KÜLTÜR

UNESCO KORUMASINDA DÜNYA ÖLÇEĞİNDE İKİ DEV ESER

Restorasyonlarında da sona yaklaşılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası UNESCO’nun Türkiye’de koruma altına aldığı ilk eser…

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’ndaki restorasyon çalışmalarında sona yaklaşıldığını bildiren Sivas Valisi Yılmaz Şimşek Divriği ilçesinde düzenlenen “Alternatif Turizm Buluşmaları” çalıştayına katıldı. Sonra da Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nda incelemede bulundu ve  UNESCO’nun Ülkemizde  koruma altına aldığı ilk eser olduğunu hatırlattı.

DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI’NI GEZİŞİM

Yaklaşık on yıl kadar önce Sıvas’ta verdiğim konferanstan sonra mutlaka ziyaret etmelisin denilen Divriği’e tren ile  yol aldık. Buradan ötesini Hatıratımızdan nakledelim.

MİMAR SİNAN’A ÖNCÜLÜK VE ÜSTATLIK EDENLER

Mimar Sinan’ımız muhteşemdi, ama o gökten inmedi, ona öncülük ve üstatlık yapanlar da vardı. Bundan beş yıl kadar önce, 2014 Mayıs’ında Ensar Vakfının davetlisi olarak Sivas’ta bir konferans vermiştim. Tavsiye üzerine trenle Divriği’e geçtik. Divriği Ulu Camii ve Daruşşifası’nı gezdik.

DİVRİĞİ ULU CAMİSİ VE DARUŞŞİFASI GÖRÜLMEYE DEĞER

Kahire’ye gidip Mısır Milli Müzesi’ni gezdiğimde Kahire’ye yalnızca bu müze için gelmeye değer demiştim. Şimdi de nerede olursanız olun, Ulu Camisi ve Daruşşifası’nı görmek için Divriği’ye gelmeye değer derim.

1243 tarihinde bitirilen ve 1985’de Unesco Dünya Mirası listesine alınan Ulu Camii ve Daruşşifası’nı burada zikretmemizin sebebi, onun dünya ölçeğinde kabul gören özellikleri olmayıp gerek camide ve gerekse Daruşşifa’da sergilenen akustiğin ihtişamıdır. Gereğince anlatamayacağım için bizzat gidilip görülmesini tavsiye edeceğim.

Burada dikkatimizi çeken husus, Sinan’ımızdan üç yüz sene önce de medeniyetimizin akustikte harika eserler oluşturabildiği hakikatidir. Ulu Cami ve Daruşşifası örneğinden hareketle şöyle diyebiliriz; 800 sene önce yapılan sanat eserlerinin değil benzerlerini yapmak, anlamak ve zevkine ermekten bile aciz olduk.

ECDAT İNŞA ETMEDİ İBADET ETTİ

Çünkü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” isimli eserindeki ifadesiyle, “Cedlerimiz inşa etmiyor, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini ısrarla istedikleri bir ruh ve imanları vardı.”

Allah cümlesine rahmet eylesin, sanatkâr ruhlu ecdadın başarılarının

sırrı galiba caminin Şah kapısı üstündeki kitabede yer alan şu ayete yürekten inanmalarıdır:

“…Mülk Tek ve Kahhar olan Allah’ındır” (el-Mümin 40/16

Recent Posts

  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

2 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

3 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

4 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

4 saat ago
  • Makale

Bünyamin’in Alıkonma Süreci ve Su Kabı Meselesi-2

Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…

4 saat ago
  • Gündem

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…

5 saat ago