Makale

Tafdil’in El Değiştirmesi

Beşer nev’ini çeşitli kıstaslara göre tasnif etmek mümkün. Kıstaslar, renk ve ırk, kavim, sınıf, zengin-fakir, köylü-şehirli, doğulu-batılı, cinsiyet (erkek-kadın), coğrafi bölge, sos-sop, meslek vs. olabilir.

Kur’an-ı Kerim, bunlarının hiçbirine hakikat zaviyesinden itibar etmez. Bakara (2) Suresinin ilk 29 ayetlerinde kendi değer yargılarına göre üç insan tipolojisi çizer: Mü’min (2-5), kafir (6-7) ve münafık (8-16).

  1. Ayete kadar Adem’in yaratılışı, ona isimlerin öğretilmesi ve meleklerin önünde selam durmalarının akabinde inkarcıların ve gizli inkarcı olan münafıkların tutum ve davranışlar gözler önüne serilir.

Geçen yazıda 40. Ayetten hareketle  İsrailoğullarına verilen referansla“üstünlük/tafdil” meselesini ele almıştık. Surenin 122. Ayeti bu konuyu, çerçeveyi biraz daha genişleterek ele alır:

 “Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi ve sizi (bir dönem) âlemlere muhakkak üstün kıldığımı hatırlayın. Ve hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının. (2/Bakara, 122.)

Bu ayet, sanki surenin 40,  47 ve 48. ayetlerin tekrarıdır. Burada akla gelen bir soru vardır:

Acaba Kur’an’da “tekrar” var mıdır? İlk bakışta, Bakara 47 ve 48. ayetler ile 122 ve 123. ayetlerin birbirlerinin tekrarı olduğu görülür. Nihayet ifade kalıpları birebir aynıdır. Yüce Allah için ifade kıtlığı düşünülemeyeceğine göre, tekrar gibi gözüken ifadeler hangi hikmete matuftur? Bunun üzerinde biraz durmakta fayda vardır.

Yukarıda Bakara suresinin, üç insan profilini anlatarak başladığını söylemiştik: Mü’min, kâfir ve münafık. Sonra melekut alemine mahsus olarak Adem’in yaratılışı, cennet hayatı ve eşi Havva ile yasağı çiğnemesi anlatılır.

Hemen arkasından İsrailoğullarına geçilir. Bu sıralama son derece önemli ve anlamlıdır. Bu çerçevede İsrailoğulları konusunun bu kadar geniş yer almış olmasının sebebi, Adem’in kişiliğinde verilmek istenen mesajın bu sefer beşeri topluluk üzerinden ve tarihte yaşanmış gerçek bir olay örnek gösterilerek anlatılmak istenmesiyle ilgilidir. Hakikat-i halde Âdem’in yaşadıkları ile İsrailoğullarının yaşadıkları mahiyetçe aynıdır. Adem ilahi emirlere isyanı kişisel olarak yaşadı, İsrailoğulları ise topluluk hayatı içinde aynı isyanı tekrar ettiler. İsyanları nankörlük, yasakları çiğnemek ve peygamberleriyle, dolayısıyla Allah’la sürekli mücadele içinde olmaktır.

O halde tekrar varsa, tekrar Kur’an’ın ifadelerinde değil, beşerin ve beşeriyetin hep aynı şeyleri yapıp etmesi dolayısıyla vardır. İsrailoğulları, beyerin bbsı Ademin günahkar, isyankar ve nankör tarafına karşılık düşmektedir.

İnsan ister Âdem gibi tek başına, ister eşi Havva ile ister İsrailoğulları örneğinde gözlendiği üzere topluluk (kavim) hayatında olsun, Allah’la, kendi öz varlığıyla, kucağında yaşadığı tabiatla-canlı hayatla (daha genel anlamda varlık âlemi) ve diğer hemcinsleri ‘öteki’yle olan ilişkilerinde hep aynı zihni tutum içinde olmakta, aynı tepkileri gösterip aynı davranışları sergilemekte, aynı cürmü (suç ve günahı) işleyip durmaktadır. Bu dört temel pozisyonda insan, ya çatışma halinde veya barış ilişkisi içinde olur. İslam dini insanın Allah, kendi özvarlığı (nefsi), ‘öteki’ ve tabiatla-canlı hyatla barış, esenlik (silm, selamet ve teslimiyet) içinde olmasının mümkün yollarını gösterir; insanı bu yola girmeye davet eder.

İslam maksadı silm ve selamet olan bir dua, bir dava ve bir davettir.

Kur’an-ı Kerim’de yaklaşık 500 ayetin İsrailoğullarından bahsetmesinin büyük bir hikmeti var, bu hikmeti anlamak sadece Müslümanlar için değil, beşer nev’i için de önemlidir. Müslüman değilse bile, insan eğer Siyonist tabiata bürünmüş İsrail’in beşeriyet için ne büyük bir tehdit oluşturduğunu anlamak istiyorsa, Kur’an-ı Kerim’in ilgili pasajları üzerinde derinlemesine ve etraflıca okuma yapıp imal-i fikr etmesi lazım.

İlgili ayetlerin bazılarında İsrailoğulları, bazılarında Musa aleyhisselam, bazılarında Firavun merkezde yer alır. Sıkça İsrailoğullarına verilen nimet hatırlatılır, İsrailoğullarının ahlaki sefaletine, gaddarlıklarına dikkat çekmek üzere vurgu yapılır. Söz konusu vurgulardan sonra, tarihsel pratikleriyle sınavı kaybetmiş bulunan İsrailoğullarının ilk atası Hz. İbrahim’e atıflarda bulunulur. Bir bakıma hikâye yeni baştan ele alınmaktadır. Ancak sadece Hz. İbrahim’in Hz. İshak ve Hz. Yakup’tan gelen İsrailoğulları adlı torunları (esbat) değil, İsmailoğulları da benzer şekilde sınavı kaybetmiş, İbrahim’in tevhid dininden ayrılmış, üstelik daha beter bir şey yapıp puta tapıcılık batağına düşmüşlerdir.

Filistin/Kudüs ve Hicaz/Mekke Tevhid dininin iki merkezidir. İki merkezde de Tevhid dini hâkimiyetini uzun zaman devam ettirmedi. Emanetin kendisine tevdi edildiği torunlar (İshakoğulları ve İsmailoğulları) yoldan saptı. Bundan sonra zamanın sonuna kadar dünyanın yeni bir ağırlık merkezi oluşturulacaktır. Bu ağırlık merkezinin yeniliği kadim oluşunda yatmaktadır. Başka bir ifadeyle bu keşf-i kadimden başka bir şey değildir.

Söz konusu olan İbrahim, Ka’be ve Mekke merkezli bir keşf-i kadimdir. Tafdil (alemlere üstünlük) sırası İsmailoğullarına geçmiş bulunmaktadır, artık İsrailoğullarını sıralarını savmış, sınavı kaybetmiş tadil ellerinden alınmış, aksine lanetlenmişlerdir.

ALİ BULAÇ 

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

 

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

5 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

6 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

10 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

12 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

12 saat ago