“Hâlâ için için yardakçılık, hâlâ sinsi sinsi mürâilik (ikiyüzlülük), hâlâ gizli gizli çetecilik… Kaçanlara hâlâ kavuk sallıyorlar, kaçaklara hâlâ meydan hazırlıyorlar… Hâlâ onlara tabasbus (yaltaklanma), onlara riyâ, onlara müdânâ (dalkavukluk yaparak boyuneğiş)… Ben satırların altından muharrirlerin (yazarların) yüreğini okurum, gönülden geçirileni sezerim… Hâlâ Istanbul’un (Türkiyemiz’in de demek mümkündür kanaat-i âcizâneme...