle Allah sizden razı olsun. Gerek kitaplarınızdan, gerek TV ve bilgisayar ekranlarından sizi takip ederek gerçekten çok istifade ediyoruz. Ben hem Abdülaziz Bayındır hocamıza, hem de size bana doğru yolu gösterdiğiniz için çok dua ediyorum. Sizi ve Abdülaziz hocayı dinlemeden önce Alanya da süleymancı olarak bilinen tarikatın hurafeleri ile kafam doldurulmuştu. Aracılık, Şirk vesile ve şefaat konularında çok büyük yanlışlıklar içindeydim. Kurtuluşa ermek için Allah’a değil yarattıklarına sığınıyordum. Kuran temelli çalışmalarınızla beni bilinçlendirdiğiniz için Allah sizden razı olsun, çalışmalarınızda güç ve kuvvet versin. Hocam sorumu sormadan önce şunu belirteyim ki benim Fethullah Gülen hareketi ile uzaktan yakından hiç bir alakam ve gönül bağım yoktur. Geçen haftalarda A haber programında Telekulak ve özel hayatın dokunulmazlığı ile ilgili bir programa katıldınız. Ben de sizi sürekli takip etmek isteyen birisi olarak programı dinledim. Genel ilkeler doğrultusunda söylemiş olduğunuz her şeye katılıyorum ve bir itirazım yok. ama özel olarak bu günlerdeki gündeme göre düşünürsek bir devlet başkanın bazı çalma ve rüşvet konuşmaları dinlenmiş. başkalarının ayıbını arama veya özelini araştırmak için değilde bu şekilde bir delil aramak, suçu ortaya çıkarmak için telefon dinlemesinin özel bir hükmü yok mudur? Devlet Başkanı bile olsa yapanın yaptığı yanına kar kalmaması için söylemiş olduğunuz genel hükümlere bir istisna konamaz mı? Allah sizden razı olsun. Çabalarınızı bu dünyada ve ahırette zayi etmesin. Allah a Emanet olunuz.
Aleyküm selam… Aziz Kardeşim, Toplumu ilgilendiren konularda mesela bir cinayetin takibi ve bir rüşvetin tespiti için yargı kararı ile dinleme yapılabilir. Ama yapılacak dinleme bir başka amaca alet edilmemeli ve gizlilik korunmalıdır. Mahkumiyet kararı çıkmadan konu topluma açıklanmamalıdır. Bir de yapılan dinleme, dinlemeyi yapan kişi ve kurum tarafından sahiplenilmeli ve ek delillerle kanıtlanmalıdır. Bir önemli nokta da şudur: dinlenmeye konu olay, konuşulmakla yetinilmiş de fiiliyata sokulmamışsa yargıya konu edilmemelidir. Yargı kararı olmadan yapılan ve sahiplenilmeyen dinlenmeler ise hiçbir şekilde meşru görülemez ve bu gibi dinlenmelere müsteniden kişiler hakkında bir karar verilemez. Çünkü zanna dayalı karalar kişiyi günahkâr kılar.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…