Varlığın Sahibi Kim?

Varlık aleminin en küçük parçacığı 1 Planck uzunluğundadır. Bu uzunluğun altında kalan değerler için, fiziken yok denir. Çünkü; bu ölçünün altı, varlık boyutunu/alemini kapsamaz. Bu nedenle, astro-fizikçiler var olduğumuz evrenin parçalı bir yapıya sahip olduğu konusunda hemfikirlerdir. Böylece; fiziki manadaki, varlık kavramının karşıt/zıt anlamına yokluk denmiştir.

İnançsızlığın temeli:

Allah’ın esas varlığına muhalif, dar bir yaklaşımla ölçülebilir varlık alemi manipüle edilerek maddesel kavramlar üzerinden “deizm” diye bir inanış biçimi üretilmiştir.

Varlık kavramı; gelenekselleşerek, 3 boyutlu yaşam formuna uygun, parçalı yapıya sahip evrendeki, varlığın sadece maddesel kısmını içermiştir. Bu anlayışa göre, varlık, maddenin haricindeki soyut olguları ve yokluğu içermez. Dolayısıyla; deistler, yaratıcıyı maddesel varlık olarak sorgulamışlardır. Sonucunda ise; tanrı diye doğaya/tabiata iman ederek, Allah(cc)’a iman ettiklerini zannetmişlerdir. Zamanla bu inanış türevselleşerek soyut kavramlara da sirayet etmiştir.

Ancak; bu kez de maddesel sorgulama üzerinden, teizm/deizm’e karşı bir ekol türetilmiştir: Ateizm…

Ateizm; Allah, inancını tamamen reddeder. Kabul etmez.

Peki bu inkarcılar, ne üzerinden ve neye göre bu kanıya varmışlardır?

 1’er Planck uzunluklarla örülü maddesel varlık alemini referans göstererek, inkarlarına b/ilimi alet edip, onu zemin haline getirdiler. Yani; ilimi ayakları altına alıp çiğnediler.

Varlık ve Yokluğun etkişeşimi:

Varlık aleminde; hiç bir sistem yeteri kadar boşluk/yokluk olmadan çalışmaz. Evrenimiz de böyledir. Varlık gibi yokluk da yaratıma tabidir. Ona da ihtiyaç vardır. Tüm sistemlerde varlık ve yokluk iç içe çalışırken, Allah(cc) ‘ı tesbih ederler. O (cc), varlığı da, yokluğu da sürekli yaratandır.

Yokluklar sayesinde çalışan sistemdeki varlıklardan sadece biri olan insan, sürekli  gözlem yapar. Çünkü; çevresindeki tüm varlıklarla etkileşim halindedir. Ardı ardına tekrar eden her gözlemde varlık kavramını sadece madde boyutuyla zihnine kazır. Bu da insanı yanılsama eğilimine sokar.

Yokluğun önemine binaen somut bir örnek verelim: Bilgisayarınıza bir işletim sistemi kurarken/yüklerken bile HardDisk’inizin tamamını doldurmazsınız. Tam doldurursanız sistem çalışmaz. HardDisk’te bir miktar boş alan kalmalı ki kurduğunuz sistem çalışabilsin…

Yokluğu da varlık sistemlerinin çalışması için bir gereklilik olarak düşünmeliyiz. Allah(cc)’ın varlığını; yaratılmış tüm varlıklar ve yoklukların (herşeyin) üzerinde bir “var” algısıyla idrak etmeliyiz. Yokluk wAllah(cc) varlığına karşıt bir anlam içeremez.

Firavunlar ve yoktan var ettikleri Finansal Varlıkları:

Matematik ilmi üzerinden, varlıkkavramını, evrensel parçacık olarak tanımlayan bir anlayış; bu kez iktisadi kuramlar ile yine matematiksel değerleri kullanarak, varlığı, yokluk üzerinden tanımlama çelişkisine düşmüştür. B/ilimi istismar eden şeytani akıl; içine düştüğü zihinsel gafı belli etmeden, sömürüsüne sözde bilgelik ve şirketleşme motivasyonuyla devam ediyor.

Ülkelerin büyüme teammülleri; borçlanma, özelleştirme ya da şirketleşmelerle gerçekleşmektedir. Özünde, bu saydıklarımızın hepsi borçlanma yöntemleridir. Borçlanarak büyüme yaklaşımı, küresel finans sisteminin, ateist mantığı üzere öz sermayeyi yok etme yöntemidir.

Günümüz firavunları; finansal varlıkları oluştururken, usul olarak Allah(cc)’nın yoktan var ettiği varlıkları yaratma düzenini, tersinden uyguluyorlar. Kısa ve uzun vadeli krediler üzerinden özsermaye adeta yok ediliyor.

Buradaki benzeşimi, finansal tablolarda (bilanço ve mizanda) geçen “Varlık” kavramına karşılık geldiği düşüncesiyle kuruyoruz. Çünkü; bilançodaki finansal varlıkların karşı kısmındaki “yaratıcısı” kredilerdir. Firavunların Rab’lik iddiaları da buradan geliyor. Bütün finansal sistem onlara çalışır. Varlıklar ve yokluklar hepsi…

O halde tutarlı olmak lazım gelmez mi?

Zavallı deistleri anladık da; nerdesiniz ey ateistler!

Şimdi, onları da inkar etsenize…

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

11 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

11 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

12 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago