Güneşin doğduğu Güneydoğu Asya’daki Müslüman kardeşlerimiz
Süleyman Nazif KALAYCI
Uzak Doğu’daki Güneydoğu Asya’da Müslüman çoğunluklu üç ülke olan Endonezya, Malezya ve Brunei ile içlerinde Müslüman azınlık toplumların yaşadığı Filipinler, Kamboçya, Tayland, Myanmar ve Singapur, yüz milyonlarca din kardeşimizi barındıran, güzelliklerin yanı sıra zalimliklerin de yaşandığı beldeler.
Bangsamoro’da Toprak Reformu
Güney Çin Denizi’nde yedi bin adadan oluşan Filipinler, Umman’lı deniz tüccarlarınun davet daveti üzerine kitlesel olarak gerek halkı gerek aristokrasisiyle birlikte İslamiyeti benimsemiş bir ülkeydi. Ancak İspanyollar ve Amerikalıların sömürgesi altında, baskılar, katliamlar, zorla din değiştirmeler, hapisler, yatılı ıslahevleri ve Müslümanlıkla mücadele mütehassısı Cizvit tarikatı tarafından Hristiyanlaştırıldılar. Geriye çok az Müslüman, takımadaların güneyinde Mindanao adası merkezli olarak savaşarak dinlerini korkunç bir kan ve asimilasyon politikasına karşı mücadele ederek koruyabildiler.
Yakın tarihlere kadar Marcos, Ramos, Arroyo, Aquino ve Duterte altında varlığını sürdürmeye çalışan Müslümanlar Moro İslami Cephesini kurarak koyu Katolik Hristiyan Filipinler hükümetine karşı beş yüz yıldır devam eden savaşı sürdürdüler. Son dönemde Filipinler Cumhurbaşkanı Duterte, Mindanao bölgesi Müslümanlarının bir referandum yapmaları ve Bongsamoro Müslüman Yönetimini kurmaları konusunda onlarla anlaştı.
Eski Moro cephesi askeri lideri ve şimdi Bangsomoro Başbakanı İbrahim’in başında olduğu hükümet, yüzyıllar boyu sömürünün sonucunda Müslüman halkın elinden tamamen alınmış olan toprakları, toprak reformuyla çiftçilere geri dağıtmaya kararlı. Tarım, Balıkçılık ve Toprak Reformu Bakanı Dr. Muhammed Yakub, adına mülksüzleştirme denen Moro halkına boyun eğdirme sürecini tersine çevirmek üzere bu yılın sonuna kadar kapsamlı bir toprak reformu girişimi başlattı. Bu şekilde ekonomi ve verimliliğin de düzelmesi öngörülüyor.
Myanmar Seçimleri
Myanmar ya da eski adıyla Burma’daki Müslümanlar için durum çok daha kötü. İngiltere’yle yakın ilişkilere sahip Budist Myanmar yarı-askeri diktatörlüğü onyıllardır Müslüman Rohingya ya da Arakan halkına yaptıkları katliamlar ve insanlık dışı tecavüzlere tamamen son vermediler. Rohingya Müslümanlarından bir milyona yakını Bangladeş ve Hindistan’a kaçmasına rağmen Müslüman Bangladeş de bunları iyi karşılamadı, Hindistan zaten düşman muamelesi gösterdi, hatta Müslümanların Hindistan’da mülteci olmasına karşı özel yasa çıkardı. Malezya bile Rohingya’ya açık denizlerden teknelerle gelen açlıktan ölüm eşiğindeki sığınmacılarına kötü muamele göstermekte.
Bu yıl Afrika’nın en küçük Müslüman ülkesi olan Gambiya, Myanmar soykırımı için ilk kez LaHey’deki Uluslararası Suçlar Mahkemesinde insanlığa karşı suç işlediği için Myanmar’ı dava etme cesaretini gösterdi. Myanmar siyasi lideri Nobel Barış ödüllü Ang San Su Çi bizzat ülkesini savunarak soykırımı ve İnsanlığa Karşı Suçları reddetti.
Şimdi Myanmar’da 8 Kasım Seçimlerinde yine insanlık dışı muamelelerle Müslümanlara seçme seçilme hakkı tanınmamakta. Milyonlarca kişinin vatandaşlıkları zaten uzun yıllar önce ellerinden alınmıştı. Bu kişilere hakaret amaçlı olarak Bengalli denmekte. Ancak hala vatandaşlık belgesi olan az sayıdaki Müslüman bile seçme ve seçilme hakkından çeşitli teknik bahaneler, formda hatalı doldurma denerek mahrum bırakılıyor. Yakın zamanda Avrupa Birliği ve uluslararası yardım kuruluşlarınca finanse edilen bir cep telefonu vatandaşlık destek uygulamasında bile Müslümanlara hakaret edilmekte, onların sisteme girmesine engel olmakta.
Budist Myanmar’ın insanlık dışı Müslüman nefreti hala dinmiyor.
Süleyman Nazif KALAYCI