TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI MUHTAÇ OLDUĞUMUZ PARAYI NİÇİN BASMAZ DA BANKACILIĞA BASTIRTIR

Ekonomisinin gerektirdiği parayı doğrudan basmak bir devletin/milletin bağımsızlık ve hükümranlık hakkı ve görevidir.

Para basımı ile sağlanacak ekonomik faydalar da yalnızca ve sadece milletimiz fertlerine özgü olmalıdır.

Ülkemizde Türkiye Cumhuriyet(i) Merkez Bankası değil de yalnızca Cumhuriyet adını kullanan ve yabancı ortağı da olan Merkez Bankası olduğu için hükümranlık hakkımız olan parayı bas(a)mıyor.

BDDK’YA GÖRE BANKACILIĞIN VERDİĞİ KREDİ 10 TRİLYON

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre 7 Temmuz 2023 itibarıyla bankacılık sektöründeki toplam krediler, 9 trilyon 996,5 milyar lira seviyesine yükseldi.

Bunun anlamı, yaklaşık 10 trilyonluk ekonomimizi çevirecek ölçüde paraya muhtaç olduğumuzdur.

Oysaki Haziran 2023 itibariyle son bir ay içinde basılan 126 milyar para dahil, basılan bütün para yaklaşık 516 milyar.

Basılan paranın yaklaşık on dokuz katı olan 9.5 trilyonluk ilave para ihtiyacı ise hükümranlık hakkının fiilen devredildiği bankacılığın verdiği,  9 trilyon 996,5 milyar lira kredi ile karşılanmakta.

MERKEZ BANKASI BASARSA ENFLASYON OLURMUŞ

Merkez Bankası para basarsa enflasyon olur diyenler, tedavüldeki paranın 19 katını basarak milletin sefaleti üzerinden  kârlarını katlayan bankacılığın iç ve diş sömürüsüne  yabancı kalmakta…  Bu cehalet ve gafleti de aşan bir durum değil mi?

Amaç ne? Amaç  kapitalizmin tezgahladığı borca dayalı para sistemi ve faiz düzenine -bilerek veya bilmeyerek- işlerlik kazandırmak ve böylece  dış sömürüye imkân sağlamak ve alan açmak mı?

BANKALARA KREDİ YOLUYLA PARA BASTIRTILIYOR

Ülkemizin ezilen/sömürülen çocuklarıyız. Sormak hakkımızdır. Devletin, Merkez Bankası aracılığı ile yap(a)madığını yaparak yaklaşık on trilyon kredi veren bankacılık bu gücünü nereden alıyor?

Bankaların öz sermayeleri, mevduatları toplamı, aldıkları dış kredilerin  yekünü  ne kadardır?

Bankaların hele hele devletin-milletin hükümranlık hakkını kullanarak oluşturdukları kaydi para ne kadardır? Bir diğer anlatımla kendilerinin hiçbir fiziki varlığına dayanmaksızın oluşturup kredi olarak verdikleri ve trilyonlara varan faizlerini aldıkları kaydi para ne kadardır?

Pekiştirerek soralım: Merkez Bankası 10 trilyonluk ekonomiyi döndürecek ölçüde parayı niye basmıyor da bunu krediler yoluyla  bankalara ve bankalar aracılığıyla da kredi kartı sahipleri olan halka bastırtıyor?

Cumhuriyet Merkez Bankası, mevduatlarının pek çok katı  kaydi para oluşturan bankaların bu operasyonuna niçin onay veriyor? *

‘” Yazımızı göndererek görüş istediğimiz ünlü bir iktisad profesörümüz M.G. tam burada şu notları düştü:

Para ile piyasadaki gerçek mal ve hizmetleri satın alabiliyorsunuz. Bankalara böyle havadan para yaratma yetkisini kim veriyor. Bu yetki niçin veriliyor.?

Böyle havadan para yaratılacak ise bu parada bütün milletin hakkı vardır. Bu hak sadece bankalara niçin verilsin?”

Bankalar şimdilerde yüzde otuz beşin üstünde bir oranla mevduat toplarken bu millet on trilyonun faizini nasıl ödeyebilir?

Faizi, krediyi kullananların değil üretilen mallar yoluyla milletimizin ödediğini bilmiyor muyuz?

Böyle bir düzende üretim artışı sağlanabilir ve pahalılık önlenebilir mi?

Üretim artışı yapılarak değil borç, borç faizleri bile ödenebilir mi?

Üstelik tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı borçları toplamı bile 2 trilyon 180 milyar TL’yi aşmış durumda.

POLİTİK GEVEZELİKLER VE MÜTEKABİL SUÇLAMALARDAN BIKTIK.

BU MİLLETİN SİSTEMİ  SORGULAYACAK SİYASİLERİ, İKTİSATÇILARI, SENDİKACILARI, SOSYOLĞLARI VE İLAHİYATÇILARI YOK MU?

MİLLETİMİZİN MECLİSİ OLDUĞUNU, MİLLİ EKONOMİK BİR DEVRİM   YAPARAK KANITLAYACAK BÜYÜK MİLLET MECLİSİ NEREDE?

*Bankaların milletimizi sömürdüğü kaydi para oluşturma yöntemi için bak:  Prof. Dr. Mete Gündoğan ADİL BÖLÜŞÜM Destek Yayınları 2021, sh. 36-46.

ÖNEMLİ NOT: Bu ve benzeri soru içeren yazılarımı akademisyen hocalarımıza  inceletmekle beraber ifadelerimizde eksik bulunabilir. Önemli olan ayrıntılar değil işin özüdür. Yüreği olan daha vurucu ve eksiksiz sorsun. Bu düzen değiştirilinceye kadar binlerce defa soralım.

ALİ RIZADEMİRCAN