Vela kavramının ıstılahi anlamı; Allah’a ve Peygambere bağlanmak, Müslümanları Allah rızası için sevmek, İslam dini ve Müslümanlar için mücadele etmek, onların muzaffer olmaları için söz ve fiille desteklemek, yalnızca Allah’ın rızasını gözetmek olarak tanımlanır. Vela’da merkeze oturan esas, “sadece Allah rızasıdır.”
Vela aynı zamanda “yardım etmek, yardımlaşmak; sadakat ve tasarruf” manalarına gelmektedir.
Bera ise; Allah’ın düşmanları olan kâfirlere buğzetmek, onlara düşman olmak, onlardan uzaklaşmaktır. Şirkten, müşriklerden, şirke dayananlardan; Allah dışında her ne olursa olsun tapınılan bütün tağutlardan, putlardan, izim ve ideolojilerden, onların yolunda gitmekten, ilke ve inkılâplarına uymaktan uzak durmaktır.
İki kavramında temeli, “Allah için” dir. Sevmenin ve uzaklaşmanın, düşmanlık etmenin, dünyevi olarak hiçbir şey için olmayıp sadece Allah için olmasıdır. Vela ve Bera, imana taalluk eden bir meseledir. Hem kavli hem de fiili ispat ister. Bu iki kavram bir kişinin Müslüman olup olmaması, Müslüman kalıp kalmamasıyla alakalıdır.
Sözlü olarak Allah’ı, peygamberi ve müminleri sevdiğini söylemek ama fiili olarak ise onların aleyhine çalışmak, iki yüzlülük, münafıklıktır. Aynı şekilde tam tersi olarak da mesele ele alınmalıdır.
Sözlü olarak kâfirlere, Allah Peygamber ve müminlerin düşmanlarına itiraz edip karşı çıkarken, fiili olarak onların yanında olmakta insanı Müslümanlık dairesinden çıkaran bir davranıştır. Hem Müslüman’ım deyip hem de kâfirler Müslüman kardeşlerini katlederken, topraklarını işgal edip onları sömürürken, işgalci siyonistlerle ve onların destekçileriyle ticaret yapmak, siyasi ve iktisadi işbirliğinde bulunmak münafıklıktır.
Vela ve Bera, imanla küfür arasında nerede durduğunuzu gösterir. Müslümanla kâfir arasında kimi tercih ettiğinizi gösterir. İki kavramın da maksadı sadece sözlü olarak ifade ile yerine getirilemez. Söz bir iddiadan ibarettir. Esas olan fiili – ameli olandır. Ne kadar konuşursanız konuşun, sonuçta ne yaptığınıza, kimin yanında durduğunuza bakılır.
Vela, sadece basit bir sevgi ve muhabbetten ibaret değildir. Bera da sadece basit bir nefret ve düşmanlıktan ibaret değildir. Allah için sevmek, Allah için her şeyi göze alabilmek demektir. Zira sevgi ispat ister, emek ister, yeri geldiğinde sevdiğiniz için bedel ödemeyi gerektirir. Vela, eryüzündeki mazlumlara, kimsesizlere, darda kalanlara, toprakları işgal edilip katledilenlere yardım etmeyi mecbur kılar.
Bera da, Allah’ın düşmanlarından uzaklaşmayı, etinle kemiğinle ruhunla ve bütün benliğinle nefret etmeyi, gücün yettiğince kavga etmeyi, her türlü ilişkiyi kesmeyi gerektirir. Sözle lanet okuyup, kapalı kapılar arkasında her türlü siyasi ve ticari ilişkileri sürdürmek, insanı imandan eder, Müslümanlıktan çıkarır.
Abd destekli siyonist işgalci, katliamcı, soykırımcılarla, halkı Müslüman olan devletlerin devlet adamlarının ilişkileri “Bera” kavramına tekabül etmemektedir. Bunun gibi, toprakları işgal edilen, soykırıma tabii tutulan, çoluk çocuk, kadın erkek demeden katledilen Gazze’li Müslümanlarla olan ilişkileri de “Vela” kavramına tekabül etmemektedir.
Kendilerine Müslüman’ım diyorlarsa neden Müslümanlıklarının gereğini yerine getirmiyorlar? Müslümanlıklarının gereğini yerine getirmiyorlarsa, neden kendilerine Müslüman’ım diyorlar?
YAKUP DÖĞER
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BU LİNKİ ZİYARET EDİNİZ