İslam’da faiz (riba), ekonomik adaletin sağlanması amacıyla kesinlikle yasaklanmıştır. Faiz, paranın zaman değeri üzerinden kazanç sağlamayı ifade eder ve bu, İslam’ın ekonomik adalet anlayışıyla çelişir. Bazıları vade farkını, satıcının parasını hemen alamamasının karşılığı olarak görse de, bu durumun İslami prensiplerle nasıl bağdaştıklarını da sorgulamak gerekir. İslam, ticaretin karşılıklı rıza ve adalet temelinde yapılmasını öngörür. Bu durumda, vade farkını faizden ayırmak mümkün mü?
Müşteri ve Satıcı Arasındaki Fiyat Belirleme Süreci
Bir malın fiyatını belirleme yetkisi yalnızca malın sahibine aittir. Peşin satışlarda alıcı, fiyatı belirleyemez; ancak pazarlık yapabilir. İslam’da pazarlık, tarafların rızası ve adaletin sağlanması şartıyla teşvik edilir. Müşterinin malın sahibi olmadan fiyat belirleme girişimi, İslami etik açısından mülkiyet haklarının ihlali sayılır. İslam, mülkiyet haklarına büyük önem verir ve bu hakların ihlali adaleti zedeler. Satıcının zor durumda olması durumunda, alıcının bu durumu “zorlama rıza” ile lehine kullanması İslami açıdan uygun değildir.
“Velev ki aranızda karşılıklı rızaya dayalı ticaretle bile olsa mallarınızı batıl yollarla aranızda yemeyin” (Nisâ Suresi 29) ilahi kuralı gereği; faiz, kumar, rüşvet, yolsuzluk, uyuşturucu, zina, kara para aklama gibi işlemler rızaya/anlaşmaya dayansa bile batıl olduğu için “rıza” kisvesi altında meşru hale getirilemez. İslam, ticarette dürüstlük ve karşılıklı faydayı esas alır; bu nedenle, tarafların eşit koşullarda pazarlık yapması önemlidir.
Bağımsız Pazar Mümkün mü?
Ekonomik ve siyasi sistemlerin, mal ve hizmetler üzerindeki etkisi, fiyatların bağımsız pazar koşullarından uzaklaşmasına neden olabilir. İslam, ekonomik sistemlerde adaletin sağlanmasını ve tarafların rızasının korunmasını öncelikli kılar. Ancak, mevcut borca ve faize dayalı ekonomik sistemlerin dayatmaları, bu prensiplerin uygulanmasını zorlaştırabilir olsa da İslam, piyasa mekanizmalarının şeffaf ve adil olmasını öngörür. Bu bağlamda, devletin veya diğer güç odaklarının piyasa üzerindeki etkisi, İslami hukuk açısından değerlendirmesi zorunludur.
Finansal Sistemlerin Dayatmaları ve İslami Çözümler
Borca ve faize dayalı mevcut finansal sistem alıcı ve satıcılar üzerindeki baskısı, vade farkının kaçınılmaz hale gelmesine yol açabilir. İslami finans modelleri, bu soruna kâr-zarar ortaklığı gibi faizsiz ekonomik sistemlerle çözüm sunar. Bu modeller, mevcut finansal sistemlere alternatif olarak risk paylaşımını esas alır ve tarafların karşılıklı rızası ile adaletin sağlanmasını önemser. Kâr-zarar ortaklığı, tarafların risk ve kazançları paylaşmasını öngörür ve İslam’ın adalet anlayışıyla uyumludur. Ayrıca, İslami finans, spekülasyon ve belirsizlikten kaçınmayı teşvik ederek ekonomik ilişkilerde istikrarı artırabilir.
Peki Öyleyse, Yapay Zekaya Göre Vade Farkı Faiz mi?
Konuyu yapay zeka modellerinin en gelişmişine sorduk ve aşağıdaki cevabı verdi;
“Yapay zeka algoritmaları, vade farkını analiz ederken matematiksel ve ekonomik modeller kullanır. Bu modeller, vade farkını “zaman değeri” olarak değerlendirir. İşte yapay zeka perspektifinden vade farkı:
1-) Zaman Değeri: Yapay zeka, vade farkını zamanın maliyeti olarak görür. Peşin ve vadeli fiyat farkı, paranın zaman içindeki değer değişimini yansıtır.
2-) Risk ve Getiri: Algoritmalar, vade farkını risk primi olarak değerlendirir. Vadeli satışlarda, satıcı alıcının gelecekte ödeme yapacağına dair risk alır ve bu risk vade farkı ile telafi edilir.
3-) Nakit Akışı Yönetimi: Yapay zeka, vade farkını nakit akışı yönetimi açısından analiz eder. Vadeli satışlar, satıcının nakit akışını etkiler ve bu etkiyi dengelemek için vade farkı uygulanır.
4-) Ek Maliyetler; Vade farkı, faiz hesaplamalarına benzer şekilde modellenebilir ve belirli bir faiz oranı üzerinden ek maliyet olarak değerlendirilebilir”
…
Mevcut yapay zeka algoritmalarının, ekonomik ve finansal modeller çerçevesinde vade farkını; zaman değeri, risk yönetimi, nakit akışı ve ek maliyetler perspektiflerinden analiz ettiğini görüyoruz. Zaten faizin oluşumu da bu dört unsurdan meydana gelir. Sonuç olarak Yapay Zeka da vade farkının FAİZ olduğunu ortaya koymuştur.
İslami Prensiplerle Uyumlu Bir Ekonomik Sistem İçin Yeni Yaklaşımlar Gerekmektedir
Vade farkı konusu, sadece fıkhi değil, aynı zamanda etik, ekonomik ve teknolojik boyutlarıyla da incelenmelidir. İslam’ın özüne uygun, adil ve sürdürülebilir bir ekonomik sistem için yapay zeka gibi yeni teknolojiler değerlendirilmelidir. Geleneksel yaklaşımlar sorgulanarak, İslami prensiplere uygun yenilikçi teknolojik çözümler üretilmelidir. İslam, ekonomik ilişkilerde adaleti ve tarafların rızasını öncelikli kıldığı için, yeni teknolojilerin sunduğu imkanlar, İslami ekonomik modellerin geliştirilmesi ve uygulanmasında önemli bir rol oynayabilir.
SADİ ÖZGÜL
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Kadının Cinselliği “Şüphesiz ki o kadIn, Yusuf’a yaklaşarak onu baştan çıkarmak istemişti. Eğer Yusuf Rabbinin…
İletişim, insanlar ve toplumlar arasında duygu, düşünce, bilgi ve tecrübe paylaşımına dayalı etkinliklerin tümü olarak…
İsrail, Gazze’de Gece Saatlerinde Yeni Katliamlar Gerçekleştirdi: Onlarca Çocuk Katledildi İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarına gece…
Şehir Hastanelerinde 8 Yılda 9 Milyon Ameliyat Gerçekleştirildi Türkiye'de 2016 yılında hizmete giren şehir hastaneleri,…
MUSTAFA SANDAL! SEN KİMSİN? Okullarda Yılbaşı Kutlamaları Yasaklandı: Mustafa Sandal'dan Sert Tepki ve İslami Perspektif…
HÜDA PAR Milletvekili Şahzade Demir, kumar ve şans oyunlarına ilişkin yaptığı açıklamada, bu tür organizasyonların…