islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,8660
EURO
36,6016
ALTIN
3.044,19
BIST
10.058,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Az Bulutlu
Perşembe Çok Bulutlu
9°C
Cuma Parçalı Bulutlu
10°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Pazar Hafif Yağmurlu
8°C

Tiyatrolardan TV Dizilerine Mahremiyetin İflası

Tiyatrolardan TV Dizilerine Mahremiyetin İflası
11 Aralık 2024 09:45
A+
A-

Osmanlı ve dolayısıyla Müslüman alemin modernleşmesiyle birlikte edebiyat alanında Batı referanslı iki önemli tez üretildi. Biri “Toplum için sanat” diğeri ise, “sanat için sanat” idi. Modernleşme dürtüsü ilkini öne çıkardı. Zira Avrupalı olmak için Müslümanların değişmesi, kendine özgü değerlerinden kutsalından arınmalıydı. Ve sanat da Müslüman toplumun değişimi için yapılmalıydı. Yeni usul sanatın ise dayandığı değerlerin tümü Batı merkezliydi. Roman ve tiyatro alanında kadim değerlere, ferdi ve toplumsal mahremiyete toptan bir savaş açıldı. İki dalda neşredilen eserlerde ve sergilenen oyunlarda, değerlerin transferinin önüne geçildiği gibi, aşınmasına da özen gösterildi. Bağnaz ve tutucu toplum, kadınından erkeğine, çocuğundan yaşlısına yeniden şekillenmeliydi.

Yüzünü güneşin battığı yöne çevirmeye karar veren Osmanlı aydını, gelecek nesilleri şekillendirmek ve Batılı insanın kalıbına sokmak için, topluma Batılı insanın yaşam tarzını öğretmeye karar verdi. Devlet ricali de bu girişimin arkasında durmaktaydı. Roman ve tiyatro alanında telif, tercüme yüzlerce eser neşredilmeye başlandı. Yeni nesil edebi eserlerde geleneksel erkek “Efendi” olarak zikredilirken, Avrupai olan “Bey” olarak anılmaya başlandı.

I. Meşrutiyetin ilanından sonra II. Abdülhamid iktidarıyla birlikte hız kazanan Batılılaşma, neşriyat hayatında da kendisini gösterdi. II. Abdülhamid’in her türlü basın yayına karşı gösterdiği sansür uygulamasının, edebi alandaki eserlere yansımadığı görülmektedir. 1878 yılında yayınlanmaya başlayan Tercüman-ı Hakikat ve 1891 yılında yayına başlayan Servet-i Fünun, edebiyat alanında çeşitli telif ve tercüme eserler vererek, toplumu adeta Avrupai insan kalıbına sokmak için yayınlar yapıldı.

II. Abdülhamid dönemi, tek adam dönemi olarak sürer. Basın yayın oldukça sıkı sansürden geçmektedir. Fakat II. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte bütün kesimlerin özlemle beklediği hürriyet ortamı görece olsa da sağlanır. İktidara gelen İttihat ve Terakki, sürmekte olan Modernleşme-Batılılaşma hareketine ivme kazandırır. Avrupalı olmak, Avrupa gibi olmak, memleketi Avrupa gibi yapmak iktidarın politikasıdır. Her fikir ve dünya görüşünde basın yayın faaliyetleri hız kazanır. Bu dönemde toplumu değiştirici güç olarak edebiyat alanında tiyatrolar öne çıkar.

Batılılaşmak, modernleşmek isteyenler, Batının ilmi, sanayi, zirai, teknolojik gelişmelerini memlekete getirmek yerine, öncelikle toplumu ait olduğu değerlerden soyutlamaya çalışmıştır. Bunun da en iyi yöntemi dönem itibarıyla edebiyat alanında ve tiyatro dalında olmuştur. II. Meşrutiyet ilan edilir edilmez, İstanbul’un hemen her yerinde halka açık tiyatrolar sahnelenir.

Tiyatrolar ahlaka olumsuz anlamda büyük darbe vurmaktadır. Tiyatrolar, insanları hayvanlardan ayıran namus-u insaniyi utandıracak bir surette iffetini, sahne tahtaları önüne döşeyerek, ayaklarıyla çiğneyeceği bir alay kızların, kadınların oynamasıyla kendini gösterir. Bu hal beşeriyetin kemal mertebesine vurulan bir darbedir.

Modernleştiriciler – Batılılaştırıcılar tiyatroları hürriyet, ilerleme sağlamak, medeni olmak gibi savunmalarla meşrulaştırmaya çalışmakta fakat millette ortaya çıkardığı ahlaki zaafları ise gizlemektedir. Oysa ilerleme sağlayan milletlerin medenileşmesi, ilerlemesi tiyatrolarla, eğlencelerle, oyunlarla sağlanmış değildir. Bunlar medeniyetin arkasına takılıp sürüklediği beyhude ahlak bozucu şeylerdir.

Tiyatrolar sadece Müslüman milletin ahlakını bozmakla kalmamış, Müslümanların kutsallarıyla da alay eder olmuştur. İstanbul’da gösteri yapan bir Ermeni tiyatrosu, Ezan-ı Muhammediyi ve namaz ibadetini çok çirkin bir şekilde taklit etmiş, İslamiyet’i aşağılamıştır.

Batılılaşmak, Avrupalılaşmak, geleceğini Avrupa ile birlikte kurmak, modernleşmenin başlangıcından günümüze hız kesmeden devam edegelen süreç olarak karşımıza çıkıyor. Hangi dünya görüşünden olursa olsun, iktidara gelen iktidar sahiplerinin öncelik verdiği husus, içtimai yapının bozulması ve mahremiyetin dönüşmesini sağlamak olmuştur, halen de olmaktadır.

Yüz yıl önce tiyatroların yerine getirdiği fonksiyon, bugün televizyon dizileriyle gerçekleştirilmekte, mahremiyet bizzat iktidar eliyle dönüştürülmektedir. Bu değişim ve dönüşümde özellikle sağcı muhafazakâr iktidarlar daha başarılı olmuştur. Günümüzde ahlaksızlığın, sadakatsizliğin, uyuşturucuya özentinin, edepsizliğin, cinayetlerin ve gayri meşru ilişkilerin bir hayat tarzı haline gelmesi, televizyon dizileri ile sağlanmaya çalışılmaktadır. İlginçtir ki, bu tür ahlaksızlığı topluma pompalayan dizilerin hemen hepsi de, muhafazakâr iktidarın havuz medyası tarafından sergilenmektedir.

Meselenin diğer ilginç olan bir yönü ise, yüz yıl önce İslamcı kesim tiyatrolara karşı müthiş bir mücadele verirken, günümüz İslamcı cenahının meseleye pek itibar etmemesidir.

Meselenin vahameti toplumun entelektüel kesimi tarafından ya kavranmış değil, ya da önemsenmiyor. Yetişen nesiller ifsat olurken, nesillerin rol-modellerini, toplumu ifsada sürükleyen aktörler oluşturuyor.

YAKUP DÖĞER 

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.