İslâmî ölçülere uygun kadın giyimi olarak tanımlayabileceğimiz Tesettür, Müslümanlar için îman, ibâdet, ahlâk, sağlık ve estetik mevzudur.
İman: Allah, yarattığı insanların rûhları, malları ve toplumsal hayatları yanı sıra bedenleri üzerinde de egemen olan biricik Rab’dir. Tesettür, Rabbimizin bedenimiz üzerindeki Rabliğini fiilen tanıma olarak îman konusudur.
İbadet: Yaratılış gayemiz olan ibâdet, Allah’ın ve Peygamberi Hz. Muhammed’in emirleri ve yasaklarına itâat emektir. Rabbimizin buyruğu olduğu için Tesettür bizim için Libas’üt Tâkva olarak ibadettir.
Ahlâk: Tesettür, cinsel içgüdüleri aklın ve ilâhi kuralların denetimine almaktır/aldırmaktır. İnancımızı yansıtmak ve kültürel tercihlerimizi açıklamaktır. Toplumsal ilişkileri cinsellik üzerinden değil kişilik üzerinden kurmaktır/kurdurmaktır. Ahzab sûresinin 59.ayeti tesettürün ahlâkî boyutuna şöylece işaret etmektedir:
“Ey Peygamberim! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadılarına söyle/emret. Vücutlarını kuşatıcı giysilerini baştan aşağı sarkıtarak örtünsünler. Böylesi örtünmeleri (ahlâki çizgide yaşayan erdemli kadınlar olarak) tanınmalarına(bakışla, sözle ve elle)incitilmemelerine daha uygundur. Allah çokça bağışlayan ve pek çok merhamet edendir.”
Sağlık: Tesettür, insanı, fiziki etkilerden, cinsel bakışlara odak olmaktan ve tacize uğratılmaktan koruyan sığınaktır.
Estetik: Tesettür koruyucu örtü olma niteliği yanında estetiği sağlayan/sağlaması gereken giyim şeklidir. Tesettürle estetiğin sağlanması Rabbimizin buyruğudur:
“Ey Ademoğulları! Size açığa vuramayacağınız ön ve arkanızı örtmeniz ve güzellik nesnesi edinmeniz için katımızdan nimet olarak giysi maddeleri ve onları kullanma bilgisi verdik. Ama (örtünme emrimizi uygulamayı da içine alan) kulluk bilinci ve yaşamı olan Takva örtüsü daha hayırlıdır. İşte bu da, insanoğlunun öğüt alabileceği âyetlerden biridir.” (A’râf 26)
İslâmî Giyim Olan Tesettürün Maddî ve Mânevî Şartları
Müslüman kadının kendileriyle evlenebileceği nâmahrem erkeklere karşı oluşturması gerekenTesettürün Kur’ân âyetleri ve Peygamberimizin bu âyetlere getirdiği açıklamalarla belirlenen maddî şartlarını şöylece özetleyebiliriz:
a. Eller, yüz ve ayak bilekleri altı dışında bütün vücudu örtücü,
b. Vücudun tabii rengini ve organların biçimini göstermeyecek şekilde sık dokulu ve geniş,
c. Dıştan bakıldığında erkek giysisi olduğu izlenimi vermeyecek derecede kadın cinsiyeti ile uyumlu,
d. Helâl kılınan maddelerden yapılı, (Mesela, yırtıcı hayvan derilerinden mamul olmamalıdır.)
e. Renkler yumağı olmaktan beri, sade ve sadeliği içinde güzel ve temiz,
f. İslâm’a göre bâtıl olan din ve ideoloji mensuplarının nişanı olan giysi modellerine aykırı.
Tesettürün özetlenen maddî şartları yanı sıra mânevî şartlarını da elbiseyi helâl kazançla almak ve farklı ve üstün olma amacından korunarak giyinmek olarak açıklayabiliriz.
Biz Müslümanlar için Tesettür îman, ibâdet ahlâk, sağlık ve estetik konusudur. Şartlarını da Rabbimiz ve Peygamberimiz belirlemiştir. Bizler belirlenen şartları koruyarak sade, kullanımlı, cinsel bakışlardan koruyucu ve estetik çizgiler içerici özgün giysiler edinebiliriz. Müslüman erkekler ve kadınlar olarak kendimize özgü ve özgün kılık ve kıyafete bürünemedikçe kültürel bağımsızlığımızı kazanamayacağımız da bilmeliyiz. Sözü bir âyetle bağlayalım:
“Ev merkezli toplumsal hayatı önceleyin. İslâm öncesi câhiliyet dönemi kadınlarının Teberrüc yaptığı gibi Teberrüc (tahrik edici şuh tavırlarla çapkınca yürüme) yapmayın. Namaz kılın, zekât verin. Allah’ın ve Peygamberlerinin (diğer) buyruklarına da itâat edin…” ( Ahzab 33)
Ali Rıza DEMİRCAN
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…