Toplumsal Cinnet Olaylarına Karşı Neler Yapabiliriz?

Cezaevinden Tahliye Olur Olmaz Eşine Kurşun Yağdırdı

Bursa’da, 10 gün önce cezaevinden tahliye olan Esengül T. (45), evde tartıştığı eşi Serdar T., tarafından tabanca ile vuruldu. Esengül T., ayaklarına isabet eden 2 mermi ile yaralanırken, polis kaçan eşinin yakalanması için çalışma başlattı.

Toplumsal Cinnet Olaylarına Karşı Neler Yapabiliriz?

Toplumsal cinnetler, epidemiye benzer bir sosyal hastalıktır, eskilerin tâbiriyle maraz-ı içtimaiye. Sosyal ve ekonomik şartların elverişsiz olmasından veya sosyal ortamın olumsuzluklarından dolayı ortaya çıkan manevî hastalıklar ve ahlâkî yozlaşmalar, son yıllarda maalesef arttı. Sosyal ahlâk açısından toplumsal cinnet vakıaları, toplumda meydana gelen ahlâkî erozyonun meydana getirdiği sosyal sapmaların bütünüdür

Toplulukların, kin, nefret ve(ya) kaba kuvvet (şiddet) içeren manasız davranışların sonucunda aile içi facialar da yaşanmaktadır. Mesela mezkûr habere benzeyen cinnet olayları, artık hemen her gün bir ilimizde meydana gelmektedir. Sosyal cinnetler, ilkel toplumlardan ziyade “medenî” veya daha doğru bir ifadeyle sosyal yönden daha gelişmiş olduğu düşünülen toplumlarda görülmektedir. Özellikle, sosyo-ekonomik kriz, ihtilal, ayaklanma ve değişim dönemlerinde sosyal epidemiler ve anormallikler daha yaygındır.

Aile içi şiddet, kadına ve(ya) çocuklara yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk ihmal ve istismarları, madde bağımlılığı, alkolizm, her türlü yoksulluk ve yoksunluk, yolsuzluklar konusunda sivil-yerel ve kamu olmak üzere tüm toplum kesimleri daha duyarlı olmalı ve bu sorunun üstesinden gelebilmek için daha aktif olmalıdır.

Üsküdar Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi, değerli meslektaşım Dr. Abdulhakim BEKİ, toplumsal cinnet olaylarını önleyici ve giderici mahiyette bir öneri paketi hazırlamıştır. Önemli maddeler içerdiğinden dolayı, bunu sizlerle paylaşmak istedim:

“Öncelikle en büyük eksikliklerimizden birisi olan tüm toplumun genel SOSYAL DOKU HARİTASININ ve özelde de toplumsal anlamda RİSK HARİTASININ çıkartılmasının hızlandırılması ve bu kapsamda toplumun tüm kesimlerinin bio-psiko-sosyal ve manevi boyutuyla tomoğrafilerinin çekilmesi ve tahlillerinin yapılması ve çıkan bu sonuçlara göre mikro, mezzo ve makro seviyede koruyucu-önleyici, tedavi edici ve rehabilite edici sosyal hizmet yöntemlerinin devreye sokulması gerekmektedir.

Ortaya çıkacak olan bu envanter/bilgi bankası neticesinde; ilgili kamu kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerle iletişim ağı kurulmak suretiyle;

1.) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak, “AİLE SOSYAL HİZMET UZMANI” alanı ile ilgili istihdam alanı oluşturulması ve bu alanda sosyal hizmet uzmanlarının istihdamının sağlanması. Böylece her ailenin aile hekimliği gibi sosyal hizmet uzmanının olması, gelecekte karşılaşılabilecek bir çok sorunun önceden önlenebilmesini sağlayacak önleyici ve koruyucu bir uygulama olacaktır.

