Sayın Adalet Bakımız Bekir Bozdağ her vesile ile yaptığı açıklamalarının bir yenisi ve aynısını daha dile getirerek şöyle dedi:
“Kimin kusuru varsa, ihmali varsa hepsi yargıda hesabını verecek. Ucu kime dokunursa dokunsun yargı gerekeni yapacaktır”
Yorumumuz
Sayın Adalet Bakanımızın akçeli işlere bulaşmamış vicdanlı bir insan olduğunu, samimi bir gayretin içinde bulunduğunu ve gerçekten sorumluların bulunup cezalandırılmasını istediğini biliyor ve inanıyoruz.
Tamam da sayın bakanımız, “ucu kime dokunursa dokunsun” derken kasd edebileceği müteahhitlerden, onlardan rüşvet alan belediye yetkililerinden ve onları koruyan bazı siyasilerden başka kimler olabilir?
Bunları bile bulup sorgulamada başarı sağlanamadığı görülmüştür, muhtemelen yine birkaç günah geçişi bulunacaktır. Bulunsa bile sorun çözümlenebilecek midir? Bataklık kurutulabilecek midir?
Bu İşin Ucu Tapar Gibi Olduğumuz Sisteme Dayanır
Bu işin ucu ateist ve deist temeller üzerinde kurulu eğitim sistemimize dayanır. Vicdanlı, sorumlu ,helal ve haram bilen kanatkâr insan yetiştirememeye dayanır.
Bu işin ucu milletimizi fakirleştiren borca dayalı para sistemine ve faiz sömürüsüne dayanır. Sonuçta insanların vicdanla cüzdan arasına sıkışmasına dayanır.
Yapılması gerekenleri tespit edip yasal önlemleri almakta geciken parlamentoya dayanır. Parlamentonun “Hak Düzen” bilmez ve talep üyelerine dayanır.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Mesele sinek türü suçlu avlama değil mikrop üreten bataklığı kurutmaktır.
Sonuçta “Ucu kime dayanırsa dayansın” bir tür teşhistir. Teşhis de tedavinin ön şartıdır.
Bakanımıza başarılar dileriz.