Dünya Bankası, sivil hükümete karşı gerçekleştirilen askeri darbenin ardından Sudan’a yapılan yardımı askıya aldı.
Siyasi liderlerin Pazartesi günü tutuklanması, uluslararası kınamaların yanı sıra ülke çapında protestoların da yapılmasına yol açtı.
Afrika Birliği Örgütü, iktidarın “anayasaya aykırı” olarak ele geçirilmesinin ardından Sudan’ın üyeliğini askıya aldı ve ABD de 700 milyon dolarlık yardım akışını durdurdu.
Sudan’da bulunan sivil ve askeri liderler, son iki yıl içerisindeki iktidarı paylaşmak için hassas bir anlaşmaya imza attılar.
Yardımlardaki bu ani kesintinin, Sudan’ın daha yeni toparlanmaya başladığı bir zamanda, zayıf düşen ekonomisi için korkunç sonuçlar doğuracağı tahmin ediliyor.
Dünya Bankası ve Afrika Birliği’nin attığı adımlar, sivil yönetimi yeniden tesis etmek amacındaki darbe lideri Korgeneral Abdel Fattah Al-Burhan’ı üzerindeki baskıların daha da artmasına sebep oluyor.
El-Burhan, güç paylaşımı anlaşmasından sorumluydu. Daha önce darbenin bir “iç savaştan” gerçekleşmesini engellemek için gerekli olduğunu söylemişti. Bugün de Sudan’ın hala demokrasiye doğru ilerlemekte olduğunu ve 2023’te seçimler düzenlediğini, ancak mantığı ve aniden iktidarı ele geçirmesi sebebiyle geniş çapta bir ret ile karşılaştığı konusunda ısrar etti.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass yaptığı açıklamada, “Sudan’daki son olaylardan derin bir endişe duyuyorum ve bunun ülkenin sosyal-ekonomik toparlanması ve kalkınması üzerinde sebep olabileceği dramatik etkiden korkuyorum.” dedi.
Geçen Mart ayında Sudan, borçlarını ödemesinin ardından yaklaşık 30 yıl sonra ilk kez Dünya Bankası’ndan milyarlarca dolar değerinde hibe almayı başardı ve Malpass o sırada ülkenin yıllarca süren derin bir krizin ardından ekonomik bir ilerleme kaydettiğini söyledi.
Nitekim Başbakan Abdalla Hamdok’a göre de Dünya Bankası, Sudan’a tarım, ulaşım, sağlık bakımı, eğitim ve diğer şeyleri desteklemek için yaklaşık 3 milyar dolarlık yardımda bulundu.
Geçen ay Dünya Bankası’na yaptığı bir konuşmada, ekonomi istikrar belirtileri gösterdiği için finansmandaki değişikliklerin “meyve vermeye başladığını”,ancak bunun şu anda bir tehlike arz ettiğini söyledi.
Afrika Birliği Twitter’dan yaptığı açıklamada, Pazartesi günü tutuklanan Başbakanın serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılarken, sivil hükümetin dönüşüne kadar da Sudan faaliyetlerinin askıya alınacağını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, sivil müttefiki olan Sudan Dışişleri Bakanı Maryam Al-Sadık Al-Mehdi ile görüştüğünü ve “sivillerin öncülüğünde demokrasiye geçişe” dönmek için destek sözü verdiğini söyledi.
Çarşamba günü geç saatlerde devlet medyası, ordunun ABD, Avrupa Birliği ve Çin devlet temsilcileri de dâhil olmak üzere altı Sudan büyükelçisini görevden aldığını ve bunların hepsinin ordu iktidarını kınadığını bildirdi.
Askerlerin kalabalığa ateş açması sebebiyle yaklaşık 10 kişinin ölmesiyle sokaklardaki protestolar üçüncü gün de devam etti. Gelen haberler aracılığıyla güçlerin Hartum’daki evlere baskın düzenlediği ve yerel protesto organizatörlerini de tutukladığı bildirildi.
Doktorları ve petrol işçilerini temsil eden sendikalar, Sudan Bankacılar Birliği çalışanlarıyla birlikte protestolara katıldıklarını söyledi.
Meclis sözcüsü Abdul Rashid Khalifa BBC’ye verdiği demeçte, “Herhangi bir askeri eyleme ve her türlü diktatörlüğe net bir şekilde karşı duruyoruz.” dedi.
2019 yılında Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in devrilmesinin ardından sivil ve askeri liderler arasında bir anlaşma imzalandı , buna göre iktidar paylaşımı anlaşması Sudan’ı demokrasiye yönlendirme hedefini içeriyordu.Ne var ki bu da,sonuncusu bir aydan az bir süre önce gerçekleşen darbe girişimlerinde yaşanan hassasiyeti ortaya koydu.
Ann Sui, Afrika Haberleri Muhabiri
Sudan ekonomisi uzun zamandır zor şartlardan dolayı sıkıntı çekmekte. Sıradan vatandaşların ise birçok başka sıkıntı çekmekte oldukları da kuvvetli ihtimaller dâhilinde.
Ekmek kıtlığı ve temel ürünlerde hızla yükselen fiyatlar, kitlesel protestolara ve iki yıl önce Ömer El Beşir’in devrilmesine yol açtı.
El-Beşir’in yönetimi altındaki Sudan, Batılı ülkeler için kimsesiz bir ülke haline geldi ve El-Beşir’in devrilmesinden sonra iktidara gelen sivil liderliğindeki hükümet, çoğu şu anda kaybedilen finansman faaliyetlerini güvence altına almak için uluslararası ilişkileri yeniden inşa etmeye çalıştı. Mevcut durum ise Sudan’da ekonomik iyileşmeyi engellemekle tehdit ediyor.
ABD, Sudan’daki durum hakkında Körfez ülkeleriyle görüşmelerde bulunduğunu söylerken, Afrika Birliği’nin üyeliğini askıya alma kararı, generallerin görevden uzaklaşmasını gittikçe arttırıyor.
Çeviri: Songül BAYLU