“Ürdün’ün Emaneti, İsrail’in Gölgesi: Mescid-i Aksa‘nın Zorlu Yönetimi”
Mescid-i Aksa’nın Tarihi
Mescid-i Aksa, İslam’ın en kutsal üçüncü mabedi olup, Kudüs’te yer alır. İslam inancına göre, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) Miraç hadisesi sırasında uğradığı ve namaz kıldığı yerdir. Mescid-i Aksa, ilk olarak Hz. Süleyman tarafından inşa edildiğine inanılan Süleyman Mabedi’nin bulunduğu alan üzerinde yer alır. Ancak bugünkü haliyle Mescid-i Aksa, Emeviler döneminde, 7. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir.
Tarihi boyunca Mescid-i Aksa, çeşitli işgaller ve yıkımlara maruz kalmıştır. Haçlı Seferleri sırasında, Kudüs Haçlılar tarafından ele geçirilmiş ve Mescid-i Aksa bir kiliseye çevrilmiştir. Ancak 1187 yılında Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethetmesiyle birlikte Mescid-i Aksa tekrar Müslümanların kontrolüne geçmiştir.
Günümüzdeki Yönetim
Mescid-i Aksa’nın bugünkü yönetimi, 1967 Arap-İsrail Savaşı sonrası oluşan statükoya dayanmaktadır. İsrail, bu savaş sırasında Doğu Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’nın bulunduğu Harem-i Şerif’i işgal etmiştir. Ancak uluslararası baskılar ve İslam dünyasından gelen tepkiler üzerine İsrail, Harem-i Şerif’in yönetimini Ürdün’e bırakmıştır. Bu durum, Ürdün’ün 1924’ten beri Mescid-i Aksa’nın korunmasından sorumlu olan Hâşimî Hanedanı ile İsrail arasında 1994 yılında imzalanan Ürdün-İsrail Barış Anlaşması ile resmileşmiştir. Bu anlaşma, Ürdün’ün Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif üzerindeki ‘vesayet’ hakkını tanımaktadır.
Ürdün Krallığı, Mescid-i Aksa’nın günlük işleyişi, bakım ve onarımı gibi konularda yetkilidir. Waqf (Vakıf) adı verilen bir İslami komite, bu görevleri Ürdün adına yürütmektedir. Ancak, İsrail’in Kudüs üzerindeki fiili kontrolü nedeniyle, Mescid-i Aksa’nın yönetimi ve güvenliği konusunda zaman zaman gerilimler yaşanmaktadır. İsrail, özellikle Mescid-i Aksa’nın çevresinde ve içinde bulunan ziyaretçiler ve ibadet edenler üzerinde güvenlik kontrolü uygulamaktadır, bu da Müslüman dünyasında büyük tepkiye yol açmaktadır.
Günümüzde Yönetimin Zorlukları
Mescid-i Aksa’nın yönetimi, Ürdün’ün yetkisine rağmen, İsrail’in Kudüs üzerindeki işgali nedeniyle sürekli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. İsrail’in, Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye yönelik adımları, Müslümanlar arasında derin endişelere neden olmaktadır. Son yıllarda, özellikle Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik provokatif ziyaretleri ve İsrail polisinin ibadet eden Müslümanlara karşı uyguladığı sert müdahaleler, bölgede tansiyonun yükselmesine sebep olmuştur.
Sonuç olarak, Mescid-i Aksa’nın yönetimi, tarihi mirasın korunması ve Müslümanların ibadet özgürlüğünün sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir. Ancak mevcut statüko, hem Ürdün’ün hem de İslam dünyasının karşı karşıya olduğu zorlukları artırmaktadır. İslam dünyası, Mescid-i Aksa’nın statüsünün korunması için uluslararası toplum nezdinde daha güçlü bir diplomatik çaba göstermektedir.
MİRATHABER.COM