Facebook’ta Metin Külünk yazmış…
Türkiye’nin gündemine getirilmesi gereken hayati bir konu….
Fulbright Anlaşması
Bir olduğumuz bir olacağımız güçlü olacağımız bir akşam ve güne merhaba.
1-1947-1949 yıllarında Sovyet tehdidine karşı Türkiye’yi bölgede kullanmanın ilk adımı olan Truman doktrini ve Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye yaklaşık 152,5 Milyon dolar yardım yapıldı. Ne var ki bu yardım adı altında verilen paralar ağır anlaşmaları da beraberinde getirdi.
2-ABD buna karşılık bizden en mühim kurumlarımızdan biri olan “eğitimi” istedi. Çünkü Amerikan kültürünün aşılanması için eğitim bulunmaz bir araçtı. Bu amaçla 27 Aralık 1949’da Türkiye ve ABD hükümetleri arasında eğitim komisyonu kurulması hakkında bir anlaşma imzalandı.
3-Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti arasında imzalanan anlaşmanın onanması hakkında kanun tasarısı ve Dışişleri Komisyonu raporuna (TBMM, 1950- 1/731) bakıldığında durumun vahameti ortadadır. Anlaşmanın 4. Maddesi şu şekildedir.
4-Komisyon, dördü Türk ve dördü Amerikalı olmak üzere sekiz azadan mürekkeptir. Amerika Büyük Elçisi fahrî reistir. Türk azayı Türkiye Hükümeti, Amerikalı azayı Amerika Büyük Elçisi tâyin ve azleder. Komisyon âzası bilâ ücret vazife görür.
5- Görüldüğü gibi komisyon; 4’ü Türkiye vatandaşı, 4’ü ABD vatandaşı olmak üzere 8 üyeden oluşacaktır. ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyon şefi, komisyonun fahri başkanı olacak ve komisyonda oyların eşit olması halinde kararı komisyon başkanı verecektir!”
6-Bu komisyonun görevi, Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programını belirlemekti. Projenin mimarı, dönemin ABD başkanı Truman’ın meşhur doktrinini “eğitim ve kültür” alanında projelendiren kişi olan sömürgeci bir isim senatör William Fulbright’tır.
7-Bugün projenin başında kızı Harriet Fulbright bulunmaktadır. 2015 yılında Amerika dışındaki ilk Fulbright Enstitüsü’nün açılışına katılmak üzere Türkiye’ye gelen Bayan Fulbright tabi ki Hürriyet’e verdiği röportajda “Türkiye’nin anahtar bir ülke olduğunu biliyorum” diyerek eğitimin önemine dikkat çekmişti.
8-1994 yılında eğitim dünyasına giren Milli Eğitim Geliştirme Komisyonu’nun 60 personelinden 40’ı Amerikalı idi. Komisyonun başında da L. Cook isimli bir Amerikalı bulunuyordu. MEB Başdanışmanı ise Howard Reed idi.
9-Fulbright anlaşması aynı zamanda bir CIA projesi olan FETÖ’nün eğitim dünyasına açılan bir kapısıydı. FETÖ’yü ABD’ye yerleştiren ve yeşil kart almasında yardımcı olan CIA ajanı Graham Fuller aynı zamanda FETÖ’nün MEB’e çöreklenmesinde de aktif rol oynayan bir ajandı.
10- 70 yıldır ABD Büyükelçilerinin müfredatta ve eğitim politikalarında etkin rol oynadığı bu anlaşmayla eğitim sistemimiz Amerikan kültürüne hizmet etmektedir. Bugün ders kitaplarımızdaki Osmanlı sövgüsü boşuna değildir. Türk çocuklarının tarihi ve kültürel değerlerinden koparılması boşuna değildir.
11-Fulbright’ın ülkemizden sadece 2008, 2009 ve 2010 yıllarında geleceğin liderleri olarak yetiştirilmek üzere seçtiği 100’den fazla isim yer almaktadır. Bugün komisyon başkanı Rothschildlerin sahibi olduğu ING Bank Yönetim Kurulu Başkanı John Thomas McCarthy’dir.
12-Bu anlaşmayla çocuklarımız Amerikan emperyalizmine göbekten bağlandı. Bu anlaşmanın artık feshedilmesi gerekmektedir. Çocuklarımızı Amerika’nın elinden kurtarın! Bugün ülkemizin gençleri ABD kültürüne, kendi tarihlerinden daha fazla hayran ise Kudüs’ü, Halep’i, Bağdat’ı, Gırnata’yı, İstanbul’u, tarihen ve kültürel olarak tanımıyorsa bunun nedeni ortadadır.