Bütün varlıkların yaratıcısı olan Rabbimizi tanımadığına ilişkin bir belgeye şahit olmadığım için kendisinden ilahi rahmeti esirgeyemeyeceğim UĞUR MUMCU bildiğimiz kadarıyla namuslu bir medya ve fikir adamıydı. O, bir toplantıda TÜRK VATANDAŞI KİMDİR? sorusunu sormuş ve şöyle cevaplamıştır.
TÜRK VATANDAŞI:
İSVİÇRE MEDENİ KANUNUNA GÖRE EVLENEN, İTALYAN CEZA YASASINA GÖRE CEZALANDIRILAN, ALMAN CEZA MAHKEMELERİ USULU YASASINA GÖRE YARGILANAN, FRANSA İDARE HUKUNA GÖRE İDARE EDİLEN VE İSLAM HUKUNA GÖRE GÖMÜLEN kişidir.
Uğur Mumcu hakikat üstü hakikat olan bu tespitleriyle bizi uyarmış ve bu durumu sorgulamamız gereğine işaret buyurmuştur.
Yakın tarihi az çok bilmeme rağmen bu tespitler beni yeniden öfkeli bir hüzne düşürmüş; Osmanlının son nesli ile Mustafa Kemal ve devrim ricaliyle manen hesaplaşma gereğini duyurmuştur. Varacağı sonuç ne olursa olsun sorgulayamayan kişi gerçek bir Müslüman da hakiki bir milliyetçi de olamaz.
İktidar oluncaya kadar yerdiğimiz, şimdilerde ise 1071 sanatçıya seslendirdiğimiz marşla yolunu kutsadığımız Atatürkçülük yarı tapınmaya da dönüştürülüp İmam Hatip nesline de bulaşınca bir makale yazdım.
“Müslüman Mustafa Kemal’ı Nasıl Anlamalı ve Anmalı?” başlıklı bu makalemde cevabını verdiğim soruyu sordum. Belgeli tespitlerime rağmen ihbar edildiğim için yargılanmadıysam da sorgulandım.
YIKILIŞIN BÖYLESİ
Mekke Üniversitesi mezunu yaşlı başlı bir arkadaşımıza makalemi gönderdiğimde, Mustafa Kemal ile ilgili tespitler bize düşmez cevabını almayayım mı?
Bir defa daha anladım ki toplum nasıl olursa öyle yönetilir.
Bu millet dinini dışlayan jakoben laikliğe müstahaktı. Ayrıntılara takılmanın, birilerini aksi yönden gelerek daha bir kahramanlaştıran anlamı yok.
İslam Yaratanımızın nizamıdır, ona yönelmek için fıtrat değerlerinin korunması gerekir, samimi niyetlerle bilgilenip bilinçlenilmesi gerekir, imani bir gayretle sabırla örgütlenip şahlanmak gerekir.
Allah’ın bizim kulluğumuza ihtiyacı yoktur, dünyevî istikrarımız, gelişimimiz ve uhrevî saadetimiz için bizim O’na kulluğa ihtiyacımız vardır.
UNUTMADAN…Yapılacak Yeni Anayasa’da Türk vatandaşı özü itibariyle Uğur Mumcunun dile getirdiği gibi tanımlanacaksa, Mustafa Kemal mezarından kalkabilse bile değil oyumu, “ sevaplara dönüşebilecek günahlarımı” dahi vermem, böyle biline…
“Ancak kötülüklerden vazgeçip tövbe eden, Allah’ın âyetlerine yürekten inanan ve bu inancın gereği olarak iyi ve yararlı işler yapanlar bunun dışındadır. Allah böyle kimselere tertemiz bir hayat nasip etmek suretiyle onların günahlarını sevaplara dönüştürecektir. Ayrıca samimi olarak tövbe edip terk ettikleri her bir günah sebebiyle onlara fazladan bir sevap verecektir. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” (Furkan 25/70)
Ali Rıza Demircan
YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