islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4787
EURO
36,2260
ALTIN
2.957,05
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Trump veya Biden, Ne Farkeder!

Trump veya Biden, Ne Farkeder!
26 Temmuz 2024 09:14
A+
A-

Donald Trump’ın uğradığı saldırı Kasım-2024’te yapılacak seçimlerde şansını arttırdı. Onu tek kurşunla öldürmek isteyen kişi, kanaatimce Amerika’nın gelmiş geçmiş en keskin nişancısı olmalı, bundan daha başarılı nişan alınamazdı. Kurşun yarım cm şaşacak olsaydı Turmp’ın beyni dağılırdı, kulağını sıyırdı geçti.

Trumpa’ın seçilmesi çok sayıda kişi ve çevre tarafından olumlu karşılanmaktadır.

Verdiği mesajlara bakıldığında Trump’ın seçilmesi durumunda Amerika bazı rota değişikliği yapacaktır.

Söylediklerine bakalım:

Amerika, etrafı okyanus/deniz olan bir ülkedir, diğerleri gibi büyük bir tehdit altında olduğu söylenemez. Kolay kolay saldırıya uğrama ihtimali olmayan Amerika’nın dünyanın her yerinde asker bulundurması, bunca savunma harcaması yapması gerekmez.

Amerika, NATO’ya gerektiğinden fazla destek vermektedir, NATO’yu diğer ülkeler finanse etsin

Seçilirsem, Rusya-Ukrayna savaşını bitireceğim

Amerika Suriye’den çekilecek, Irak’ta utanç verici duruma düşmüştü, bu türden durumlara düşmenin alemi yok.

Genel dış politika konularında bu türden olumlu mesajlar veren Trump, sıra Filistin meselesine gelince bir anda şahin kesiliveriyor. Son seçim konuşmasında dünya genelindeki tüm ülkelere hitap eden Trump, ABD’nin Gazze’deki rehinelerinin bir an önce serbest bırakılmasını talep etti. Şöyle dedi:

“Rehinelerimizi geri istiyoruz, ben göreve başlamadan önce dönseler iyi olur, yoksa çok büyük bir bedel ödersiniz.”

Trump, 6 Aralık 2017’de çok zengin bir Yahudi Sheldon Adelson’un kendisine bağışladığı 89 milyon dolar karşlığında Adelson ve Yahudi damadı Jared Corey Kushner ile İsrail’e gidip Kudüs’ü İsrail’in başkenti tandığını açıklamıştı.

Suikastten sağ kurtulan Trump’ın “modern mesih” olarak başladığı yeni hayatındaki ilk işi başkan yardımcısı adayını açıklamak oldu. Turmp’ın yeni başkan yardımcısı adayı  39 yaşındaki Ohio Senatörü J.D. Vance.

Vance ilginç bir şahsiyet. Bundan bir süre öncesine kadar Vance, Turmp’ın adeta can düşmanı iken bir anda aşırı taraftarı, bir tür militanı oldu. Şu sözler Vance’a ait:

“Amerika’nın Hitleri.” “Amerika’nın en çok nefret edilen, kötücül ve salak ünlüsü.” “Trump, başkan olabilecek kapasitede değil.” “Dolandırıcı.”“2016’da Trump’a oy vermedim.” “Salak.” “Trump Müslümanlar, göçmenler gibi değer verdiğim insanları ürkütüyor. Bu yüzden onu kınıyorum.”“Trump, Amerika’nın yeni kültürel eroini.”

İki dönem kuralı dolayısıyla Trump’ın üçüncü defa seçilme şansı olmadığından yardımcısı Vance’ın 2028’de başkan olma ihtimali yüksek. İtikatta sağcı, amelde solcu olan Vance, senatürlüğünü Trump’a borçludur ve bir anda Demokratlığı bırakıp Cumhuriyetçiliğe geçince, Trump “alicenap” bir tavır sergileyerek onun geçmişte kendisiyle ilgili sarfettiği aşağılayıcı sözlerin hepsini affetti, günah çıkarmasını kabul etti. Zaten Vance de, bu süreçte mezhep değiştirerek Katolikliğe geçmişti.

