Bir Kurban Bayramı sevincini daha geride bıraktık hamdolsun; tekbir (Allahu ekber), tehlil (Lâ ilâhe ill-Allah) ve tahmid (El-hamdü lillah) cümleleri ile tevhid, teslimiyet ve takvâ bilincimizi tazelemiş olarak.
“Allahu ekber, Allahu ekber; Lâ ilâhe ill-Allahu v’Allahu ekber; Allahu ekber ve lillâhi’l-hamd” (Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah’tan başka ilâh yoktur; Allah en büyüktür ve hamd Allah’a mahsustur) cümlelerinden oluşan teşrik tekbirlerini her farz namazın ardından, Bayram hutbelerinde ve kurban keserken tekrar ede ede kurban ve bayram coşkusunu hep birlikte yaşadık şükürler olsun.
Kurbanlarımızı keserken okuduğumuz “Gul inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi Rabbi’l-âlemîn; lâ şerîke lehû ve bi-zâlike ümirtü ve ene evvelü’l-müslimîn” (De ki: Benim namazım, kurbanım/ibadetlerim, hayatım ve ölümüm Âlemlerin Rabbi Allah içindir; O’nun hiçbir ortağı yoktur ve ben Müslümanların ilkiyim) duasını (En’âm 6/161-162) okuyarak Allah’a adanmışlığımızı dillendirdik.
Kurbanlarımızın etlerinin ve kanlarının değil, ancak takvamızın Allah’a ulaşacağının (bk. Hacc 22/37) şuur ve idraki içinde, takvâyı (günahlardan sakınma ve Allah’a karşı sorumluluk bilincimizi) kuşanmış müminler olarak hayatı Müslümanca yaşama azim ve kararlılığımızı bir kez daha yenilemiş olduk.
Bu seneki Kurban Bayramı sevincimiz, Ayasofya-i Kebîr Câmii Şerifi’nin 86 yıl aradan sonra yeniden ibadete açılışı ve orada oldukça coşkulu Bayram ve Cuma namazlarının kılınışı ile bir başka anlam kazandı ve hem ülkemizdeki hem de dünyadaki bütün Müslüman gönüller aynı heyecanı yaşadılar elhamdülillah. Bu coşku ve güzelliklerin yaşanmasına vesile olan herkesten Allah (c.c.) ebeden razı olsun inşaallah.
Bayram ve Ayasofya sevinçlerimiz, tam da aynı günlerde, milletimizin gözbebeği olan İmam Hatip Liselerinde okuyan öğrencilerimizin üniversitelere giriş sınavlarında elde ettikleri üstün başarıların ve derecelerin haberleriyle taçlandı adeta. Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Sayın Nazif Yılmaz hocamızın Anadolu Ajansına verdiği ilk bilgilere göre; “Anadolu İmam Hatip Liselerinden 192 öğrenci ilk binde 257 derece elde ederken, ilk 5 bin, 10 bin ve 20 binde çok sayıda öğrenci yer aldı. 2019 YKS’ye göre, sayısal alanda yüzde 81.82, sözel alanda yüzde 36.59, eşit ağırlık alanında yüzde 69.3, dil alanında yüzde 57.14’lük artış sağlandı.” Din Öğretimi Genel Müdürlüğü olarak akademik başarıyı artırmak için pek çok projeyi hayata geçiren Nazif Yılmaz hocamız başta olmak üzere, bu başarıda emeği geçen tüm eğitimcilerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını Rabbimizden diliyoruz.
28 Şubat 1997 Kararlarının uygulanmasıyla İmam Hatiplerin orta kısmının kapatılması ve üniversite giriş sınavında haksızca “alan sınırlaması”na tabi tutulup puanları kırılarak büyük darbe yemeleri sonucu öğrenci mevcutları 450 binlerden 50-60 binlere kadar gerilemişti. 2009’da alan sınırı kaldırılıp âdil bir yarışa girmeye başlayan imam hatiplerin orta kısmı da 2012’de tekrar açıldı ve sekiz yıl sonra imam hatip ortaokullarının ve bu arada imam hatip fen liseleri ve i.h.sosyal liselerinin mezun vermeleriyle bu harika başarı geldi. Bu başarının önümüzdeki yıllarda da artarak devam etmesini yürekten temenni ediyoruz.
Bu arada, imam hatip okullarına on beş yıl boyunca uygulanan haksız engel ve sınırlamaları ve tabir yerindeyse “üvey evlat” muamelelerini görmezden gelip, “niçin imam hatipleri öne çıkarıyor ve diğer okulları ötekileştiriyorsunuz?” gibi yersiz itirazları dikkate değer bulmadığımızı da belitmiş olalım. Kendisi, çocukları ve torunları “imam hatipli” olan bir kardeşiniz olarak, yılların mağduriyetine anlamlı bir cevap niteliğindeki bu başarı ile haklı olarak gönenirken, bütün gençlerimizi kuşatan akademik ve manevi başarılar için taşın altına ellerimizi ve gövdelerimizi koymamız gerektiğini hatırlatmak isterim.
Abdullah YILDIZ