“ Yaratan Rabbinin Adıyla Oku”

           İlk emri “Oku” olan mükemmel bir dinin mensuplarıyız. Her ne kadar bu emri yerine getirme konusunda sıkıntılarımız ve eksiklerimiz olsa da yüce kitabımız Kuranı Kerimin “Oku” emrinin muhteşemliği, kıyamete kadar güzelliğini ve özelliğini koruyacaktır.  

          Günümüz Müslüman’ının ise maalesef az okuması ve ya hiç okumaması gibi büyük bir sıkıntısı vardır. Bu, dinimiz İslam’ın bir eksiği değil, Müslümanların eksiği, hatta en büyük ayıbıdır.

          Yaşadığımız asırda, her ne kadar bilgisayarlar ve akılı telefonlar aklımızı alsa da, alınmış aklımızı geriye getirecek ve faal moduna kavuşturacak olan kitaplardır. Ne demiş atalarımız;

Oku, oku git  ileri,

Okuyan kalmaz geri.      

         Peygamberimiz (sav)’e ilk inen Alak suresinin beş ayeti “Yaratan rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir”[1] buyurmaktadır.

         İnsana bilmediğini öğreten, daha sonra da “düşünüp beyan etme”[2] güzelliği veren yüce rabbimiz, bu emirler mucibince, insanın devamlı okumasını ve kendini geliştirmesini murat etmiştir. Oku emrinin sadece ve sadece İslami ilimler olarak ele alınamayacağını da bütün Müslümanların bilmesi gerekir.

        “Oku” emri, insanın kendini okuması ve bilmesi, dünyayı okuması ve bilmesi, kâinatı okuması ve bilmesi olarak telakki edilmelidir. İnsanın bütün bunları yaparken de “Allah yolunda olduğunu” bilmesi en büyük erdem olarak kabul edilmiştir. Zira Peygamberimiz (sav) bir hadisi Şeriflerinde  “İlim tahsil etmek için yolculuğa çıkan kimse, evine dönünceye kadar Allah yolundadır.”[3]  Buyurarak, Müslümanlar ve insanlar için mükemmel bir yol haritası çizmiştir.

         Kanaatimiz odur ki, İslam âleminin bugünkü çektiği sıkıntıların temelinde, akıl ile vahyi birleştirip olaylara çözüm üretememesi yatmaktadır. Daha açık bir ifade ile vahiy kaynaklı İslam felsefesinin ve Medine’de peygamber kaynaklı olarak hayat geçirilen İslam sosyolojisinin üzerinde düşünülmemesi ve fikir üretilmemesi, Müslümanları bugünkü yaşadıkları çıkmazın içine sokmuştur. Oysaki İslam, bir yaşam felsefesidir. İslam’ın bir yaşam felsefesi olduğunu anlamak ve bunları hayata geçirmek için okumak, düşünmek ve üretmek gerekmektedir. Okumadığımız, düşünmediğimiz ve üretmediğimiz için İslam âlemi, bugün ıstırap içinde ve zulüm altındadır. 

          İnsanlarımıza baktığımızda; okumayı sadece okul okumak ve meslek edinmek olarak gördüğünü ve bu minval üzere asılardır yapılan yanlışın devam ettiğini müşahede etmekteyiz. Maalesef kitap okumayan bir toplumuz. Kitap, ihtiyaç listemizin 273. Sırasında. Türkiye, kitap okuma oranlarına baktığımızda ise 86. sırada yer alıyor. Her ne kadar(!) son yıllarda kitap basma ve okuma oranlarımız biraz yükselse de bu yeterli değil. Yeterli seviyeye çıkmamız ise en büyük temennimiz.

          Şunu unutmayalım ki her kitap, sizin için farklı dünyalara pencereler açacaktır. Gençlere tavsiyemiz ise, hikâye ve roman dâhil olmak üzere her türlü kitabı okumalarıdır. İnsan okudukça ne kadar az şey bildiğinin farkına varır ve muhakeme gücü artar. Muhakeme gücü artan insan ise, dünyaya ve yaşanan olaylara farklı bir perspektiften bakarak çözümler üretebilir.

KİTAP FUARLARI   

         9 Mart günü okumayı sevenlere kapılarını açan CNR kitap fuarı, 200’ün üzeride yayınevine ev sahipliği yapıyor. Yapılan programlar çerçevesinde, 500’e yakın yazar okurlarıyla buluşuyor. Bu organizasyon, söyleşi, panel, seminer ve sergiler ile birlikte kitapseverlere ve kitap sevmeye namzet kişilere hizmet veriyor. Bu yıl “Kitap ve mutluluk” temasıyla organize olan fuarın, okuma oranlarımızı yükseltmesi en büyük temennimiz.

         Allah’ın izniyle bizler de 16 Mart Cumartesi günü saat 13.00’de fuarda olacak ve “Mutluluğun frekansı” konulu bir söyleşi gerçekleştireceğiz. Şair ne güzel söylemiş.

Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl,

Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl.

Bizler de siz değerli okuyucularımızı muhabbete bekliyoruz, efendim!

Selam ve dua ile…

Şaban DOĞAN

[1] Alak suresi 1-5. Ayetler.

[2] Rahman suresi 4. ayet

[3] Tirmizi, İlim 2

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi