Mirat Haber Ajansı
Üniversitelerin kapandığı Türkiye’de 20’li yaşların altında ve 65 yaşın üzerinde kesime sokağa çıkma yasağı uygulanınca çoğu Türk ailesinin farklı yaş gruplarında aile ortamlarından oluştuğu düşünüldüğünde ortaya nesiller arası sorunlar çıkmakta ve serbest bir Milli Eğitim Sisteminin ürünü olan genç öğrenciler dindar ebeveynlerinin getirdiği dini kısıtlamalara direnmeye başlıyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin on yedi yıldır Türkleri dindar bir topluma dönüştürmeye yönelik söylemlerine rağmen, yapılan araştırmalarda ülkenin gençliğinin hızla dinden uzaklaştığı görülmekte.
Sakarya Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye’nin okul sistemindeki dini müfredatları inceleyen bu yılın başlarında yapılan bir araştırmada, öğrencilerin zorunlu din derslerine, hükümetin dini nesil projesine ve hatta tamamen din kavramına karşı koydukları tespit edildi. Görüşülen öğretmenlerin neredeyse yarısı, öğrencilerinin kendilerini ateist, deist veya feminist olarak tanımlama ve okulda öğretilen İslamiyet yorumlarına meydan okuma olasılıklarının arttığını bildirdiler.
Türkiye’nin genç kuşağı arasında dinden uzaklaşmak pek çok sanayileşmiş ülkede görülen bir eğilimi izlemektedir. 2019’da KONDA kamuoyu araştırma firması tarafından yapılan bir ankette, 15-29 yaşlarındaki insanların kendilerini eski nesillerden daha az “dindar muhafazakâr” ve onlardan önceki aynı yaş gruplarına göre daha az dindar olarak tanımladıkları bulundu. Katılımcılar, mutlaka Ramazan ayında saçlarını örtmediklerini, düzenli veya hızlı dua ettiklerini söylediler. Kendilerini dini olarak muhafazakâr olarak tanımlayan kişilerdeki genel düşüş çok yüksek hızda. 2008’deki %32’den 11 yıl sonra bu oran %7’ye düştü ve Ramazan ayında oruç tutanlar da %77’den %65’e düştü.