Tespitlerimiz Niçin Hocamızın Kanına Dokundu

Siz, yalnızca rızasını hedefleyerek konuşur ve yazarsanız Yüce Mevlamız tesirini halk ediyor, böylece bereket hasıl oluyor yani değindiğiniz konular süreklilik ve yaygınlık kazanıyor. Kim bilir belki bir devrime de vesile olabilirsiniz.

Son dönemde Diyaneti, İlahiyatları ve hatta İmam Hatip Okullarını konu alan eleştirici yazılarımı kendisine gönderdiğim Faruk Beşer kardeşim/hocamız takdirlerini ve dualarını bendenize iletmişlerdir. Sonunda kendisi de kalemini sivrilmiştir. Bendeniz örneğin mezunu olduğum ilahiyatları bilirim de bir ilahiyat profesörü olarak emekli olan hocamız daha iyi bilir.

Hocamız daha ağırları da olan yazılarımın birinden “bana önce biraz haksız suçlama gibi geldi, kanıma dokundu ama buna rağmen üzerinde düşünmeye değer diye alıyorum” kaydını koyarak bir paragraflık alıntı yaptı. (13 Şubat Yenişafak)

Kanaatimizi açığa vuran paragrafımız “hocamıza neden ağır geldi ve kanına dokundu” doğrusu anlayamadım. Dile getirmede öncelik hakkım olabilir ve hata hocamızı teşci etmiş olabilirim ama hocamız bendenizden temelde farklı düşünmüyor.

Şimdi sizlere biri bendenize diğeri de hocamıza ait olan iki paragraf sunuyorum. Bilin bakalım hangisi hocamıza ait:

Hangi Paragraf Faruk Beşer Hocamızın ?

“ Biraz da rejimin ve akademik sistemin fark edilmeyen baskıları hocaları fazla etliye sütlüye karışamaz bir tavra itmektedir. Bu açıdan ilahiyatlardaki görünmez baskı diğer fakültelerdekinin iki katıdır. Bu görünmeyen baskı sebebiyle ilahiyatlarda laikliğin içselleştirilmesine doğru giderek artan bir eğilim vardır. Mesela şeriatın kritik meselelerini, demokrasi şeriat karşılaştırmalarını konu edinen tezler yok denecek kadar azdır. Ne yazık ki tarihte de fukahamız yönetimi ve yönetim şeklini eleştiremiyordu.”

“Mesela ilahiyatlarda İslam açısından jakoben laik yasaları ve uygulamaları inceleyen bir tek doktora yapılmamıştır. Özetlersek ilahiyat fakültelerinde Yaratanımızın adalet ve merhamet düzeni olan İslam, yaşanması gereken bir hayat düzeni olarak okutulmaz. İslam bir tarihtir, kültürdür. Laikliğe de itiraz olun(a)maz.

 İmam hatip okulları ve ilahiyatlar, bütünlüğü içinde talep olunması anayasanın 24. maddesiyle suç haline getirilen İslam’a talip olamadıkları ve bu amaçla özgürlükçü olarak yetiştirilemediklerinden sanılanın aksine kuruluş amaçları doğrultusunda laikliği meşrulaştırmışlardır, İslam’dan çok laikliğe hizmet etmişlerdir.”

Hocamıza dualar ediyor, hayırlara vesile olmamızı diliyorum.