Medipol Mega Üniversite Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Bölümü’nden Doç. Dr. Bahadır Çiftçi, “Anestezi korkusunun temeli bilim ve teknolojinin bu kadar gelişmediği dönemlere dayanıyor. Henüz anestezi ve ilaçlar bu kadar gelişmemişken komplikasyon oranları da yüksek olabiliyordu. Fakat günümüzde tekniklerin ve ilaçların gelişmesi hastalarımıza konforlu bir anestezi ve cerrahi sağlıyor.” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Bahadır Çiftçi, 16 Ekim Dünya Anestezi Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Çiftçi, anestezinin hem cerrahi konforu hem de hastanın güvenliğini sağladığını aktararak, anestezi uygulamalarının, anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı hekimler ile üniversite mezunu anestezi teknikerlerinin oluşturduğu ekiple birlikte yapılması gerektiğini bildirdi.
Hastaların, kendi kontrollerinde olmayan bir uykudan, bir daha tekrar uyanamazsam diye çoğu zaman korktuklarını ifade eden Çiftçi, “Bu uyku geri döndürebilir bir uyku olup, uygulanan ilaçlar kesildiğinde beyin fonksiyonları tekrar geri dönmeye başlar. Bu durum tekrar uyanma ile sonuçlanır. Bazen bu korkular o kadar yoğun yaşanır ki hastalarımız ameliyatları bile erteleyebilirler. Anesteziafobik hastalar genellikle ameliyat devam ederken uyanmaktan ya da ameliyat bitince tekrar uyanamamaktan korkarlar. Bu durum aslında anestezinin gerçekte ne olduğunu bilmemekten kaynaklanır. Anestezi uygulamaları eskiye oranla çok güvenli bir hale geldi.” değerlendirmesinde bulundu.
Çiftçi, genel anestezi (narkoz) alan hastalarda riskin her kişi için ayrı ayrı belirlendiğini vurgulayarak, “Bunun için hastalarımızı ameliyat öncesi dönemde anestezi polikliniğinde ayrıntılı anamnez, fizik muayane ve laboratuvar tetkikleri ile bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Hastalarımızda risk değerlendirmesinde en önemli faktörler eşlik eden hastalık olup olmaması ve yaş. Aslında, günümüzde anestezi komplikasyonları çok nadir olup, narkozdan uyanmama durumları görülmüyor.” ifadelerini kullandı.
– Kişiye özel tetkikler olası riskler kontrol altında
Anestezinin geri dönüştürülebilir bir durum olduğu için verilen ilaçların kesilmesi durumunda beyinin tekrar eski fonksiyonlarını kazandığına işaret eden Çiftçi, “Burada riski sadece anestezi olarak görmemek gerekir. Yapılan ameliyatın büyüklüğü ve cerrahiye bağlı gelişebilecek komplikasyonlar da hastanın derlenmesini etkileyen önemli faktörlerdir. Yüksek riskli hastalarımızda ve majör cerrahilerde ileri monitorizasyon teknikleri kullanarak ameliyat sırasında ayrıntılı gözlem yapmaktayız. Bu tarz hastalarımızın ameliyat sonrası dönemde daha güvenilir bir ortamda daha rahat bir şekilde iyileşmesini sağlamak için yoğun bakım ünitelerimizde takip ve tedavilerini gerçekleştirmekteyiz.” açıklamasını yaptı.
Çiftçi, günümüzdeki bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde bu riskler neredeyse minimum olduğunu belirterek, “Anestezi korkusunun yenilebilmesi için öncelikle korkunun nedeninin anlaşılması gerekiyor. Günümüzde ameliyat öncesinde endişe ve korkuyu azaltmak amacıyla hastalara sakinleştirici diye bilinen sedatif ilaçlar verilerek hastaların sakin ve rahatlamış halde ameliyathaneye inmesi sağlanır. Unutulmamalıdır ki, anestezi artık korkulacak bir işlem olmaktan çok, konforlu ve güvenli bir uygulamadır.” ifadelerini kullandı.
AA