Emperyalist şehvetleri tatmin eden “Tombulların-Alyanakların”karşısına, “Erkek oğlu erkek”bir Anadolu ve Rumeli topraklarının yiğidi çıkmış, meydan okuyordu. Dilinde tarih, İstiklâl, demokrasi, milli ve manevi irade diriliyor, geçmişte karanlık yılların zulüm, işkence, diktatoryal baskıların sorgulamaları açığa çıkıyordu.
Dinler Tarihi’nden (peygamberlerin vahiy yoluyla alıp beşeriyete bildirdikleri kesin doğru haberlerden) öğreniyoruz ki, “İLK VAHŞET”, Hazret-i Âdem’in iki oğlundan (Habil ve Kabil’den) Kabil’in işlediği cinayetle başladı.
Yollar, bu kanlı başlangıçtan sonra ikiye ayrıldı:
1) Katiller, câniler, zâlimler, sapıklar’ın “Bâtıl yolu”
2) Suçsuzlar, masumlar, mazlumlar’ın “Hak yolu”
Can şairimiz Necip Fazılüstad şöyle der:
• Herşey akar… Su, tarih, yıldız, insan ve fikir,
Oluklar çift: Birinden “NÛR” akar, birinden “KİR”
İnsanlık tarihi, “NÛR” ile “KİR”in amansız savaşının tarihidir. Hak ile batılın, doğru ile yalanın, güzel ile çirkinliğin, iyilikle kötülüğün kıyasıya çarpışmasının tarihidir. Peygamber’lerin bildirdikleri “MEDENİYET İLKELERİ”ne sâdık kalanlarla, “ALLAH’A DÜŞMAN”olanların çizgilerinde yürüyenler bugün (11 Nisan 2017)’de, mâsum, mâdur, maktül Hâbil ile yeryüzündeki ilk terörist Kabil’in rollerini temsil ediyorlar.
Aziz Dostlar!
Türkiye’mizi, asla bölünemez bir “Vatan”, göklerin imrendiği sancağımızdaki şehit kanlarının üstüne yansımış “Hilal ve Yıldız”ı tek bayrak, milletimizi, ırkçılık belâsını reddederek kardeşçe, dindaşça, gönüldaşça kucaklaşan “Tek millet”, devletimizi, âdil, müşfik, milletin tamamına hizmetkâr “Tek devlet”kabul etmiş olan bizler, sizler, hepimiz, ağzımızın tadını bozmak isteyen bir “Vahşet İttifakı”nın alçakça, namertçe, şerefsizce hedeflediği bir saldırı ile karşı karşıyayız. Özellikle savaş görmemiş “günümüzün gençleri”Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Mısır’da Suriye’de, Irak’ta oluşan, gelişen, genişleyen “Fitne”yi, çok keskin gözlerle görmeli, sezmeli, anlamalıdırlar. Yurt içinde her günü aydınlık, her haftanın neş’eli, her ayın ümid ve mutluluklarla dolu olarak geçmesi, hiç şüphesiz kudretli bir “Cumhurbaşkanı”na kararlı bir “Hükümet”e hepsi birbirinden kıymetli, dakik, atak, hamle ve irade gücüne sahip bir “Bakanlar Kurulu”na sahip olmamızın sonucudur.
