Üniversitelilerin evlilik dışı ilişkileri konusunda araştırmalar

Prof. Dr. Kutluk Özgüven

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, üniversite çevresindeki yerleşimlerde, sözlük ve Kuran anlamı evlilik dışı cinsel ilişki ya da her tür çirkin eylem olan ‘fuhuş’ terimini kullanınca bir anda Türkiye toplumunun belirli kesimleri tarafından hedef tahtasına kondu, diğer yandan da bu konuları ele alması nedeniyle çeşitli kesimlerce ağır eleştirildi. Ne lüzumu vardı? Neden kurcalıyordu? Ya dindar aileler bunu sonucunda çocuklarını okutmaktan vazgeçerlerse ne olurdu? Üniversite yönetimi tepkilere boyun eğerek soruşturma başlattı. Üniversite yönetimleri tarafından sosyal medya baskısıyla alelacele hakların ve hukukun çiğnenmesi son dönemde yaygın bir tarz haline geldi ve umarız diğer bazı durumlardaki gibi bu soruşturma da hukuk dışı ve keyfi hale dönmez.

Sosyal bir model olarak isteyen gençlerin gelecekte erken yaşta hayata atılmasını sağlayabilecek bir eğitim ve sosyal sistem önerdiğimde, belirli cümleleri alıp başını sonunu keserek servis edenler tarafından, yakın zamanda buna benzer bir medya linç kampanyasına — rahmetli Erbakan’ın tabiriyle ‘glu glu dansına’ — kendim de hedef olduğumdan konuya genel olarak bakmak, Sofuoğlu’nun dediği gibi üniversite çevresindeki ‘apartlar’ gibi sosyal yaşam ortamlarının gerçekten genel olarak muhafazakar ve dindar olan Türkiye toplumunun genç fertlerinin evlilik dışı ilişkilerine sahne olup olmadığını anlamak için elime geçen bazı araştırmalara baktım. Bunlardan bir kaçından başlayarak gördüğümü ana hatlarıyla paylaşayım.

28 Şubat döneminde Ankara’nın o zamanki dört devlet bir de vakıf üniversitesinde öğrenim gören kız ve erkek 675 öğrenci üzerinde yapılan anketin sonucunda (Özgüven 1997) yarıdan fazla öğrencinin üniversite döneminde karşı cinsle cinsel ilişkide bulunduklarını, her sekiz öğrenciden sadece birinin cinsel ilişkinin evlilikle başlamasında ısrarcı olduğu görülüyor. Üniversite öğrencilerinin üçte ikisi geldikleri toplumsal çevrede evlilik öncesi ilişkilere olumsuz bakıldığını ifade etmelerine rağmen kendileri üniversiteye gelince farklı bakmaya başlamış. Dörtte üçü cinsel ilişkinin evlilik gerektirmediğini, beşte dördüyse evlilik öncesi ilişkilerin normal olduğunu düşünmektedir.

Günümüze gelince bunların değerlerinin arttığını ancak farklı üniversiteler ve yerler de olsa üniversite öğrencilerinin hangi çevreden gelirse gelsin toplum ve dini değerleri önemsemeyi bıraktıkları anlaşılmakta. On yıl önce yapılan 2 kişi hariç hemen hiçbiri evli olmayan 400 Marmara Üniversitesi erkek öğrencisi üzerinde bir araştırmada (Kaya v.d. 2010) her üç öğrenciden biri an itibariyle düzenli cinsel yaşamları olduklarını belirtmişlerdir.  Dahası, İlk cinsel deneyim ortalama yaşının 17.3 olduğu ortaya çıkmış. Erkeklerin bu tür anketlerde sıkça görülen böbürlenme payı eklenirse, öğrencilerin evlilik dışı cinsel ilişkilere üniversite çağıyla beraber adım attıkları ortaya çıkmaktadır.

Yakın dönemde hemen hiçbiri evli olmayan kadın ağırlıklı 335 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada (Birlik v.d. 2019) yine yaygın bir evlilik dışı cinsel deneyiminin olmasına ek olarak cinsel deneyime sahip kişilerin ilk deneyimlerini ortalama 18.7 yaşında elde ettikleri ifade edilmektedir. Bu da yine üniversite çağının başına karşılık gelmektedir. Bu araştırmanın da dörtte üçü kadın öğrenci olan bir anket olduğunu unutmayalım.

Genel olarak bu ve buna benzer çok sayıda araştırmadan, erkek olsun kadın olsun üniversite öğrencilerinin, çoğu muhafazakâr olan ailelerinin ve toplumun değerlerini üniversite ortamında göz ardı ettikleri, değer yargılarının değiştiği, evlilik dışı cinsel hayatı kanıksadıkları, ortalama ilk cinsel deneyimlerini yükseköğrenimin ilk yıllarında evlenmeden yaşadıkları anlaşılmaktadır. Tabii hala dini inançları ve ahlaki bilinci olan, evlilik dışı cinsellikten sakınan çok sayıda öğrenci olduğunu unutmadan, onların bu ortamda kendilerini korumalarındaki haklarını yemeden.

Bu durumda Prof. Dr. Sofuoğlu’nun endişelerinin doğruluğunun ötesinde, bunların üzerinde ve yaygın bir durum olduğu, bunu tartışmak için de epey de geç kalındığını söylemek mümkün olabilir. Devlete vergiler vasıtasıyla olsun doğrudan olsun, toplumumuz, aileler, üniversite eğitimine her yıl onmilyarlar aktarmaktadır. Üniversite ortamında ülkemiz çocuklarının nasıl hedeflendiğini, nasıl bir dönüşüme uğradığını kamuoyunun bilmesinde, her biri üniversite kenti olan Anadolu şehirleri dahil toplumun nasıl değiştiğini demokratik ve serbest tartışma ortamında ele almasında yarar bulunmaktadır. Medya sadece futbol atışmaları, siyasi polemiklerin değil soğukkanlılıkla toplum tartışmalarının ve sistematik derin bir yanlış varsa bunların saptanmasının yoksa da bunun ortaya koyulmasının yeridir.

Bu konuda ve üniversite çağındaki toplumsal dönüşümün siyasete ve oylara etkisini de yine araştırmalara bakarak ele almaya devam edeceğiz.

Yazarın diğer yazılarını aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.mirathaber.com/author/profdrkutlukozguven/

Kaynaklar

Birlik, T., Engin, E., Öztürk Turgut, E. (2019) Üniversite Öğrencilerinin Cinsel Tutumlarının İncelenmesi, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:12 Sayı:64 Haziran2019, URL: https://www.sosyalarastirmalar.com/cilt12/sayi64_pdf/4sosyoloji_psikoloji_felsefe/birlik_tugba_emelozturkturgut.pdf

Civil, B., Yıldız, H. (2010) Erkek Öğrencilerin Cinsel Deneyimleri ve Toplumdaki Cinsel Tabulara Yönelik Görüşleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Elektronik Dergisi, DEUHYO-ED 2010, 3(2), URL: https://acikerisim.deu.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12397/4551/58-64_pdf.pdf?sequence=1&isAllowed=y

Özgüven, İ. E. (1997) Üniversite Öğrencilerinin Evlilik Öncesi Cinsel İlişki Konusundaki Tutum ve Değerleri, Sempozyum: IV. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi, 10–12 Eylül 1997, URL: https://www.pegem.net/Akademi/kongrebildiri_detay.aspx?id=48884