“Biz her ümmete kurbanı, ibadet kıldık.”(Hac,22/34)
Ve ilk ümmetin ilk evlatlarından Habil ve Kabil yaratana birer kurban adamışlardı da kurbanı Hak katında kabul görmeyen Kabil küplere binmiş, kardeşini ölümle tehdit etmişti. Habil ise efendice ağabeyini uyardı; “Unutma ki Allah, yalnız sorumluluk bilinci duyanların yani kazancının en iyisini paylaşanların kurbanını kabul eder.”(Mâide,5/27)
İşte bu insanlık yarışı, o gün-bugündür iyilik, paylaşım, kardeşlik ve insanlık sınavı olarak devam edip gitmektedir.
“Gerçekten bu (kurban) apaçık ve zor bir imtihandır.”(Sâffât, 37/106)
Peki bu neyin imtihanıdır? insanlarımızın imtihanıdır, imanımızın imtihanıdır, mutluluk ve mutsuzluk testimizdir. Bu alemde düşmez, kalkmaz tek Allah’tır. Ve belki de bugün düşen bir kardeşimizin elinden tutup kaldırma nöbetidir. Bugün ona ise yarın bana, belki sana, hatta hepimizin başına gelebilecek bir insanlık dersidir bu…
İnsan-insan ilişkisi, can-can ilişkisi, tam bir mutluluk sebebidir. Öyleyse gözlerimiz değsin solgun bakışlara, yüzümüz değsin sararmış solmuş yüzlere, yüreğimiz değsin korkak, ürkek, sindirilmiş yüreklere, ve dillerimiz bir selam, bir kelam versin selâma susamış, teselliye hasret dillere. İşte o gün anlarız; insan olduğumuzu, mutlu olduğumuzu, mutlu ettiğimizi ve yaşama anlamımızı ve de gelecek umudumuzu.
Çünkü İNSAN, İNSANLA YAŞAR. Evet, evet insan, insanla yaşar. Yaşatmadan yaşayamayız, mutlu etmeden mutlu olamayız, elimiz, emeğimiz, gönül dilimiz ve sevgimiz ulaşmadan iyilik yapmış olmayız, iyi olamayız.
İyi insan olmak, bir insana el uzatmak, yüreğine sevgi ve muhabbet ekmekle kazanılan bir izzet ve şereftir.
Bilmem anlatabildim mi? Gazzeyi ve Filistinliyi için sevdiğimizi, aç ve susuz Afrika’ya niçin gittiğimizi, Arakan’ı ve Arakanlıyı neden özlediğimizi, Balkanlara, Kafkaslara, Türkî topraklara, gönül coğrafyamıza ve tüm dünyaya ve de insan kardeşlerimize bir selam, bir sevgi borcumuzun olduğunu…
Ben anlatamadıysam, “lütfen siz anlayın!” demeye bile dilim varmıyor. Zira sizler arifsiniz; anlarsınız. Ve sizler anasınız, babasınız, kardeşsiniz ve her şeyden öte insanlığın rahmet, şefkat ve merhamet anası/ümmeti, ümmet-i Muhammed’i sizlersiniz sizler…
Hor görme garibi, küçük görme kurbanı, bir kurbandan da ne çıkarmış deme kardeş!…
Kurban=Takvadır, takvanın ilk nüvesidir. İnsanı insana, insanı Allah’a ve insanı kendine yaklaştıran, kavuşturan dört elli, dört ayaklı meleğindir. Belki de insanlık melekendir.
NURİ ÇALIŞKAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-