Cennet çiçekleri misali olmalı müslüman.
Kokusu, rengi, endamı, dokunuşu, sözleri, hal ve hareketleri ışıl ışıl parlayan bir kandil gibi arayış içinde olan gözleri ve gönülleri doldurmalı.
Zerafeti ve estetiği yaratanın mülkünde fark edip okumalı.
Yaratan nasıl verdi ve O Rahman’ın latif olarak dokunuşu nasıldı her an tefekkür ederek adeta inceliğin ve adabı muaşeretin okumasını yapabilmeli.
Neden etrafımıza göze ve kulağa hoş gelen kuşlar dizildi ?
Neden yeşilin binlerce tonu ile bize ağacı, otu, çimeni elvan elvan seyran etmek takdir edildi?
Neden bize verilen evlatlarımız ve bahşedilen yüzlerimiz farklı mizaçlarda ve güzelliklerde yaratıldı ?
Neden tabiata ve bizlere can olan sular tek bir kaynaktan verilmedi ? Ya da neden farklı kaynak da olsa binbir çeşit hali ile verildi ? Pınarlar, çaylar, kuyular, ılıcalar, dereler, nehirler, şelaleler, deltalar, denizler, okyanuslar şeklinde bize takdim edildi.
Bir pınarın suyu diğerine benzemez, bir nehir, deniz ve dahi kuyu öteki ile aynı kimyayı içermez…
La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin…
Düşünüp uğruna şiirler ve medhiyeler kaleme alacak, nimetin şükrünü eda ederken mutluluktan mest olacak nice sebepler içinde var edilmişiz.
Müthiş zarif bir el ile hayatımıza her an dokunulduğunu görmek, bu zerafetin kuşatıcılığı ile rızıklandığımızı bilmek ruhumuza ne büyük mutluluklar taşır elbet. Bize ne güzel emsaldir yaratan.
Yüzleştiğimiz her acı, her yenilgi, her türlü sıkıntıya karşın yaşamayı sürdürülebilir hale getiren, an dahi olsa nazik bir dokunuşun, acının içinde kaybolurken bizler, tekrar varoluşa taşıyan hayat enerjisini vermesidir aslında.
Düşünsenize üzerine işkembe atılan Nebi’ye kızının minik elleri ile o pisliği temizlerken hissettirdiği latif duyguyu…
Kudemanın bazısına “Nasılsın” diye sorulunca, “Sıratı geçince belli olacak” diye cevap verirmiş.
İbadet ve iyiliklerimizi bizi sırattan geçirecek kadar makbul ve kerim olduğu konusunda gayretlerimiz olmalı. Hesap gününde yüz yüze geleceğimiz yaratıcının en büyük şahidimiz olacağı gün, işlerimiz nasıl kaba, hoyrat, zerafetsiz ve niteliksiz olabilir ki ?
Doğan Cüceloğlu der ki:
“Ölümün saati yok. Yanınızdaki kişiye değer verin; kırmayın onu. Durup, durup sevdiğinizi söyleyin, özel hissettirin. En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Neden mi? Çünkü ölümün saati yok.”
İnsan öleceğini bilerek yaşamıyor. Yaşayacağını sanarak ölüyor. Bu yanılgıya düşmeden eylem ve ibadetlerimizde zerreden küreye, küreden tekrar zerreye uzanan bir muhasebe içerisinde olmalıyız.
Başa kalkılarak yapılan ameller, Rahman’a karşı pazarlık konusu yapılmaya çalışılan ibadetler bize yakışır mı ? Hele hele sadece Allah için yapılmış adayışlar, sadakalar, infaklar insanlara minnet etmek için yapılır mı ?
Sonucu yalnız Allah’tan beklenecek olan işlerin kullar üzerinden muhasebesi yapılmaz. İyiliklerin sonucu dünyada görülmeyince insanların başına kalkılmaz ya da Allah’a küsülmez.
“Batı hikmeti kaybettiği için gayesini de kaybetmiştir.” der, Roger Garaudy.
Müslüman aleminin içinde bulunduğu durum da hikmeti kaybettiğini gösterir. Onların büyük bir kısmının hayatlarındaki gayeleri dünya ve nefis kaygısı ile inşa edilen seküler bir hayata evrilmiş.
Kadın kocasına, koca karısına, evlat ebeveynine, ebeveyn evladına, yönetici halkına, halk yöneticisine, imam cemaatine, cemaat imamına menfi işlerle bağlanır durur olmuş. İşine gelmeyince değerlerini, dostluklarını silip atan bir vefasıza dönmüş.
Tekrar hayatımızı revize etmek için Kur’an’a dönüp ruh ve hikmete bağlanacak orijinal frekansı edinmek ne güzel olurdu.
Rabbim o güzel kur’an-ı Kerim’in de buyurur ki:
“De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.” [Âl-i imrân 3/26]
Allah’ım! bizleri aziz eylesin.
Abdurrahim Karakoç’un o güzel sözlerinden ruhumuza can katacak bir şiir ile bitirelim.
SİZE BIRAKTIM
Talipli değilim şöhrete, şana
Makamı, rütbeyi yük etmem cana
Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana
Döğüşü, kavgayı size bıraktım.
