2015’te dünya genelinde hücre kültür temelli KKKA aşısının ilk patentini alan ve Turkovac’ın mucidi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli “Yakın bir zamanda ciddi anlamda büyük ölçeklerde dozlarda üretime geçeceğini düşünüyorum.” dedi.
Yakın zamanda Turkovac’ın büyük ölçekte üretime geçileceği müjdesini veren Özdarendeli yerli aşı hakkında asılsız iddiaların kulağına geldiğini ifade ederek “Sunu söylemek istiyorum: Bir aşıya onay verilmesi çok uzun ve ciddi bir süreci, ciddi birtakım analizleri gerektiriyor. Komisyonlar var, hocalar var. Bu konuda halkımızın kafasında bir soru işareti olmaması lazım.” dedi.
işte Mehmet Acet’in “Turkovac’ın mucidi Aykut Hoca ile yerli aşının başarı hikâyesini konuştuk” başlıklı yazısı;
Yeni yıla “İyi ki varsın Eren” diyerek başladık.
2017’de Trabzon’daki evlerinin önünde, Jandarma Başçavuş Ferhat Gedik’le birlikte 15 yaşında şehit edilen Eren Bülbül 1 Ocak 2002 doğumlu.
(Bu vesile ile Eren’in doğum gününde vizyona giren ‘Kesişme; İyi ki Varsın Eren’ filmini izlemenizi hususiyetle tavsiye ederim.)
“İyi ki varsın”, “İyi ki varsınız” demeyi hak eden başka insanlar da var.
Ve bir de onlara doğru zamanda, gecikmeden, “İyi ki varsınız” diyebilirsek her şey daha güzel olacak.
Bu yazının hikâyesi, Türkiye gazetesi yazarı Prof. Dr. Mehmet Şahin’in sosyal medya paylaşımını okuduktan sonra başladı.
Mehmet Hoca şöyle diyordu paylaşımında:
“Biontech’i geliştiren Özlem Türeci-Uğur Şahin’i haklı olarak dünyada duymayan kalmadı. Turkovac’ı geliştiren Aykut Özdarendeli hoca aynı şeyi hak etmiyor mu? Azıcık fırsat verin de hoca aşıyı anlatabilsin.”
Paylaşım, sosyaliyle, asosyaliyle medyaya yapılmış bir çağrı olarak duruyordu.