Vance, “2020 seçimlerinde hile yapıldığını iddia etti, Trump için yapılan Kongre baskınını destekledi, Trump’ın kaybettiği seçim sonuçlarının reddedilebileceğini söyledi, ekonomik meselelerde popülist vaatleri destekledi. Yeri geldiğinde büyük şirketlerin dağıtılması, sosyal yardımların devam etmesi, monopollerin engellenmesi, devlet yatırımlarıyla yolların yapılması için sol kanat Demokrat senatörlerle iş birliği yaptı, diğer Cumhuriyetçilerin aksine kamu kaynaklı sağlık sigortalarının kesilmemesi, sosyal yardımların azaltılmaması, sendikaların güç kazanması gerektiğini savundu.”

“Vance, Trump’ın duvar fikri gibi önerilerle yasadışı göçün azaltılması için mücadele etti, özellikle yasadışı göç nedeniyle annesi gibi uyuşturucu bağımlılarının sayısının arttığını savundu. Eşcinsel evliliklere dair hak kazanımlarından geri adım atılmasını istememekle birlikte bu evliliklere federal düzeyde koruma sağlanmasına karşı çıkıyor, küçük yaşta cinsiyet uyum ameliyatı yapmanın suç sayılmasını, kürtajın ulusal çapta yasaklanmasını savunuyor. Evlilik kurumuna önem veriyor, boşanmaları eleştiriyor, kadınların anne olması için desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın sıkı bir hayranı. Özellikle Katolik inancındaki çekirdek ailenin korunması ve bu çekirdek ailenin devlet tarafından sosyal ve maddi anlamda desteklenmesini önceliyor.”

“Küreselleşme ve göç nedeniyle işini kaybeden veya kaybetme korkusu yaşayan, ırkçı ve cinsiyetçi fikirlere meyilli, elitlere karşı öfkeli bir seçmen kitlesinin popüler ve karizmatik “prensi”. Özellikle çıktığı yayınlarda Demokratlarla “mutsuz kedi sahibi kadınlar” gibi sıfatlarla dalga geçiyor, “Irkçı mısınız? Meksikalıları sevmiyor musunuz? İngiltere’deki İşçi Partisi’nin zaferinden sonra “İlk nükleer silaha sahip İslam ülkesi İngiltere” oldu diyecek kadar Trumpçı sağ dile hakim.”

“Ukrayna’ya verilen desteğin kesilmesini savunuyor. Rusya ile müzakerelerin başlamasını, bu savaşın sona ermesinin ardından da Çin’e odaklanılması gerektiğini söylüyor. Çin ile rekabetin artması için gümrük vergilerin ciddi oranda arttırılmasını talep ediyor. Vance’e göre, ABD Ortadoğu’dan elini ayağını çekmeli. Suriye’deki askerlerin varlığından dolayı rahatsızlık duyuyor.” İran konusunda şahin değil, temkinli.

J.D. Vance da Trump gibi, konu İsrail’e gelince kayıtsız şartsız İsrail’e ve Netanyahu’ya destekçi oluyor. Filistinlilere karşı işlenen katliamı “İsrail’in kendini savunma hakkı” görüyor.

Bunları niçin yazıyorum. Adaylıktan istifa eden Joe Biden’ın İsrail’e olan sınırsız desteğini biliyoruz, onun yardımcısı Hint asıllı Kamala Harris de öyle, onun meşhur lafı hala hatırlarda. “Küresel kargaşa çağında bizim İsrail’le bağımız, kaya gibi sağlam olmalı.”

Hintli bir kadınla evli Vance da öyle.

Anlaşılıyor ki, demokrat veya cumhuriyetçi olsunlar, Amerikalı siyasetçiler, her konuda görüş ayrılığına düşebilirler ama siyonist İsrail konusunda asla.

Gazze’de herkesin gözü önünde soykırım ve etnik arındırma uygulayan Siyonist İsrail’in Başbakanı Netanyahu’nun Amerikan Kongresinde yaptığı konuşmasının, konuşmasında Gazze soykırımına tepki gösteren Amerikalılara “aptal” deyip hakaret etmesinin Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerin –biri hariç-tümü tarafından 79 kez ve dakikalarca alkışlanması Filistinlilerin Allah’tan başka yardımcılarının olmadığını göstermiyor mu?

“Vekil olarak Allah yeter” (3/Ahzab,3).

Ali Mehmetoğlu

MİRATHABER.COM -YOUTUBE-

 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar