İdlib, Suriye – Mühendisler, yıllarca süren çatışmalar ve hâlihazırda evleri ve hastaneleri yerle bir eden bombardımanların ardından bu ay meydana gelen depremlerle harap olan kuzeybatı Suriye’deki binaların güvenliğini titizlikle değerlendiriyor.
Türkiye-Suriye sınır bölgesinde 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremden bu yana İdlib’de yüzlerce aile tarım arazilerine sığınıyor. Evleri ya dümdüz edildi ya da o kadar hasar gördü ki yaşanmaz hale geldi.
İdlib yetkilileri, yalnızca o bölgedeki 100’den fazla şehir, kasaba ve köyün etkilendiğini, 812 binanın yıkıldığını ve 5.937 binanın hasar gördüğünü söyledi.
İdlib’deki Suriye Mühendisler Derneği, depremlerin ve binlerce güçlü artçı sarsıntının ardından hala ayakta olan binaları kontrol etmek için yerel yönetimle birlikte çalışıyor.
İdlib’deki yapısal güvenlik komitelerinden birinin başkanı olan inşaat mühendisi Mustafa Haj Lattouf, “Mühendislik komitesi tarafından her gün yaklaşık birkaç kat yüksekliğinde 20 bina denetleniyor” dedi. Günde yaklaşık 40 ev de kontrol ediliyor.
Depremlerin ardından evinden kaçmak zorunda kalan Ammar Abdul Qayyum, “Depremde evimin yaklaşık yarısı yıkıldı ve artık oturulamaz hale geldi. ” demiştir.
Lattouf, mühendislerin ilk depremin ertesi sabahı işlerine başladığını ve her incelemeden sonra “yaşamaya uygun olup olmadığını, yıkılması gerekip gerekmediğini veya evin takviyeye ihtiyacı olup olmadığını” netleştirmek için yetkililere raporlar sunduğunu söyledi.
Bunun oldukça hassas bir görev olduğunu belirten Lattouf, Al Jazeera’ya bazı binaların açıkça eğimli olduğunu, bu nedenle komitenin yapının dikeyliğinin boyutunu belirlemek için topografik bir katman çizdiğini söyledi. Eğim çok dik ise hemen yıkma kararı alındığını ekledi.
Pazartesi gecesi, iki yeni deprem bölgeyi sarstı. Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, altı kişinin öldüğünü ve 294 kişinin yaralandığını söyledi. Suriye Sivil Savunması olarak da bilinen muhalefet tarafından yönetilen kurtarma grubu Beyaz Miğferler, 190’dan fazla kişinin yaralandığını ve hasar gören çok sayıda binanın çöktüğünü söyledi.
Dört çocuğu olan Arour, 6 Şubat’taki ilk depremden bu yana ailesiyle birlikte kasaba yakınlarındaki beş altı ailenin çadırlarda yaşadığı kamplardan birine gittiğini ve o zamandan beri evine dönmediğini söyledi.
Arour, “Evden ayrıldığımızda yakınlardaki birkaç binanın yıkıldığına tanık olduk ve bunun sonucunda birçok komşumu kaybettim” dedi. “Depremden sonra evime geri dönebileceğimi düşünmüyorum. Komşumun başına gelenin ailemin başına gelmesini istemiyorum.
Kalbimiz artık dayanamıyor, her artçı sarsıntıda kamptakileri bir panik ve korku hali sarıyor” dedi.
Kaynak: https://www.aljazeera.com/news/2023/2/22/syria-building-damage
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…