Türkmen yetkililer geçtiğimiz günlerde Ceza Kanununda yapılan bir değişiklikle, Korona kelimesi kullanmadan tehlikeli bir bulaşıcı akciğer hastalığına yakalandıklarından şüphelenen kişileri tıbbi tedaviye gitmeye mecbur ediyor. Ayrıca, ceza yasası, bu tür hastalıkları olan hastanelerde bulunan kişilerin tıbbi tesislerden ayrılmalarını da yasaklıyor. Türkmenler arasındaki bir söylenti yayılmaya başladıktan sonra, hastalar için bu zorunlu adımlar Ceza Kanunu’na dahil edildi.
Yeni söylenti birkaç haftadır Türkmenistan’da dolaşıyordu. Türkmenistan’ın dört bir yanından insanlar, kendilerine tanımlanamayan enjeksiyon yapıldıktan sonra ölen aile üyeleri hakkında konuşuyorlar. İddiaya göre hastalar Koronavirüs semptomlarıyla hastanelere yatırılıyor. Düzenli olarak birkaç gün içinde, bazen de hastaneye geldikten sonra birkaç saat içinde ölüyorlar. Akrabaları, cenazeyi teslim almak için doktorlar veya hükümete karşı hiçbir şikayetleri olmadığını belirten bir feragatname imzalamak zorunda. Cesetler plastiğe sarılmış ve bu cesetlerden birini sahiplenmeye gelenlere cesedi açmamaları ve derhal gömmeleri emrediliyor. Türkmenistan’a yayılan bu hikayeler nedeniyle, insanlar artık hasta olduklarında, özellikle de “hastalığı” taşıdıklarını düşündüklerinde hastaneye gitmekten korkuyorlar. Yeni yasa, bu korkuyu daha da artırmakta.