İnsan ile hayvanı birbirinden ayıran özellik, elbisedir. Kıyafet, toplumun ahlâkî değer yargılarının da bir ölçüsü olduğu için, Allah’a isyanı çağrıştıran ve karşı cinsi tahrik eden giyim şekli İslam’da yasaklanmış, örtüye dayalı güzel giyinme ve süslenme de mubah sayılmıştır. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de hayatı boyunca şık, temiz, sade ve güzel giyinmiştir.
Yabancı erkekler karşısında kadının yüz, el ve ayaklarının dışında, bütün vücudunun, erkeklerde ise göbek ile diz kapağı arasının örtülmesi farz kılınmıştır. Çünkü kıyafet, sözsüz olarak duyguların ifadesinde önemli rol oynamakta, kişinin yaşamı ve dünyaya bakışını da ortaya koymaktadır.
İslam Kılık kıyafet konusunda bir şekil getirmemiş, fitneye sebep olmayacak ve karşı cinsin arzusunu kışkırtmayacak şekilde, avret yerlerinin örtülmesini emretmiştir.
Haram olan çıplaklık, cinselliği tahrik etmekte, başta zina olmak üzere, bütün kötülüklere de sebep olmaktadır. Çıplaklıkta bir hayır olsaydı, Nur suresinin 30. ve 31. ayetleri nazil olmazdı. Çünkü o devirde cahiliye Arapları yarı çıplak dolaşıyordu. Bundan dolayı ayet-i kerimede:
“Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.” Buyrulmuştur. Araf suresi 7/27
Günümüz insanı olayları kendi anlayışına göre değerlendirmekte, doğru söyle benden yana söyle mantığına göre hareket etmektedir. Yani kadınlar, islamın yasak ettiği görüntüyü sergileyecek, ama ona kimse bakmayacak. Böyle bir mantık günümüzde geçerli değildir. Çünkü Allah’tan korkan ve zinaya yaklaşmayacak olan insanların sayısı çok azdır. Cezalarda caydırıcı olmadığı için, ekseriyet, süfli arzularını ön planda tutmaktadır. Onun için, taciz ve sataşma gibi zinayı çağrıştıran suçların çeşidi her gün artmaya devam etmektedir.
İman gönül işidir. İnsan küfrü ve imanı seçme hakkına da sahiptir. Her insan seçiminin karşılığını görecektir. Ancak kişi tesettüre inanmasa dahi, aile efradını tehlikelerden korumak zorundadır. Bunu içgüdüsel olarak hayvanlar bile yapmaktadır.
Yani bir eti açıkta bırakırsanız, aç köpeklerin saldırısına zemin hazırlamış, ama kapalı yerde tutarsanız, tehlikelerden de korumuş olursunuz. Allah sonumuzu hayreylesin.