Yaratıcımız olan Yüce Allah’ımız insanlığa son mesajlarının içeren Kur’ân’da bizlere şöyle buyurur:
“Yüceler yücesi olan Rabbini tesbih et: Onu yücelikler an. Eksikliklerden beri kıl. O yarattı ve düzene koydu. Yarattığı her bir varlığı programladı, hayatı için gerekli bilgileri varlığına kodları; görevlerine yönlendirdi.” (A’lâ 1-2))
Söz ve mâna olarak Allah’ın kitabı olan Kur’ân penceresinden doğal varlıklar ve olaylara baktığımızda tesbit edebildiğimiz bir gerçek de bizler için yaratılan olan güneş, ay, dağlar bitkiler ve hayvanlar… gibi yağmurların da Allah ile sözleşmeli varlıklar oldukları ve Onu yüceliklerle andıkları hakikatidir. (İsra 17/44)
Allah’ın son ve evrensel Elçisi kıldığı Aziz Peygamberimiz de Kur’ân çizgisinde bu hakikate dikkatlerimizi çekmektedir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in seçkin arkadaşlarından Hz. Enes şöyle anlatıyor:
Bir topluluk halinde Peygamberimizle beraberdik. Yağmur başlayınca Peygamberimiz vücudu ıslanıncaya kadar elbiselerini sıyırdı. Biz de sorduk:
–Ey Allah’ın Elçisi Niçin böyle yaptınız? Şöyle buyurdu:
– Henüz yağan ve yağmakta olan bu yağmurun Allah ile sözleşmesi yenidir. (Bu sebeple onunla kucaklaşmak istedim.)Muhtasar Sahih-i Müslim Ho:448
Bulutlardan indirilirken varlık kazanan yağmurların doğasına da gerekli bilgiler kodlanmakta, görevlerine yönlendirilmektedir.
Allah’ın rahmeti olarak bizler için yaratılan yağmurlar, yağmurlar kadar olsun Rabbini tanımayan insanlar için azab sellerine dönüşmektedir.
Ne var ki bu gerçeğe anlayabilmek için Kur’ân mesajlarına gönül kulaklarını açmak gerekir.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi