Pahlavi dilinde “Bazaar” (bazaar:çarşı) ticaretin yapıldığı veya cemaatin toplandığı yer anlamına gelmektedir. Alışverişin olması nedeniyle ise sosyal bir mekandır. Üretim toplumlarında insanlar kendi ihtiyacından daha fazlasını üretmeye başlayınca, üreticiler kendi aralarında ürün takasına başlamışlardır. Bu ticaretin ve ticaret mekanlarının oluşmasında başlangıç noktası olmuştur.
Tebriz, tarih boyunca İpek Yolu üzerinde bulunmasından dolayı zengin bir ticaret merkezi olmuştur. Tebriz Kapalıçarşı’sı da bu zenginliğin süregelen canlı örneklerinden birisidir.
Yapı, Amir Çarşısı (altın ve mücevher kısmı), Muzafferiye (halı çarşısı), ayakkabı çarşısı ve çeşitli alt çarşılardan oluşan büyük bir ticaret merkezidir. Tebriz’in Safevi Devleti’nin başkenti olduğu 1500’lü yıllarda çarşı en hareketli zamanlarını yaşamıştır.
Kent başkent unvanını kaybetse de çarşısı bir ticari ve ekonomik merkez olarak önemini korumuştur. Günümüzde Tebriz’de çok sayıda modern mağaza ve alışveriş merkezi kurulmuş olmasına rağmen, Tebriz çarşısı hala sadece Tebriz’in değil bütün İran Azerbaycanı’nın ticari merkezi olmayı sürdürmektedir.
iz Çarşısı, dünyanın en büyük kapalı çarşısı, Ortadoğu’nun da en eski kapalı çarşılarından biri olma özelliğini taşır ve Temmuz 2010’da UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Çarşı yıllar içinde fiziksel, ekonomik, toplumsal, siyasi ve dini bir merkez haline gelmiştir. Çarşıya yüzlerce yıl içinde peş peşe farklı işlevlerdeki bölümler ve alanlar eklenmiştir.
Tebriz Çarşısı bugün 1 kilometrekarelik bir alana yayılır; 60 arastanın ve 40 meslek dalında 5 bin 500 dükkanın yanı sıra 30 cami, 5 hamam, 12 medrese ve 5 müzeye de ev sahipliği yapmaktadır.
Kuyumcuların yoğunlaştığı Amir Çarşısı ile İran halılarının düğüm sayısından üretim tekniğine uzanan farklı kategorilere bölünmüş şekilde satıldığı Muzafferiye bölümleri ise en meşhur alanlarıdır. Muzafferiye aynı zamanda, Tebriz Çarşısı’nın mimari karakteristiği olan tonozların ve kemerlerin en iyi korunmuş örneklerini barındırır. Çarşının çinili duvarları ve tuğla tavanlarının en eski bölümlerinin 15’inci yüzyılda inşa edildiği bilinmektedir.
Çarşının İran tarihindeki önemi ise ticari getirisi, mimari özellikleri ve kültürel buluşma noktası olmasıyla sınırlı değildir. Zira Tebrizli tüccarlar, İran’da 1905-1907 arasında meşrutiyet talebiyle gerçekleşen ve bir anayasa hazırlanması ile sonuçlanan devrimde kilit rol oynamışlardır. Tebriz Çarşısı bu dönemde, Şah yönetimine anayasal düzen ve meclis kurulması talebini kabul ettirmek için ekonomik baskı yapmak amacıyla için iki kez kapatılmıştır.
Tebriz Çarşısı bugün, ülkenin dini ritüellerinde de önemli bir yer tutar. Aşure Günü’nden itibaren ticaret 10 günlüğüne askıya alınır ve dükkanlar kapatılır; çarşı süslenir ve dini törenler yapılır.