“Vahşet İttifakı”nın müşrikleri hiddet, şiddet, hırs, kin ve yıkım duygularının ateşinde, her gün bir yeni yangın projelerini uygularken, ülkemizin gelecek günlerde, dehşetli bir “catastrophe/felâket”le bölünüp parçalanıp, yıkılışını beklemektedirler. Oysa her gün yükseliş ve yenilenme çıtasını yükselten Türkiye, “milli irade”nin bizzat ve aracısız seçtiği çok değerli bir “Cumhurbaşkanı”ile son derece kaliteli, etkili, yetkili bir “İcra Kurulu”nun milletin vekilleri ile tam bir âhenkle “GELECEK YILLARIN MUTLU VE MÜREFFEH TÜRKİYE”sine doğru “kutlu bir yürüyüş”çizgisindedir. Bu kutlu yürüyüş, 2000’li yılların (çağdaş) Kabillerini kıskandırdı, ürküttü, korkuttu, çıldırttı. Onlar, istediler ki, Türkiye, iç ve dış vesayetlerin önünde diz çöken, ekonomik, sosyal, politik, kültürel alanlarda “İsrail güdümlü Batı devletleri”nden “Sermaye Boranları”ndan, “Tapınak Şovalyeleri”nden, “Vurguncu Batılı Şirketler”den emir alıp bağımsız (!) zannedilen ülkeyi bir “Sömürge Valisi”gibi anti-demokratik prensiplerle yöneten, uşak veya köle psiko-patalojisi içindeki kişiler tarafından yönetilsin… Çünkü, materyalist, pragmatist, Makyavelist, Darvin’ist, Freud’ist, Auguste Compt’cu, komünist, kapitalist Batı’nın, Türkiye için uyguladığı statü, en az üç yüz senedir “böyle gelmiş, böyle gidiyor”idi. “Vahşi Batı”lı lavanta kokulu, Barok mimarisi stlinde inşa edilmiş lüks salonlarda viskisini yudumlayıp, purosunu tüttürürken bu devrânın hep böyle gideceğini zannediyordu. Türkiye’de ve bütün İslâm coğrafyalarında, yepyeni, aktif, inanç ve fikir yüklü bir “Genç Kuşak” şekilleniyordu. Bu gençleri ulvi bir dâvâ şuuru ile akümüle eden şâirler, edib’ler, gazeteciler, ömrünü bu ulvî hedefe vakfetmiş yazarlar, tarihçiler, çilekeş iman kahramanları vardı.
Yüzlerce, binlerce, on binlerce, gencin içinden biri “Liderlik Liyakatı” ile yükseldi. Ulvi yolun yolcularına:
– Beraber yürüdük biz bu yollarda…
Beraber ıslandık yağan yağmurda… Diye seslendi.
Bu sesi Doğu duydu… Batı duydu… Kuzey, güney, Osmanlı illeri, Davos duydu. “One minute”ile “bir dakikaaa”duraklayan İsrâil, Mason biraderler, Siyonizm, ABD, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan emperyalistleri, AB, içeride ve dışarıdaki “ihanet ve terör şebekeleri”, bu sesin, farklı bir ses olduğunu anladı. Bir aziz millet uyandı. Bu ses Osman Gazi’nin, genç Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin, Sultan 2. Abdülhamid’in, rahmetli Menderes’in, Özal’ın ve bu çaptaki insanların sesine benziyordu.
Batı irkildi… Türkiye’de neler oluyordu?
Emperyalist şehvetleri tatmin eden “Tombulların-Alyanakların”karşısına, “Erkek oğlu erkek”bir Anadolu ve Rumeli topraklarının yiğidi çıkmış, meydan okuyordu. Dilinde tarih, İstiklâl, demokrasi, milli ve manevi irade diriliyor, geçmişte karanlık yılların zulüm, işkence, diktatoryal baskıların sorgulamaları açığa çıkıyordu. Daha da ötesinde “Baronların-Tapınak Şövalyelerinin-Sömürücü Batılı şirketlerin, Sermaye Ağalarının, Faiz Lobilerinin”İslâm coğrafyaları ile birlikte Türkiye’deki çarkları bir bir kırılmaya başlamıştı. Bu aziz yiğit, rahmetli üstad Necip Fazıl’ın şiirlerini okuyarak bu günlere gelmişti. Can şairimiz ne diyordu?
KIRILIR DA BİR GÜN BÜTÜN DİŞLİLER,
DÖNER ŞANLI ŞANLI ÇARKIMIZ BİZİM
GÖKTEN BİR EL YAŞLI GÖZLERİ SİLER,
ŞENLENİR EVİMİZ, BARKIMIZ BİZİM…
KURTULUR DİL, TARİH, AHLÂK VE İMAN;
GÖRÜRLER, NASILMIŞ, NEYMİŞ KAHRAMAN!
