08 Haziran 2024 tqrihli “Isınan Hava Bize Allah’ı ve Cehennem’i Hatırlatıyor mu? başlıklı haber-yorumumuz sonradan dikkatimi çekti.
Kendi kendimi sorguladım: Şanı yüce Allah’ı, rahmeti olan Cennetini hatırlatmadan azabı olan Cehennemi ile – bir cümle içinde- anmakla hata mı ettik?
Ona, rahmetinin enginliği içinde Cenneti ve azabının sınırsızlığı içinde Cehennemi ile inanmayan kişi için bu durum fark etmese gerek.
O zaten manen Cehennem içindedir. Çünkü dayandığı bir Rabbi yoktur, ümidi yoktur, ölümle birlikte yok olacak olmanın karanlıkları içindedir, hayatı gayesizdir.
Biz müminiz. Bütün varlıklar, güzel isimlerinin açılımı olarak Onu sonsuz rahmeti ile bize sunarken biz Ona rahmeti azabına galip Rabbimiz olarak imanımızı pekiştiririz.
O, müminler için rahmeti, ateisler – deistler için de azabı ile anılsa yeridir. Bunun örnekleri Kur’ân’da pek çoktur.
Kitabı olan Kur’ân-ı Kerîm’de Onu, kendi zatını rahmeti ve azabı ile birlikte andığını da görmekteyiz. Ama bazen rahmet öncelenmektedir. Okuyalım:
“ Kullarıma bildir: Ben pek bağışlayıcıyım çok çok merhametiyim ama benim azabım da elem verici bir azabtır. “ (Hıcr 49-50)
Bazen de şiddet iki rahmet arasında öne çıkmaktadır:
“İman edip sâlih ameller işleyenlere ise, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur. Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir. Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yaratan, (ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirecek olandır. O, çok bağışlayan ve çok sevendir.” (Bürûc 11-14)
Yalnızca rahmete ve sadece azaba değinilen yerler de vardır.
Her halde bize düşen daha çok Onu rahmeti ve azabı ile birlikte anmak, hatırlamak ve hatırlatmak olmalıdır.. iz insanlar ümide de korkuya da muhtacız:
“ Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır.
İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar cehennemliklerdir.” (Maide 9-10)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-