Başörtüsünden vazgeçen kızlar-kadınlar sık sık gündeme gelmeye başladı. Bu defa Ayşe Böhürler’in kalemiyle gündeme taşındı.
Baş örtüsünden dolayısıyla İslami tesettürden vazgeçen kadınlara ” özel sebeplerini ” sormasına soralım ama biz de Kur’an’ımızın işaret ettiği başlığa aldığımız ana soruyu yöneltmiş olalım:
Başörtüsünden Vaz Geçen” Kadınlar Ona Gereğince İnandılar mı?”
Tesettür gökleri ve yeri yaratan gezegenleri halkeden Allah’ın buyruğudur.
Tesettür yeryüzünü ve içindeki dağları, denizleri, ovaları, ormanları bitkileri yaratan Allah’ın emridir.
Tesettür, milyonlarca sanat harikası canlıları ve insanları yaratan ve yaşatan Allah’ın yasasıdır.
Tesettür, insanları kadın ve erkek olarak yaratılmışların büyük çoğunluğuna üstün olarak yaratan, melekleri onlardaki öze saygı secdesine vardıran Allah’ın arzusudur.
Tesettür, kendi zatına ibadetle yükümlü kıldığı biz insanları, bütün iradeli hayatından yargılayıp ebedî Cennet ile mükafatlandırıp Cehennem ile cezalandıracak olan rahmeti sonsuz Allah’ın Kur’ânî emridir.
Tesettürü ancak Allah’a ve âhiret hayatına iman eden kadınlar uygulayabilir. Böylesi bilgi ve bilinçe dayalı imana sahip olmayan kadınlar, özellikle de modern piç yaşamın egemen olduğu şartlarda yaşayan kadınlar tesettür emrini uygulayıp hayatlarına anlam ve amaç kazandıramazlar.
Bunun içindir ki tesettür emri, ilgili iki ana Kur’ân âyetinde yani Ahzap 59 ve Nûr 31’de “müminlerin kadınlara söyle” ve “mümin kadınlara de ki” şeklinde başlayan emirlerle iman eden kadınlara verilmiştir.
Tesettür Ana-Babanın, Çevrenin Arzusu Bir Gelenek Değildir
Tesettür yalnızca asırların oluşturduğu bir gelenek değildir.
Tesettür ana babanın, ninenin ve dedenin talebi değildir. Yaşanılan çevrenin gereği ve siyasetin rant kapısı hiç değildir.
Tesettür ruhumuz, mallarımız, inanç ve yaşam düzenimiz gibi ve bedenimiz üzerinde Allah’ın hakimiyetini kabulün nişanıdır.
Rabbimizin Kur’ânî emirleri ve yasakları, gereğince anlatılmadığı ve inanılmadığı için ne alkollü içkilerden, ne zalim faiz uygulamasından, ne zina ve eşcinsellikten ve ne de yolsuzluklar ve tesettürsüzlükten korunmak mümkündür.
Eleştiriye başlayacaksak önce açılıp saçılan genç kızlarımız-kadınlarımızdan değil hakkı söylemeyerek dilsiz şeytanlardan olan diyanet ve ilahiyat hocalarından, dinimizi istismar eden siyasilerden ve duyarsız ana babalardan başlamamız gerekir.
Muhafazakarlık adına, ana babalarınızın arzusuyla veya mahalle baskısıyla örtünecekseniz ve son günlerde gördüğümüz şekilde başörtülü olarak alenen sevişecekseniz daha bir açılıp saçılın.
Ama bilin ki tesettür, sizin her birinizi özgün ve özgür bireyler olarak yaratan Allah’ın buyruğudur ve içinde ebediyen genç ve güzeller güzeli olarak yaşayacağınız Cennetlere götürecek farz bir görev ve kültürel cihaddır.
Sözü Rabbimize bırakalım:
“Ey Peygamber/ Ey Yükümlü İnsan! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadılarına söyle/emret. Vücutlarını kuşatıcı giysilerini baştan aşağı sarkıtarak örtünsünler. Böylesi örtünmeleri (ahlâki çizgide yaşayan erdemli kadınlar olarak) tanınmalarına (bakışla, sözle ve elle) incitilmemelerine daha uygundur. Allah çokça bağışlayan ve pek çok merhamet edendir.”
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…