Bill Gates ve OpenAI CEO’su geçtiğimiz günlerde dünya çapında yapay zeka ile küresel elitin yeni bir küresel kontrol potansiyeli hakkında dikkat çekici ve ilgi çekici bir röportaj yaptı.
Röportajda ağırlıklı olarak şu konuları konuştular;
– Yapay Zekanın evrimi ve potansiyeli: GPT-4 gibi dil modellerinin nasıl çalıştığı, gelecekteki kilometre taşları, çok modluluk, akıl yürütme ve güvenilirlik gibi önemli alanlar hakkında konuştular.
– Yapay Zekanın toplumsal etkileri ve düzenlenmesi: Yapay Zekanın iş gücü, eğitim, sağlık, savaş, kutuplaşma gibi insan sorunlarına nasıl katkıda bulunabileceği veya zarar verebileceği hakkında konuştular ve Yapay Zekanın küresel bir kurum tarafından denetlenip denetlenmemesi gerektiği konusunda fikir alışverişinde bulundular.
– Yapay Zekanın felsefi ve psikolojik zorlukları: Yapay Zekanın insan amacı, yaratıcılığı, değeri ve anlamı üzerindeki potansiyel etkisini sorguladılar. Ayrıca, Yapay Zekanın bolluk yaratacağı, ancak aynı zamanda insanların kendilerini yeniden tanımlamalarını gerektireceği sonucuna vardılar.
– OpenAI’nin oluşturulması ve işletilmesi: Altman, OpenAI’nin misyonu, kültürü, ekibi, ürünleri, finansmanı ve Microsoft ile ortaklığını tartıştı. Ayrıca OpenAI’nin diğer yapay zeka oyuncularıyla nasıl rekabet ettiğini de tartıştı.
– Kişisel İlgi Alanları ve Kimlik Bilgileri: Müzik, kitap, film, spor, oyun, kullandıkları telefon uygulamaları gibi hobilerinden, en çok verdikleri ve en çok aldıkları tavsiyelerden bahsettiler.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF), yapay zekanın kutuplaşmayı çözme ve demokrasiyi kurtarma potansiyeline ilişkin endişelerinin bir özetini yayınladı.
Yapay zeka ile konuşmayı kontrol etmek, yalanları doğru gibi göstermek, propaganda ile insanların beynini yıkamak ve herkesin aynı fikirde olmasını kabul edene kadar insanları kandırmak için tasarlanması gerektiğini öne sürüyor. Zaten WEF (Dünya Ekonomik Formu) üyeleri de dahil olmak üzere hükümetler ve sosyal medya şirketleri, Bill Gates’in iklim, tarım, salgın hastalıklar ve dijitalleşme konusundaki söylemini yineleyerek önemli kritik bilgileri bilgileri sansürlüyor ve kara listeye alıyor. Geçtiğimiz dört yıl boyunca hükümetler, ilaç ve hükümet söylemlerine meydan okuyan bilgileri gizlemek, sansürlemek ve kara listeye almak için doğrudan sosyal medya şirketleriyle birlikte çalıştı.
Sosyal medya kara listeleri “güvenli ve etkili” bir COVID aşısı söylemini yayıp, aşılamayı teşvik etmek için rüşvet vermek, utandırmak, sahte erdem empoze etmek ve sahte suçluluk duygusu aşılamak için kullanıldı. Kara liste bugün de devam etmektedir. Ancak bu gün geldiğimiz noktada bu propaganda ve kontrol söylemlerinin toplum için yıkıcı mı yoksa uyanış için bir fırsat mı olduğu belirsizdir. Ancak yapay zekayı tekel oluşturacak şekilde kontrol eden her kim olursa olsun, kamuoyunu şekillendirme gücüne sahip olacak ve insanlar üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.
Yapay zekanın hızla gelişmesi propagandanın tespit edilmesini kolaylaştırmıştır, ancak sistemlerinin insanları psikolojik, duygusal ve davranışsal olarak kontrol etmek için nasıl tasarlandığını anlamak çok önemlidir. Bill Gates’in Yapay Zekayı geliştirmesi de “dünya barışına” yol açmayacaktır. Çünkü o da muhalif seslerin sansürlenmesine, bilimsel yöntemin terk edilmesine ve bireysel sağlık ve özgürlüğü etkileyen konularda gerçeğin karalanmasına yol açacaktır.
Gates, yapay zekanın kendi “dünya barışı” versiyonunu desteklemesi için hevesli olduğunu ifade etmiş olsada buna inanmak pek mümkün değil. Ayrıca Büyük Sıfırlama’dan sonra Küresel Şeytanların “tek dünya devleti” hedefine ulaşmada köstek olacak faktörlerden biri olan aşıları reddetmenin ve “iklim krizini” çözmek için küresel bir yönetim sistemini kabul etmemenin en tehlikeli eylemler arasında olacağını öne sürdü.
Gates’in yapay zekaya teknolojisine dahil olmasıyla birlikte, ilk olarak Microsoft bilgisayar sistemleri ve Windows işletim sistemlerinde olmak üzere, onu gerçekleştirmek istediği ve alenende savunduğu hedeflerine hizmet etmek üzere tasarlanacaktır. Ama tabiki parasını da bizede sattığı bilgisayar programlarıyla ödetecektir.
İnsanlar bu tehlikeli gelişmeleri fark etmezse, Küresel Şeytanların Büyük Sıfırlama hedeflerini gerçekleştirme sürecinde gönüllü askerler haline geldiği karanlık günler gelebilir.
Şunu asla unutmamalıyız;
Küresel Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla kurguladıkları gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir.
Çünkü Allah’ın çalıştığımızın karşılığını vereceği yönünde kesin vaadi vardır.
Vesselam…
Sadi ÖZGÜL
MİRATHABER.COM – YOUTUBE-