Suriye krizi arka planda devam ediyor. Bu kriz Batı için Putin hakkında önemli dersler barındırıyor fakat dünyanın geri kalanı durumu görmezden gelmeye devam ediyor. Rus destekli diktatörlük rejiminde savaş suçları ve insanlık karşıtı suçlar işlenmeye devam ediyor. Tüm bunlara rağmen bazı yanlış yönlendirilmiş liderler bu suçların mimarı Beşar Esed’i topluma yeniden kazandırmak istiyor.
Şundan emin olabiliriz ki Ukrayna başbakanı Volodimir Zelenski, Esad’ın aksine Putin’i sıcak bir şekilde karşılamıyor. Fakat Ukrayna krizine müdahele etme konusunda Batı’nın Suriye’deki durumdan öğrenebileceği ve öğrenmesi gereken dersler var.
BM 2014 yılında Suriye’nin kimyasal silah rezervini kaldırdığından beri Esad hastane ve okulları bombalamaya devam etti ve orta çağ tarzı yakıp yıkma politikasıyla köylerde taş üstünde taş bırakmadı. Şükür ki, Nisan 2019’dan bu yana kimyasal silah kullanımına tanık olmadık fakat Suriye bugün bir Rus devletidir ve Esad ipleri Moskova’nın elinde bulunan kukla bir diktatördür. Suriye’nin kuzeybatısında yer alan İdlib tiranlıktan arındırılmış tek bölge fakat milyonlarca savaş mağduru orada sıkışmış durumda. Ve Esad bölgeye sanki böcekleri kovarmışçasına yangın cihazlarıyla saldırıyor, bölge cehennemi andırıyor. BM bile İdlib’e sırtını dönmüş durumda. Yardımlar böyle uygun görüldüğü için dağıtılmaları üzerine Esad ve eşine teslim ediliyor.
Suriye şimdi Avrupa’nın eşiğinde bir Rus ve İran varlığını temsil ediyor. Ve eğer ki Ukrayna’da düşerse güç dengesi Doğu aleyhine değişecek. Birçok Avrupa ülkesi Rus gazına bağımlıyken, güncel küresel istikrarsızlık Şam’da başladı. Yüksek petrol fiyatlarıyla cesaretlenen Rusya, eskimiş ordusunun batılı tanklarla boy ölçüşemeyeceği birkaç yıl öncesine göre NATO ile yüzleşmeye çok daha hazır ve istekli görünüyor. Geri kalan devletler askeri harcamalarını kısıtlayıp gelecek savaşlar için elektronik ve uzay gücüne güvenirken Rusya zırhlı ordusunu modernize etti. Şimdi bu orduyu Ukrayna’da seyrediyoruz. Kitlesel ve ağır zırhta hiçbir siber savaşın yok edemeyeceği benzersiz bir kalite var.
Suriye, görmezlikten geldiğinizde ve barışçılardan çok fazla etkilendiğinde neler olduğunu gösteriyor. Son 30 yılda Irak ve Afganistan’daki müdahalelere dahil olanlarımız, bu yerlerde sınırı aşma konusunda sorunlar yaşadık, Suriye’ye baktığımızda burada daha iyisini yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bu bilgi ve tecrübeler şimdi Putin’in saldırganlığına karşı vereceğimiz tepkiyi belirlemelidir.
Suriye’yi İdlib ve rejime ait bölgelerde yaşayan Suriyelilerle tartıştığınızda herkesin acı çektiğini anlarsınız. En azından İdlib’de yaşayanlar Türkiye sayesinde yardım alıyorlar ve bu bölgede Avrupa ülkeleri tarafından fonlanan yenilikçi projeler var. İdlib’deki birçok hastane ve klinik benzin olmadığı ve güç bağlantıları yıllar önce yok edildiği için ameliyat odalarını ve jeneratörlerini çalıştırmak için güneş enerjisine sahip. Ayrıca İdlib sokaklarında ilaçlar ve Covid aşıları dağıtan elektrikli bir araba da var. Sadece savaşta olabilecek olağanüstü bir durum da, en sert ve zorlu koşullar altında uygulanabilir bir tıbbi sistem geliştiren Suriyeli sağlık görevlilerinin bazıları şimdi Afganistan’da insanlara yardım ediyor olması.
Defalarca kez yüzüstü bırakılmalarına rağmen Suriye halkı emsalsiz bir direnç ve yenilikçilik örneği verdi. İlk olarak, rejim kendi halkına saldırmaya başladığında Batı müdahil olmadı. Ardından her savaş kanununda yasaya aykırı kabul edilen kimyasal silah kullanımına yanıt olarak ABD bu silahların kullanımına karşı kırmızı çizgi ilan etti fakat bu çizgi geçildiğinde harekete geçmek konusunda eksik kaldı. Ve son olarak Rusya ve İran, kapımızın önünde bir ileri harekat üssü oluşturmak için Suriye’yi kasıp kavururken biz sadece izledik.
Liderlerimiz bunu hatırlarında tutup Ukrayna’yı korumak için güçlü ve dirençli olsalar iyi ederler. Birkaç banka ve milyardere yönelik az sayıda yaptırımın Putin’i tedirgin edeceğini hiç düşünmüyorum. Putin sadece güç ve kuvvetten anlıyor, silahlarımızı ortaya çıkarmanın vakti geldi!
NOT: Bu makalenin yazarı Hamish de Bretton-Gordon kimyasal silah uzmanı, Cambridge Magdalene Koleji üyesi ve Suriye Tıbbi Yardım Kuruluşları Birliği danışmanıdır.