2.) Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunmak suretiyle üzerinde çalışılan yeni cezaî sistemle alakalı olarak “CEZALARIN CAYDIRICILIĞI” prensibi çerçevesinde bu tür suçlarla alakalı başta idam cezası da dâhil olmak üzere en ağır ve en caydırıcı cezaî sistemin devreye girmesi için, acilen gerekli çalışmaların yapılması noktasında gerek Adalet Bakanlığı, gerekse TBMM tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması,

3.) Üniversitelerin Sosyal hizmet bölümleri, İlahiyat Fakülteleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılacak bir mutabakat ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla yapılan çalışmalar neticesinde “MANEVÎ DESTEK HİZMET” biriminin tüm sosyal hizmet kuruluşlarında oluşturulmak suretiyle Türkiye genelinde manevî bakım/manevî destek uygulamalarının yapılması,

4.) Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili mevzuatı çerçevesinde kurulması öngörülen “SOSYAL HİZMET MERKEZLERİ”nin sayılarının artırılması ve yerinde müdahale imkânlarına sahip olmaları için, gerekli altyapı çalışmalarının hızlandırılması,

5.) Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak “OKUL SOSYAL HİZMETİ” ile alakalı yapılan çalışmaların hızlandırılması, tüm okullarda sosyal hizmet uzmanının istihdam edilmesi için gerekli çalışmaların yapılması,

6.) Sosyal hizmet uzmanı “MÜRACAATÇI”yı bekleyen bir konumdan çıkarılmalı ve müracaatçının müracaatını beklemeden sosyal devlet ilkesi gereği maddî, manevî ve sosyal yoksunluk içerisinde olan her kesime ulaşmanın mücadelesini gütmeli ve bunun için de sosyal hizmet uzmanına devlet tarafından gerekli olan yetkilendirme ve imkânlar sunulmalıdır.

7.) Sağlık Bakanlığı olarak, hastanelerde “HASTANE SOSYAL HİZMET UZMANI” unvanı altında kadrolarının açılması ve yetkilerinin artırılması için gerekli çalışmaların yapılması,

8.) Milli Savunma Bakanlığı olarak “ORDU SOSYAL HİZMET” uzmanlığı ile alakalı çalışmaların ihtiyaçları karşılayacak bir konuma getirilmesi noktasında gerekli çalışmaların yapılması ve bu konuda yeterli istihdam alanlarının oluşturulması,

9.) Sosyal hizmet faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde daha hızlı ve etkili ve çözüm odaklı olarak faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için, “YERİNDELİK İLKESİ” gereği Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerini yerine getiren diğer kurumlarda bulunan yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi ve yerel yönetimlerin de bu hizmetleri Avrupa ve ABD’de olduğu gibi Sivil Toplum Örgütleri marifetiyle gerçekleştirilmesi için, gerekli Anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılmasının sağlanması,

10.) Maddî, manevî ve sosyal yoksulluk ve yoksunluğun giderilmesi noktasında bu sıkıntıların sürdürülebilir sıkıntılar olmaktan çıkartılıp, sonlandırılacak çözüm önerileri ile yola çıkılması ve bu konuda merkezî otorite, yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin ortak bir mutabakatla bir yol haritasını belirlemeleri, bu konuda harcanan emek, sermaye ve zaman boyutunu en asgari bir seviyeye düşürecek ve çözüm odaklı bir sosyal hizmet olacaktır.”

Ezcümle

Aile dostu sosyal politikalar ekseninde maneviyat odaklı sosyal hizmetler anlayışı doğrultusunda bütün sorunlu ve riskli ailelere bu alanda eğitilmiş sosyal hizmet elemanları aracılığı ile ulaşılmalıdır. Sosyal hizmet elemanlarının olası cinnet olaylarını önlemek maksadıyla ev ve aile ortamlarına kadar girebilmelerine yönelik olarak kanunî düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerekmektedir.

Riskli aileler, böylece maddî ve manevî yönden koruma altına alınacak ve böylece meslektaşımızın da iade ettiği gibi bu tür cinnet/cinayet ve sorun yumağı haline gelen haberleri ya hiç duymayacağız veya en aza indirmiş olacağız. Şunu unutmayalım ki bir can bir âlemdir. Dünya âleminden başka yaşanabilir bir diyarımız olmadığına göre dünyamızı daha da karartmayalım. Onun için toplumsal cinnet olaylarının olmadığı, sosyal barış içinde yaşanabilir bir dünya kurmak, başta sosyal devlet olmak üzere hepimizin başlıca görevidir.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

5 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

5 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

9 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

11 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

11 saat ago