Hiçbiriniz telaş etmesin boşa
Doyacak gözünüz toprağa taşa.
Beni inancımla koyun baş başa.
Topyekün dünyayı size bıraktım.
A KARAKOÇ
Selam ve dua ile kalın
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments
Doğan Cüceloğlu der ki:
“Ölümün saati yok. Yanınızdaki kişiye değer verin; kırmayın onu. Durup, durup sevdiğinizi söyleyin, özel hissettirin. En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Neden mi? Çünkü ölümün saati yok.”
Eline emeğine yüreğine sağlık sevgili ve kıymetli kardeşim. Allah yüreklere dokunan yüreğini iki cihanda aziz eylesin inşaAllah. Mal da mülk de dünyanın bütün nimetleri de O'nundur. Bize iyiliği güzelliği yaptıran da nasip eden de O'dur. Bizi seçmiştir. Dilerse seçmez, nasip edeceği kulunu biz değil de başka kulları üzerinden nasiplendirir, sevabını da ona yazar. Hal böyle ise yaptığımız hayırlar O'nun bize nasibiyle bizim defterimizi dolduruyorken kimin iyiliğini kimin başına kalkıyoruz ki???
Selamaleykum hiç bir şey tesadüf değil. Muhteşem bir nizam var. Kainatta okumasını bilene.Her şey hal dli ile anlatıyor .İnsana. Allahcc razı hocam
SEVGİLİ SAYGİ DEGERLİ HOCAM RABBİM YOLUNUZU AÇIK ETSİN İNSAALLAH HOCAM İNSANLARİN SUKURSUZLUKLERİNDEN PARA MAL MULK HİRSİNDAN GOZLERİ DONMUS VE HAYATİ HEMM KENDİSİNE HEMDE CEVRESİNDEKİ SEVDİKLERİNE ZEHİR. EDİYOR HALBUKİ. RABBİMİN BİZLERE VERDİGİ. HERSEYİN KİYMETİNİ SUKURUNU BİLMEK VE ETMEKTİR MUTLULUK İNSAN NASİL MUTLU OLUR BİLİRİM BEN İNSANİN KALBİ SUREKLİ ALLAHU TEALAYİ ZİKİR EDERSE VE KALBİNDE. İMAN VE VERHAMET OLUR. RABBİMİN AZAMETİNDEN KORKAR İSE DEGİL CEVRESİNDEKİ SEVDİKLERİNİ DOGADAKİ HAYVANLARİ KARİNCAYİ BİLE. İNCİTMEZ HUZUR İSLAMDADİR ALLAHA BAGLİLİKTİR ALLAHA BAGLİ OLANLAR. İSİNE GELDİGİ GİBİ DAVRANAMAZ. VE MENFAAT. İCİN NE KİMSEYE YAKLASİR NEDE. KİMSEYE ZARAR VERMEZLER VE AHTE VEFADA GERİ KALMAZLAR KALP. CUNKU. RABBİMİZİ TESPİH EDİYOR KOTU KALPLİ İNSANLAR. İSE HEP KOTULUK MENFAAT VE CİKARLARİ İCİN İKİ SAKKADA SENİ YUZ USTU. BİRAKİRLAR HOCAM. RABBİMİ SEVEN OLUMU ZAYTEN ZİKRETTİGİ İCİN. HER AN OLECEKMİS. GİBİ. YASİYOR VE SEVDİKLERİNİN DEGERİNİ KİYMETİNİ. BİLİYOR CUNKU ARKASİNDA. GUZEL HATİRALAR BİRAKİYOR. VE KOTU İNSANLAR İSE. KOTU ANİLAR BİRAKİYOR VE HİCTE. DEGMİYOR NE YAZİKKİ. DUNYA MALİ. DUNYADA. KALİYOR. CUNKU PEYGAMBERİMİZ. KALDİMİKİ. DUNYADA. BİZ KALALİM HOCAM COK GUZEL YAZİYA. DEGİNDİNİZ ALLAH SİZDEN RAZİ OLSUN İNSAALLAH RABBİM SİZE YAZİNİZİN DEVAMİNİ NAİL. VE HAYİRLİ. EYLESİN İNSAALLAH SENİ COK SEVİYORUM HOCAM ALLAHA EMANET OLUNUZ
Ne kadar yerinde bir hatırlatma olmuş hocam Kul bir nefes alabilmek için kusursuz işleyen Rahmanın rahmetinden faydalanıyor ve sürüp giden hayatında insanın temiz bir gözle akılla bakmadan göremeyeceği nimetleri şüphesiz beyhude yaşasın diye vermedi yaradan bir şükür teşekkür yanındakine güzel bir bakış hoş bir söz elindekini paylaşmak derdine çare aramak kişinin kendisi içinde isteyebileceği yapılması basit şeyler ama belki insanı uçurumdan kurtaracak büyük birşeydir .kim bilir. Geldiğimiz noktada ben benciliğin unutturduğu erdemleri acilen hatırlayıp özümüze fıtratımıza dönmektir temennim .çok geç olmadan Allah yar ve yardımcımız olsun