islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

TBMM Anayasal Suç mu İşliyor?

TBMM Anayasal Suç mu İşliyor?
16 Ekim 2017 07:00
A+
A-

Bakan Mehmet ŞİMŞEK “TCMB’nin denetiminde uluslararası standartları da dikkate alan, daha ileri ve yeni bir mekanizma oluşturduk. Daha etkin bir Denetim Komitesi yapısı kurulacak” diyor. Özel Yasaları gereği Merkez bankası bağımsızlaştırılmış olarak, ekonomiyi faizli para ile sürekli sulayan bir özerkliğe sahip. Merkez Bankası Sayıştay, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Devlet Denetleme Kurulunca zaten denetleniyor. Şimdi soru şu; bu devletin denetim kurumları neyi beceremedi de denetim için Merkez Bankasının iç yapısından Denetim komitesi Yapısı kurulacak?

Büyük emperyal yahudi bankalarının 2018 de belirgin adımlarını atacakları dijital para sistemine geçerken, Merkez Bankalarını da bu şekilde yapılandırmak için bir alt yapı çalışması olabilir mi?Çünkü Sayın Şimşek, uluslararası standarda dikkat çekiyor. Bugüne kadar Merkez Bankası uluslararası standart dışı mı işliyordu? Merkez Bankasının 2014-2018 vizyonuna baktığımızda uluslararası kapital sermayeye tam bir eklemlenme süreci olduğunu resmi sayfasında örtülü cümlelerle zaten yazıyor.

Yılda iki kez TBMM Plan ve komisyonuna hesap verme ve kamuoyunu aydınlatma olduğu halde, yeni daha etkin denetim komitesine neden ihtiyaç duyuldu?

Merkez Bankası ile ilgili asıl sorun onun devletten bağımsız hareket etme özelliğidir. Yoksa Bakan Mehmet Şimşek, Merkez Bankasını seçilmiş milli iradeye bağımlı bir hale getirmekten ziyade, onu daha da sözde denetim üzerinden bağımsız hale mi getiriyor?Acaba amaç zamanla Merkez Bankasını “ nasıl olsa Denetim Komitesi ile üç ayda bir denetliyoruz. Sayıştayın, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Devlet Denetleme Kurulunun denetiminden, Merkez Bankasını özerklik bağımsızlık gereği, denetimini çıkartalım” olabilir mi?

Mehmet Şimşek, Merkez Bankalarından İngiltere ve ABD örnek vererek, onların denetleme kurulu ve benzeri organları bulunmamakta, denetimleri bağımsız denetim yolu ile gerçekleştirilmektedir diyerek, aslındabaklayı ağzından çıkardı.İngiltere Merkez bankası ve FED in sahibi yahudi bankalarıdır. Araştırın bakalım bu bankaları kim denetliyormuş?

Şimşek, ” Bankanın denetim uygulamalarında uluslararası standartları da dikkate alan, daha ileri ve yeni bir adım atıyoruz.” derken şimdi neyi kast ettiğini çok daha iyi anlıyoruz. Mehmet Şimşek beyin, Milli bir Merkez bankası oluşturma gibi bir derdi yok. Milli bir para oluşturma derdi yok. Mehmet Şimşek, Küresel elitin belirlediği ölçülere uygunluk için; diğer devletin denetim organlarını pasivize etmek için başlatılan bu süreç olduğu bizce aşıkardır. Aynı zamanda Mevcut Borca Dayalı Para Sisteminde sorun görmüyor. Sistemin işleyiş biçimine müdahale söz konusu değil. Merak ediyorum; Mehmet Şimşek Ak Partinin ekonomi politikalarını nereye uyduruyor?Ak Parti’de Merkez Bankasının konumuna Cumhurbaşkanı gibi itiraz edecek ve bunun yeniden yapılanmasına yol açacak çıkışları yapacak hiç mi ekonomiyi bilen bir milletvekili yok?

Dolayısı ile bu yapılan düzenleme; aynı zamanda Merkez Bankasına son zamanlarda haklı eleştirilerin, halkta oluşturduğu uyanışı törpülemek ve halkın boşunu almak içindir. Bir taşla iki kuş değil, bir çok kuş vurmaktır bu.

Şimşek, yapılan düzenlemeyle Türk Ticaret Kanunu ile de uyumlu, denetimin uzman yaklaşımla ve sürekli olması hedefi çerçevesinde etkin bir Denetim Komitesi yapısının kurulacağını ifade ederek, aslında Sayıştayın, Başbakanlık Teftiş Kurulunun ve Devlet Denetleme Kurulunun bu işi bugüne kadar beceremediğini de iddia etmiş oluyor.

Öyle ya, eğer Merkez Bankasının denetiminde sorun görülmeseydi Yeni Ticaret Kanununda, bankanın yönetim kurulundan doğrudan yönetime katılmayan bir kaç üyeyle bir denetim komitesi kurulması için yasal düzenleme yapılır mıydı?

Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yönetim Kurulundan doğrudan yönetime katılmayan birkaç üyeyle bir Denetim Komitesi kurulmasına hukuki imkan sağlamaktadır. Üstelik yasada bu Kurumsal Yönetim Komitesi, Sürdürülebilirlik Komitesi gibi, komite ve komisyonları kurma yetkisi veren hükümler de bulunuyor. Bu çerçevede Banka Meclisine de merkez bankacılığı faaliyetine uygun olarak gerekli göreceği bu nitelikte komite ve komisyonları kurma ve işleyişine ilişkin düzenleme yapma yetkisi verilmekte.

Millete karşı sorumlu olan TBMM’deki bütün milletvekillerine sesleniyorum!

En büyük mahkeme Anayasamızın 87 Maddesine göre milletin adına para basma yetkisi TBMM’ye verilmiştir. Para basma yetkisi Anayasal olarak TBMM’ne aittir. Anayasal hak devredilemez.Ancak anayasa değiştirilerek yapılabilir. Ama anayasamızda “parayı TBMM özel bir kuruma basması için devredebilir” diye bir madde yok ki!

Peki Milleti temsilen meclise ait olan bir yetkiyi, salt çoğunlukla hükumet kurmuş milletvekillerin oyu ile, Anayasa değişikliği olamadan, para basma yetkisi nasıl olur da gizli ve yabancı ortakları olan, Özel bir Anonim şirketi Merkez bankasına veriliyor? Bu büyük parasal operasyonu yine TBMM milletvekilleri düzeltmek zorundadır.

Burada Anayasa ihlali olduğu açık değil mi?

Para bir devletin ekonomik gücünün göstergesidir. Nasıl olur da bu güç özel bir şirkete entrikalarla devredilebilir? Mevcut ekonominin faizci yapısını sürdürme çabası içinde olup, kapalı kapılar ardında fısıldadıkları “ekonomi zarar görür” korku politikaları söylemleri, onların ağababaları tarafından kendilerine emrettiğidir. Ak Parti Borca Dayalı Para Sistemini lağvetmediği taktirde ömrü uzun olmayacaktır.Kredi musluklarını bankalara açtırıp tekrar faize dönen ödemeler Ak Partinin sonunu getirebilir.

Tek bir kurtuluş vardır. Faizci kafa yapısına sahip, sistemin değiştirilebileceğine inanmayan, vahyi zaten görmezden gelen bürokrasinin bakanına kadar yeniden gözden geçirilmesi lazım.

Selam ve dua ile…

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.