YER VE GÖK: “Su vermem” DEDİĞİ ZAMAN,
HER TARLAYI SULAR ARKIMIZ BİZİM.
Küfrün en vahşi çığlığı koptu: “Söyletmen (v)urun!”Ve bir “Vahşet ittifakı-Koalisyonu”oluştu.
Çok sevgili mirathaber dostlarım! Lütfen, bütün dikkatinizi toplayın! Bu “İkinci İstiklal Cihâdı”mız, mübâlâğa (abartı)sız yazıyorum. “Birinci”sinden on kat-yüz kat-bin kat daha tehlikeli “Vahşet İttifakı”na karşı sürdürülmektedir. Ok, yaydan çıkmıştır. Shekespeare’nin “Var olmak veya olmamak- (To be or not to be) dediği hedefe uçuyor. Uçan her ok, hedeflenmiş ve de avcı, keskin nişancı ise, hiç şüpheniz olmasın vurur. HEDEF: İslâm Coğrafyaları’nın tarihi “medeniyet mirasçısı”, Osmanlı’nın torunları, aziz milletimiz, siz, biz, hepimiz, Yüce Türkiye Cumhuriyeti’miz, çok muhterem Cumhurbaşkanı’mız, yüzümüzün ak’ı sevgili Başbakan’ımız, hepsi birbirinden değerli Bakanlar’ımız, Milletvekilleri’miz, Resmi ve özel kurumlarımız, Ordu’muz, Vatanımız, Bayrağımız, İstiklâlimiz… Bu “Vahşet İttifakı”nın ortaklarını tek tek yazıyorum. Bunları tek tek kaydedin. Aktüel olayları, haberleri, yorumları takip edin. www.mirathaber.comda bu “şerli ittifakı”derinlemesine tanımanız için sizlere kalemimin bütün gücü ile yardımcı olacağım inşallah…
VAHŞET İTTİFAKI
1- DÜNYA Mason Locaları
2- Türkiye’de dünya localarının uzantıları “Mason biraderler”
3- ABD-İngiliz-Fransız-Alman-Suriye(Esad) İstihbaratçıları
4- AB içinde Türkiye’ye düşman ferd ve kuruluşlar
5- İsrail ve Mossad ajanları
6- Osmanlı-İslâm coğrafyasında cirit atan C.İ.A
7- Dünya Siyonist Lobisi
8- PKK+KCK+HDP+IŞİD (Irak Şam İfsat Dayanışması)
9- DHKP-C+ Türkiye Komünist Partisi (T.K.P)
10- Türkiye’deki misyonsuz, vizyonsuz “Politik Muhalefet”
11- Ulusalcılar
12- Sabotajcılar
13- Faiz Lobisi
14- Varlıkları dış ekonomik güçlere bağlı “İş Adamları”
15- Sokak anarşistleri (paralarla beslenen militanlar)
16- Hainlere âlet olan içerideki medya patronları
17- Ergenekon yılanı (Nuseyri+Darbe İşbirlikçileri)
18- Suriye’de Beşar Esad belası ve katliamları
19- El-Kâide terörü
20- Ermeni Lobisi
21- Dünya Kiliseler Birliği
22- Vatikan + Misyonerler
23- Devlet içinde, gizli devlet yapılanması (P.D.Y)
24- Pensilvanya’dan Gülen çılgınlığı
25- Bâtınilik (Hasan Sabbah’ın Haşhaşi’lik terörü)
26- Bizansı İhya (diriltme) “Megalo İdea”sı
Bugün, şerefli devlet ve hükümetimiz, bir taraftan ekonomik, teknik, sosyal, hukuki, askeri ve kültürel projelerle, aziz vatanımızı ve milletimizi kalkınma, yücelme, mükemmelleşme çığırında yükseltmeye çalışırken her gün yukarıdaki 26 canavarla boğuşmaktadır. İşte acı gerçek! Görün! Anlayın! Bu “İKİNCİ İSTİKLAL MÜCADELESİ”nde sorumluluğunuzu kuşanın.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi