islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4690
EURO
36,3690
ALTIN
2.962,53
BIST
9.277,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

TALİBAN ÜZERİNE DEĞERLENDİRME

TALİBAN ÜZERİNE DEĞERLENDİRME
27 Ağustos 2021 08:52
A+
A-

Prof. Dr. Mustafa TEKİN

Haberlerden anlaşıldığı kadarıyla Taliban yönetimi tüm Afganistan’a egemen oldu. Amerika’nın Afganistan’dan çıkışıyla eşzamanlı olarak meydana gelen bu gelişme, aslında sadece Afganistan değil, bir şekilde diğer birçok ülkeyi oluşturduğu etkilerle ilgilendirir durumdadır. Hiç şüphesiz bunların başında Afganistan’dan dışarıya doğru göçler gelmektedir.

Türkiye’de Taliban iktidarını değerlendirmelere baktığımız zaman birkaç farklı yaklaşımı görmek mümkündür. Birincisi, Taliban yönetiminin tutum ve icraatlarından hareket ederek, bunu bir İslam eleştirisine dönüştürenler. İkincisi, Taliban’ı İslam’ın Afganistanda’daki galibiyeti şeklinde okuyarak herhangi bir eleştiri getirmeksizin olumlayan yaklaşımdır. Üçüncüsü, Taliban’ın İslam’a dair yanlış temsillerini ve sorunlarını dile getiren yaklaşım.

Öncelikle bu yazı, Taliban iktidarını mevcut durumu ve icraatlarına bakarak sosyolojik bağlamda değerlendirme niyetindedir. Böyle bir değerlendirmeyi yapabilmek için tarihsel ve toplumsal bazı verilerden hareket etmek zorunludur. Biz de birkaç veriyi merkeze alarak Taliban’ın ne vadettiğini görmeye çalışacağız.

Afganistan’ı bugünlere kadar getiren süreci değerlendirmek üzere yakın tarihe baktığımız zaman, her şeyden önce 40 yılı aşkın bir zaman dış ve iç savaşlarla uğraştığını görmekteyiz. Özellikle ülkede iktidarı elde etmek üzere yükselen iç savaşın oldukça uzun sürdüğünü bilmekteyiz. Bu kadar uzun süre savaşlarla uğraşan bir ülkede siyasal, sosyal, ekonomik vb. istikrardan bahsetmek imkansızdır.

Söz gelimi; siyasi istikrarın sağlanamadığı bir ortamda bu zamana kadar merkezi otoritenin sağlanamadığı bir süreç işlemiştir. Taliban’ın bu zamana kadar hakim olduğu bölgelerde sürdürdüğü iktidar ise bir toplumsal rıza üretmekten çok toplumu katı bir şekilde dönüştürmeyi hedeflemiştir. Sıkı bir şekilde giyinme ölçülerinin belirlenmesi, gündelik hayatta fıkhı monist bir uygulama biçiminin manivelasi haline getirme, insanlara özgürlük alanlarının kapatılması vb. birçok icraatlar bunu göstermektedir. Nitekim Taliban’ın kapsayıcı hakimiyetinin ardından ciddi bir vatandaş kitlesinin ülkeden çıkmak üzere hayati riskler alarak harekete geçmesi, siyasi istikrarsızlıkların ortaya çıkardığı belirsizlikler ve toplumsal baskının bir sonucu olarak görünmektedir.

Diğer yandan ekonomik sıkıntılar da bu bağlamda toplumsal istikrarsızlığı besleyen unsurlardır. Günlük en temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yeterli geliri olmayan kitlelerin bulunduğu bir toplumda tabii ki kriminolojik tablo da oldukça kabarık olacaktır. Ülkenin dünya ölçeğinde uyuşturucu üretimi ve ticareti gibi olumsuzluklarla anılması, genel anlamda ekonomik girdilerden birçok faktöre bağlı olarak yoksunluk ile de bağlantılıdır. Bir toplumda insanların en temel olarak aradıkları güvenlik, beslenme, ihtiyaçların karşılanması ve insanca yaşam şartlarının oluşamadığı Afganistan’da aslında her anlamda doğru temsiller beklemek mümkün değildir.

Henüz ortada kurumsallaşmış bir devletin ve devlet fonksiyonlarının bulunmadığını zaten tahmin etmekteyiz. Gerçekte devlet ile toplum arasındaki ilişkilerin bir güven üzerine tesisi önemlidir. Böyle bir şey gerçekleşmediği için istikrarın korku ve güç yoluyla ve silahla sağlandığını anlamak zor değildir. Nitekim Taliban yönetiminin dünyaya verdiği resimlerde silahların merkezi öge olarak resmin anlamını belirlediğini görmekteyiz.

Yine basına yansıdığı kadarıyla ülkede, yeni atanan Eğitim Bakanının masa üzerinde bilgisayar yanında silahla verdiği resim, Afganistan’ın normalleşmesi, kurumsallaşması, devlet-toplum ilişkisinin sağlıklı kurulabilmesi için uzun bir zamana ihtiyaç olduğunu bize göstermektedir.

Mevcut sosyolojik durum, Taliban’ın İslam’ın yanlış temsilleri üzerinden hareket ettiğini göstermektedir. Halbuki Taliban yönetiminin zannettiğinin aksine, ekonomik yeterlilik, güven, beslenme, adaletli bölüşüm, insan hakları vb. İslam’ın bir toplumdaki en temel hedefleridir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.