Bazen insanlar, her şeyden ümitlerini kesip ciddi bir karamsarlık içerisinde bulunmaktadırlar. İnsanın böyle bir inanç içerisinde bulunması, son derece tehlikeli bir durum arz etmektedir. Çünkü tarih boyunca insanlar, ümitleri ile yaşamaktadırlar. Ümitlerini kaybeden bir insan için, her şey bitmiş demektir. Vücuttaki kan insanın bedenini nasıl besleyip onun ayakta durmasını sağlıyorsa, ümit var olmak da insanın ruh dünyasını o derece beslemekte ve onun çeşitli zorlukları aşmasında etkili olmaktadır. Bu nedenle tüm kutsal metinlerde ve tüm felsefi düşüncelerde ümitsizliğin yeri yoktur. Örneğin Yüce Allah tarafında Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde ümit var olmanın gerektiği anlatılmaktadır. Konuyla ilgi bir ayet şöyledir:
وَلاَ تَيْأَسُواْ مِن رَّوْحِ اللّهِ
“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz!”[1][1] Başka bir ayette ise şu mesaj verilmektedir:
قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَى أَنفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِن رَّحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعاً إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
“Allah’ın şöyle dediğini söyle: Ey kendilerine zulüm yapmakta aşırı giden kullarım! Sakın Allah’ın rahmetinden/sevgisinden ümidinizi kesmeyiniz! Kesinlikle o, bütün günahları bağışlar. Muhakkak ki o, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.”[2][2]
Hz. Muhammed (sav.) ise, bir hadislerinde “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz”[3][3] mesajıyla ümitsizlikten uzak durmanın gerektiği vurgulanmaktadır. Ona göre hiçbir zaman ümitsizlik karamsarlığına kapılmamak gerekmekte ve her zaman için ümit var olma ruhuyla yaşamaya icap etmektedir.
Günümüzde pek çok kişi, Müslümanların içinde bulundukları karanlık manzaraları göstererek ümitsizlik hastalığını çevrelerine bir nevi empoze etmektedirler. Özellikle günümüz Müslümanlarının her türlü olumsuz davranışlarını bahane eden pek çok kişi, dini inanca gerektiği gibi vakıf olmadıkları için, din adına hak ve adaleti işleyen kişilerin yaptıkları kötü şeyleri bahane ederek dinden soğumakta, hatta bu olumsuzluk, bazı kişileri küfre bile götürmektedirler. Bu tür düşünceler yanlıştır. Çünkü Yüce Allah her şeyden haberdardır, zulüm ve haksızlıktan yana değildir. İnsanlar hak ve adalet çizgisinden ayrılmadan hareket ettikleri zaman, mutlaka Yüce Allah kendilerine yardımcı olacaktır. Buna uygun hareket etmeyenler, tarihin çeşitli dönemlerinde helak olmuşlardır. Kur’an-ı Kerin, bu konuda çeşitli bilgiler vererek insanların ümitlerini kaybetmemelerinin gerektiğini haber vermektedir. Ona göre her türlü ümitsizlik şiddetle sakınmak gerekmektedir. Çünkü,
ÜMİTSİZLİK YOK’tur.
Prof. Dr. Nurettin Turgay
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…